Beş soruda ara seçimler: ABD’de bir hayalet dolaşıyor

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF @omurkeyif

ABD, bugün Kongre seçimleri için sandık başında. Beyaz Saray’da bir değişikliğe neden olmayacak seçimler, yine de Trump yönetimi için önemli. ABD yönetimi, Beyaz Saray’ın yanı sıra, onu denetleme işlevi olan iki parçalı Kongre’den oluşuyor. Şu anda yönetimin bu üç parçası da Cumhuriyetçilerin kontrolünde. Bugün yapılan seçim, Temsilciler Meclisi ve Senato’dan oluşan Kongre’deki siyasi dengeyi, önümüzdeki iki yıl için değiştirme potansiyeline sahip.

1-Ne oylanıyor?
Seçimde, Temsilciler Meclisi’ndeki 435 sandalyenin sahibi de değişecek. Senato’da ise 100 sandalyeden 35’inde değişiklik olacak. Seçimde, şu anda üçte ikisi Cumhuriyetçi olan eyalet valilerinin çoğu yeniden belirlenecek.

2-Tahminler neler?
Cook Political Report’un tahminine göre, Cumhuriyetçilerin Senato’daki çoğunluğu korumaları olası. Temsilciler Meclisi’nde ise Demokratların öne geçebileceği belirtiliyor. Seçimde Cumhuriyetçi Parti’nin göçmenlerin ulusal güvenliği sarstığına dair söyleme dayanan politikası ve Meksika sınırına gönderilmesi konuşulan binlerce asker Cumhuriyetçi tabanı harekete geçirdi. Öte yandan Trump’ı hedef alan azil tartışmaları da Cumhuriyetçi seçmeni öfkelendiren konulardan biri oldu.

Son anketlere göre, Cumhuriyetçiler ABD’deki en büyük sorunun göç olduğuna inanıyor. Demokrat seçmen için ise göç altıncı sırada gelen bir sorun. Ancak analistlere göre Cumhuriyetçilerin istediği sonuca ulaşmasında kararsızlar belirleyici olacak. Trump dönemindeki ekonomiden memnuniyet sandık başında Cumhuriyetçiler lehine işleyebilir. Ancak özellikle göçmen politikaları ve ayrıştırıcı söylemin kararsız seçmen üzerinde olumsuz etkisinin de olabileceği belirtiliyor. Politico’nun haberine göre, bu endişe nedeniyle, Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Paul Ryan pazar günü Trump’ı arayarak, seçime saatler kala ekonomideki yükselişle ilgili konuşmasını istedi.

3-Trump için neden önemli?
ABD’de ara seçimler, iktidardaki başkan için de bir referandum olarak algılanıyor. Özellikle, sağlık sistemi, göç ve Anayasa Mahkemesi atamaları gibi konularda toplumdaki kutuplaşmanın derinleşmesine yol açan Trump için bu seçim sonucu çok önemli. Üstelik ara seçimlerin hemen sonrası 2020 başkanlık seçimleri için çalışmalar başlayacak. Eğer Cumhuriyetçi Parti ara seçimlerden güçlü çıkarsa, Başkan adayı olarak Trump’ın arkasında daha sağlam bir parti desteği olması bekleniyor. Kongre’de Demokratların güçlenmesi, Trump aleyhine işleyen azil tartışmalarının da yönünü belirleyebilir. Eğer Demokratlar söylendiği gibi Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu alırsa, Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’in dosyasından çıkan sonuca göre, harekete geçebilirler. Ancak olası bir hamlenin önünün Cumhuriyetçilerin kontrolünde kalması beklenen Senato tarafından kesilmesi de beklenebilir. Öte yandan, azil tartışmasının bir parti politikası haline gelmesi, pek çok Demokrat tarafından da hoş karşılanmıyor. Trump döneminin en tartışmalı konuları arasında ‘Obamacare’ diye anılan sağlık sisteminin tamamen değiştirilmesi ve vergi gündemi oldu. Obamacare’in iptali 2017’de yalnızca bir oyla mümkün olmamıştı. Kongre’nin yeni dengesi, bu mücadelenin seyrini değiştirebilir.

4-Dış politikadaki etkisi ne?
Konu dış politikaya gelince Kongre’nin etki alanı daralmış vaziyette. 1973’te imzalanan Savaş Yasası, savaş çıkarma yetkisini Kongre’ye veriyordu, ancak, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra, Beyaz Saray yönetiminin bu konudaki yetkileri genişlediği belirtiliyor. Öte yandan Kongre’nin Beyaz Saray yönetiminin körüklediği çatışmacı dış politikaya sıklıkla muhalefet etmediği, yerleşik düzeni desteklediğini söylemek mümkün.

