Hafta sonu gazetemiz Birgün’ün okurlarıyla buluştuğu etkinliklerden biri için Berlin’deydim. Almanya bizi ne kadar kıskansa az! Avrupa’nın hemen hemen aynı nüfusa sahip ülkeleriyiz. Bizim topraklarımız Almanya’nın iki katı büyüklüğünde ancak Almanya topraklarının yarısını tarıma ayırmış durumda, tarım ürünleri ihracatı bizimkinin 9 katı. Almanya’da kişi başına düşen milli gelir bizim başımıza düşenin beş katı, işsizlik oranları […]

Hafta sonu gazetemiz Birgün’ün okurlarıyla buluştuğu etkinliklerden biri için Berlin’deydim. Almanya bizi ne kadar kıskansa az! Avrupa’nın hemen hemen aynı nüfusa sahip ülkeleriyiz. Bizim topraklarımız Almanya’nın iki katı büyüklüğünde ancak Almanya topraklarının yarısını tarıma ayırmış durumda, tarım ürünleri ihracatı bizimkinin 9 katı.

Almanya’da kişi başına düşen milli gelir bizim başımıza düşenin beş katı, işsizlik oranları bizimkinin dörtte biri, enflasyonları bizimkinin onda biri kadar, bütçeleri bu yıl da fazla verdi, fazla parayı nereye nereye harcayacaklarını tartışıyorlar. İktidar partisinin 18 yıldır genel başkanlığını yürüten Merkel, son eyalet seçimlerinde parti oy kaybettiği için genel başkanlığı bıraktı, başbakanlığı da devretmeye hazırlanıyor.

Almanya başkanlık sistemiyle yönetilmiyor ancak Almanya’da yaşayan Türklerin yüzde 63’ü, bizdeki son referandumda başkanlık sistemine geçmemiz için evet dedi. Erdoğan, Almanya’dan son seçimlerde yüzde 64,7 oy aldı. Berlin’de Kreuzberg’de arka camında ‘ya sev ya terk et’ yazan arabaların sahipleri, arabalarına yazdıkları bu veciz sözle Türkiye sevdasına vurgu yapıyor. Onlar, artık Berlinli, kendileri Türkiye’de yaşamayı tercih etmeseler de geride bıraktıkları ülkelerinin ancak Erdoğan liderliğinde dünyaya kafa tutabileceğine inanıyor, Türkiye’den Almanya’ya özellikle son beş yıldır göç eden yeni dalga Türklere de kuşkuyla bakıyorlar. Almanya bizi ne kadar kıskansa az! Türkiye’nin yetişmiş insan gücü akın akın Avrupa’ya ve özellikle de Almanya’ya göç etmenin yollarını arıyor. Rakamlar, böyle söylüyor. Son beş yılda Türkiye’den Almanya’ya en fazla bilişim sektöründe çalışan eğitimli Türkler göçüyor. Tüm bu rakamlar, kamuoyuna açık şekilde Wikipedia’da mevcut. A pardon ülkemizde Wikipedia’ya erişim engeli vardı değil mi unutmuşum. Yazıyı Berlin Tiergarten’da yazınca insan böyle oluyor. Neyse ki memlekete hemen dönüyorum. Allah muhafaza buranın huyunu suyunu kapıp daha fazla demokrasi talep etmem an meselesi yoksa. Neyse ki Berlin’den doğruca Antalya’ya uçup oradan da Burdur’a geçeceğim. Burdur Kitap Fuarı’nda Çarşamba günü kitaplarımı imzalayacağım, gitmişken memleketin Maldivleri Salda Gölü’ne de uğrayayım istiyorum. Hem ne olur ne olmaz. Biliyorsunuz, Akp son yıllarda turkuaz suyu ve beyaz kumlu sahiliyle iyiden iyiye popüler hale gelen Salda’ya Millet Bahçesi vaadinde bulundu. Gölün etrafında yapılaşma kapısı bir kez açıldı mı kapıdan hangi beton projesi geçer bilinmez. Bir daha Salda eski Salda olur mu o da belli değil. Bu şahane gölü dünya gözüyle bu haliyle son kez görmekte fayda var. A pardon Salda Gölü’nün içinde yer aldığı Yeşilova ilçesinin CHP’li belediye başkanının açıklamasını şimdi gördüm. Başkan, “Çok güzel bir yatırım olacağına inanıyor, gölün etrafının Avrupai bir şekilde olacağını düşünüyorum. İktidara bu konuda destek veriyorum” demiş. E ne diyeyim haydi hayırlısı. Ya da şöyle diyeyim, Avrupa Avrupa şaşırma sabrımızı taşırma ya da şöyle demek de mümkün: Kıskananlar çatlasın. Maşallah.