BES Antalya Şubesi, 'Sosyal Güvenlik Haftası' nedeniyle SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Devrim Mol, bu haftanın formaliteye dönüştüğünü ifade ederek "Taleplerimiz hayata geçirilene kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.

BES Şube Başkanı Mol: Taleplerimiz hayata geçirilene kadar mücadele edeceğiz

Sabri Kırdar

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

'Kamusal Sağlık' ve 'Sosyal Güvenlik Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz' pankartı açan BES Antalya Şube üyeleri adına konuşan Şube Başkanı Devrim Mol “ Bizim de Sosyal Güvenlik haftasını kutlayacağımız günler gelecek, kamusal sağlık ve sosyal güvenlik hakkını kazandığımızda, SGK emekçilerinin talepleri gerçekleştiğinde, SGK’nın demokratik bir işleyişe kavuştuğu koşullarda tüm emekçilerle birlikte Sendikamız da SGK haftasını kutlayacak. Dini imanı para olan bir anlayışı reddediyor, bireysel çıkarı değil toplumsal dayanışmayı esas alan bir sağlık ve sosyal güvenlik sistemi için mücadelenin yanı sıra SGK emekçilerinin insanca yaşam talepleri için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi siz değerli basın emekçileri aracılığı ile kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

BES Antalya Şubesi üyeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen ve 2009 yılından bu yana her yıl 16 Mayıs'ı kapsayan “Sosyal Güvenlik Haftası” sebebiyle bir araya geldi. Yapılan basın açıklamasında bu haftanın formaliteye dönüştüğü vurgulandı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Anayasamızın 2. Maddesinde sosyal devlet ilkesi, 60. maddesinde ise sosyal güvenlik hakkı tanımlanmıştır. Sosyal güvenliğin en temel tanımı toplumu hastalık, meslek hastalığı, işsizlik ve yaşlılık gibi sosyal ve ekonomik risklere karşı koruma altına alan bir sistemler bütünü olarak ifade edilirken sosyal güvenlik sisteminin iki temel unsuru ise sağlık ve emeklilik hizmetleri olarak kabul ediliyor.

1990’lı yılar itibariyle reform adı altında gündeme getirilen yasalarla temel bir hak olan sosyal güvenliğin adım adım tasfiyesini yaşadık yaşamaya da devam ediyoruz. Asgari ücretin 1/3 gelire sahip olanın sağlık giderleri için GSS primi ödemek zorunda olduğu, muayene ve ilaç katkı paylarının miktarının her geçen gün arttığı sağlık hizmetlerinden yurttaşlarımızın parası kadar yararlandığı koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

Yine sözde reformların yarattığı sayıları milyonları bulan emeklilikte yaşa takılanlar, toplumun yarayan kanası haline geldi. 20 yıl önce en düşük emekli maaşı bile asgari ücretin üzerindeyken, günümüzde emekli maaşları yüksek oranda asgari ücretin altında kaldı. Çalışanlar için emekli olduklarında düşük emekli maaşı almamaları için Bireysel Emeklilik Sistemi dayatıldı, çalışanın üç kuruşuna göz dikildi, 2008 yılı sonrası işe başlayanlar için mezarda emeklilik az gibi, çalıştığı süre arttıkça emekli maaşı bağlanma oranının düştüğü bir ucube sistem dayatıldı. Kamusal emekliliğin tasfiye edildiği koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

İşsizlik fonunda toplanan paranın işçilerden çok patronlar için kullanıldığı, Türkiye İş Kurumu’nun siyasi iktidar tarafından arpalık olarak kullanıldığı koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor! Milyonlarca kadının emeğinin sömürüldüğü merdiven altı atölyelerde kayıtsız, güvencesiz çalışmaya mahkûm edildiği, ev içi emeğin yok sayıldığı koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

Katıldığı bir televizyon programında sığınmacı Suriyelileri kastederek onları gönderirsek en fazla patronlar üzülür diyerek, bir yandan kayıt dışı çalışmayı meşrulaştırmış, bir yandan da sığınmacılar konusundaki sahiplenmenin insani olmadığını gösterdiği koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

Pahalı konut alanlara vatandaşlığın promosyon olarak verildiği, son olarak da 500 bin dolar Bireysel Emeklilik Sistemine yatırıp 3 yıl çıkmayanlara vatandaşlık verileceğine ilişkin bir düzenleme yapılacağının ifade edildiği koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

Genelde kamu emekçilerini özelde SGK Emekçilerini %5’lik zamma mahkûm eden, en düşük SKG Emekçisinin maaşının Nisan ayı açlık sınırının altında bırakılmasına neden olan sözleşmelere imza atan, SGK Emekçilerinin taleplerinin hiç birini Toplu Sözleşme sürecinde gündeme bile getirmeyen, SGK yönetiminde kamu emekçilerini temsilen Memur Sen temsilcisinin yer aldığı, SGK emekçilerinin hak kayıplarında bire bir sorumluluğu olan Memur Sen’in eylem kararları aldığı koşullarda Sosyal Güvenlik Haftası kutlanıyor!

'MÜCADELEMİZİ YÜKSELTEREK SÜRDÜRECEĞİZ'

Büro Emekçileri Sendikası olarak geçmişte olduğu gibi bugün de sosyal güvenlik haftasını kutlama haftası olarak değil mücadele haftası olarak görüyoruz, hak kayıplarımız karşılanana, taleplerimiz hayata geçirilene kadar mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz.

Sosyal Güvenlik Emekçileri bir sosyal güvenlik haftasına daha öfkeli olarak girdi. Döner sermaye, ikramiye, fazla mesai ücretleri 2012 yılından bu yana gasp edilen, hakları ile ilgili lehine Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmayan SGK emekçileri Sosyal Güvenlik Haftasını kutlamıyor. Kamu emekçileri arasında neredeyse en düşük maaşa mahkûm edilen, sözleşmeli çalışanların kadro talebinin yok sayıldığı, mesleki birikimlerinin görülmediği, dışarıdan uzman kadrolar istihdam edilirken kurumda çalışanlara diğer kurumlarda olduğu gibi bu imkânın tanınmadığı koşullarda SGK emekçileri sendikamızın çağrısı yönünde yaptığımız eylem ve etkinliklere katılarak hakları için mücadele ediyor.

Değerli Büro Emekçileri;

Bizim de Sosyal Güvenlik haftasını kutlayacağımız günler gelecek, kamusal sağlık ve sosyal güvenlik hakkını kazandığımızda, SGK emekçilerinin talepleri gerçekleştiğinde, SGK’nın demokratik bir işleyişe kavuştuğu koşullarda tüm emekçilerle birlikte Sendikamız da SGK haftasını kutlayacak.

Dini imanı para olan bir anlayışı reddediyor, bireysel çıkarı değil toplumsal dayanışmayı esas alan bir sağlık ve sosyal güvenlik sistemi için mücadelenin yanı sıra SGK emekçilerinin insanca yaşam talepleri için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi siz değerli basın emekçileri aracılığı ile kamuoyuna duyuruyoruz!"