5-Şaibe mi karıştı?
2016 seçimlerinde, seçime Rusya’nın Trump lehine müdahale ettiği iddiaları damga vurmuştu. Ancak bundan bağımsız olarak, ABD’li seçmen seçim sistemine güvenmiyor Bunda, seçim döneminde özellikle siyahların ve yerlilerin yaşadığı bölgelerdeki usulsüzlüklerin etkisi büyük. 17 eyalette yaklaşık bir aydır oy verme işlemi sürüyor. Bunlardan biri olan Kuzey Dakota’da, yerlilerin oy vermesine izin verilmediği ileri sürülürken, Georgia’da, mektupla gönderilen 4 bin 700 oyun kayıp olduğu iddia edildi. Pek çok eyalette hapisteki yurttaşların oy vermesinin yasak olması da seçimde eşitliği zedeleyen nedenler arasında gösteriliyor.

Öte yandan ABD’de seçime girecek adayların sermaye tarafından desteklenmesi yasal. Toplanan bağışlarla milyon dolarlık reklam kampanyaları yapılıyor. Bu da ekonomik çıkarları olan büyük şirketlerin siyasete müdahalesinin önünü açıyor.

***

‘Kadınların yılı’

Trump’ın iki yılına, kadın düşmanı söylemlerinin yanı sıra taciz iddiaları damga vurdu. Ara seçimlere damga vuran ise kadın aday sayısındaki rekor artış oldu. Bu yıl ara seçimlere adaylığını koyan kadınların sayısı da ön seçimleri kazanan kadınların sayısı da rekor düzeyde.

***

bes-soruda-ara-secimler-abd-de-bir-hayalet-dolasiyor-527942-1.

Beyaz Saray’ın korkusu sosyalizm

Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi (CEA) Trump yönetimine sunulmak üzere, 70 sayfalık bir sosyalizm raporu hazırladı. Küba, Çin, Sovyetler Birliği gibi ülkelerdeki sistemin ABD bakış açısıyla yeniden irdelendiği rapor şöyle başlıyor: “Karl Marks’ın 200’üncü doğum Gününe rastlayan şekilde, sosyalizm, Amerikan politik söylemine geri döndü.

Kendini sosyalist ilan edenlerin detaylı politika önerileri Kongre’den ve seçmenden destek kazanıyor.” Konuyla ilgili Monthly Review’de yayımlanan makalede, raporun yazılma nedeninin bu desteği azaltmak olduğuna vurgu yapılıyor.

Makalede, “Trump yönetiminin ABD’de sosyalizmin geri dönüşünden korktuğu” belirtilirken, Trump’ın eylül ayında Birleşmiş Milletler’de (BM) yaptığı konuşmada, sosyalizm karşıtı ifadeler kullanmasının da tesadüf olmadığı ifade ediliyor. ABD, Büyük Depresyon’dan bu yana en derin ekonomik eşitsizlik dönemini yaşıyor. BM’nin 2017 rakamlarına göre, toplumun yüzde 13,9’u (45 milyon kişi) yoksulluk sınırının altında, toplumun 8,8’inin (25 milyon) ise sağlık sigortası yok. Eşitsizliğin derinleştiği bu dönemde, kamu üniversitelerinde ücretsiz eğitim, herkese sağlık sigortası, barınma hakkı gibi maddeleri seçim kampanyasının odağına koymuş, Demokrat Parti’den seçime giren “Demokratik Sosyalist” adaylar, halktan destek buluyor. ABD’de soğuk savaş döneminden bu yana temelsiz iddialarla düşmanlaştırılan sosyalizm ve sosyalist yönetimler, halk için de bir korku kaynağı oldu. Ancak günümüzde, Soğuk Savaş dönenimi yaşamamış olan gençlerin sosyalizme ve eşitlikçi politikalara yüksek oranda sıcak baktığına dair araştırmalar mevcut. Harvard Üniversitesi Politika Enstitüsü’nün yaptığı çalışmaya göre, 18-29 yaş arası Amerikan gençliğinin sosyalizme desteği yüzde 31, demokratik sosyalizm konseptine desteği ise yüzde 39 düzeyinde.