Beşiktaş Kadıköy'de nefessiz

Artık Süper Lig’in şampiyonluk yarışı bir düelloya dönüştü. Fenerbahçe kendi evinde Beşiktaş’ı net bir skorla mağlup ederek liderlik koltuğuna tekrar sahip oldu.

Nani’nin 82. dakikada farkı 2’ye çıkartan golünün sadece 60 saniye öncesinde pilot kameradan öyle bir görüntü aldık ki, maçın bir bakıma özetiydi aslında. Baklava dilimi şeklinde dizilmişti Beşiktaş’ın ön alandaki 4 oyuncusu. Oğuzhan geride, Quaresma sağda, Gökhan solda ve Gomez ileri uçtaydı. Ama problem şuydu ki bu 4 oyuncunun oluşturduğu baklavanın arasında 7 Fenerbahçeli futbolcu duruyordu. Vitor Pereira birbirine yaklaştığında kendi takımına problem yaratabilecek bu 4 oyuncuyu mümkün olduğunca birbirinden uzak tutmaya çalıştı ve bunu yaparken de olabildiğince karışıklığa ve kaosa başvurdu. Nitekim bu tablodan sadece 30 saniye sonra Hasan Ali’nin şişirdiği bir topa vücudunu atan Ozan Tufan kopup gitti ve Fenerbahçe maçı koparacak skora ulaştı. Beşiktaşlı futbolcular da rakibin kendilerini bu derece sindirmesine hiç karşı koymadılar aslında. Örneğin Beck maç boyu Quaresma’dan pas bekleyerek 3-4 tane önemli bindirme yaptı, ama Portekizli o sırada 2 kişi arasından çalım denemesiyle kurtulmayla meşguldü. Maçın sonlarında Gökhan ve Quaresma yer değiştirdiler, ancak Beck’in kaderi değişmedi. Boş yere gitti geldi Alman oyuncu. Türkiye’nin en saygı duyulan 2-3 hocasından bir tanesi Şenol Güneş. Bu maçtan sonra neden ortalama bir Portekizli hocanın kendisini sadece 1-2 yerinde hamleyle mat ettiğini oturup düşünmeli. Yerli hocalarımızın yıllardır değişmeyen zaaflarının başında geliyor bu. Maç içerisindeki değişimlere göre tepki verememek, bir nevi oyunu okuyamamak. Aslında bu meziyette çok büyük eksiklikleri olduğunu düşünmüyorum, ancak iş kafasındaki sahaya uygulamaya gelince bir çekingenlik basıyor hepsini. Diğer tarafta ise maçın en iyilerinden Alper Potuk’u oyundan alıp haftalardır sahada tuttuğu için eleştirildiği Nani’yi ve hantallığıyla meşhur Ozan Tufan’ı, aynı anda oyuna sokmaya cesaret eden Pereira, ikisinin yarattığı golle maçı koparıp götürüyor. Elbette bu her zaman olumlu sonuç verecek bir hareket değil, ama en çok ihtiyaç duyduğu maçta olumlu sonuç veriyor işte. Diğer yanda Şenol hoca rakibin kıskacında yitip giden hücum hattını 83 dakika boyunca izliyor.