Almanya'nın başkenti Berlin’de yüz binlerce kişi iklim krizini protesto etmek için bir araya geldi.

Berlin’de İklim İçin Yüzbin Kişi Bir Araya Geldi

BirGün / Berlin

Küresel iklim krizi, canlı türlerinin yok oluşunu durdurmak için ‘’ Fridays for Future‘‘ sloganıyla dünya genelinde milyonlar sokaklara döküldü. Almanya’nın 472 yerinde de iklim için meydanlar doldu. Berlin’de ise yüz bin kişi iklim krizini protesto etmek için bir araya geldi.

Başkent Berlin’de Bundestag (Almanya Parlamentosu) önünde yapılan etkinliğe on binlerce kişi katıldı. Çok sayıda orta öğrenim öğrencisinin ve çocukların da yer aldığı ve büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu her yaştan aktivistler parlamento önünde bulunan geniş alanı doldurdu.

Fridays for Future aktivistlerinden Luisa Neubauer ‘‘100.000 kişi Berlin sokaklarını doldurdu. Tüm dünyada iklim için, doğa için sokaklardayız. Tarih yazıyoruz‘‘ dedi.

berlin-de-iklim-icin-yuzbin-kisi-bir-araya-geldi-925267-1.

Almanya’da 26 Eylül Pazar günü yapılacak genel seçimler öncesinde siyasi partiler iklim için son kez uyarılırken, eylem koordinasyonu geleceğin hükümetinden taleplerini şöyle sıralandı:

En geç 2030'a kadar kömür kullanımına son verilsin. Kapatılan madenlerin bulundukları yerlerdeki yerleşim alanlarındaki konutların yıkılmasına son verilsin.

2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi çevresel ve sosyal olarak kabul edilebilir bir şekilde brüt elektrik tüketiminin en az yüzde 80'ine çıkarılsın.

Enerji tasarrufu için önlemler alınsın. Fosil yakıt yerine, yeşil hidrojen gibi alternatif kaynaklara yatırım yapılsın.

Mücadeleler sonucunda toplu taşıma çekici hale getirildi ve bisiklet yolları altyapısına yatırım yapıldı, tüm yeni otoyol projeleri durduruldu. Otomobillerde içten yanmalı motorların 2030'dan önce aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmalıdır.

Üreticiler için uygun fiyatlarla iklim ve çevre dostu tarımın yanı sıra hayvancılığın türlere uygun alanlarda yapılması desteklenmelidir. Ayrıca tarımsal sübvansiyonlar ağırlıklı olarak ekolojik hizmetlere bağlamalıdır.

Şimdi ekonominin iklime zarar veren dalları değil, ekonominin sosyo-ekolojik dönüşümünü sağlayan iklim dostu teknolojilere ve süreçlere daha fazla yatırım yapılmalı ve sübvanse edilmelidir.

Devlet sosyal ve dayanışmacı olmalıdır. İnsanların iyi bir gelire sahip olmasını elektrik, barınma, gıda ve ulaşımın iklim dostu ve aynı anda herkes için karşılanabilir olmasını sağlamalıdır.

İklim adaletinin sağlanması için güney yarıküreye dönük olarak Alman iklim finansmanını 2025 yılına kadar en az iki katına çıkarılmalıdır.

CETA ve AB-Mercosur Anlaşması gibi iklime zarar veren anlaşmaların iptal edilmesi için çalışılmalıdır.

Fotoğraflar: Erdal Aykaç