Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ‘beyaz bayrak’ uygulamasıyla sendikalaşmayı artıracağını, kayıtdışı istihdamı sonlandıracağını iddia ediyor. Uzmanlar ‘beyaz bayrak’ önerisinin ideolojik bir saldırı olduğunu belirterek sendikaların yetki sürecinin kısaltılmasını öneriyor.

‘Beyaz bayrak’ pazarlama oyunu

Deniz Güngör

Çalışma hayatında emekçilerin yaşadığı en büyük sorunlardan birisi de kayıt dışı istihdam. İşsizliğin milyonlarla ifade edildiği ülkede, yurttaşlar karın tokluğuna sigortasız, güvencesiz, düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor. İşyerlerine yönelik denetimler yetersiz kalırken, işverenlere yönelik yaptırımlar da caydırıcı değil. İşçi sınıfının örgütsüzlüğü ise sorunun çözümü noktasında mücadelenin zayıf kalmasına neden oluyor. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ise 14 Ekim’de yaptığı bir konuşmada çalışma mevzuatının eski olduğunu itiraf ederek, sendikalaşmanın olduğu iş yerlerine beyaz bayrak vererek işverenleri sendikalara ve kayıtlı istihdama teşvik edeceğini iddia etti. Sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmadan sendikalaşmayı artırma fikrine, bu fazla iyimser fikre ise tepkiler tabi ki gecikmedi. Sendikalaşmanın önündeki engellere yönelik Akademisyen Özgür Müftüoğlu, Avukat Murat Özveri ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ile konuştuk.


‘HUKUK DEVLETİNİN ACİZLİĞİ'

Beyaz Bayrak uygulamasının kayıt dışı istihdamın önüne geçemeyeceğini vurgulayan Akademisyen Özgür Müftüoğlu “Kayıt içi çalışmak bir yasallarla var olan durumdur. Yasalarla düzenlenmiş olan ve işçilerin hakları olan bir takım hakların, bu yasal yok sayılarak işverenin insafına bırakılması doğru değildir” dedi. Beyaz Bayrak uygulamasının satış stratejisi olduğuna dikkat çeken Müftüoğlu “Bunları yaparlarsa ‘iyi işveren’ gibi gözükerek bunu biraz satış stratejisi olarak gösteriyorlar. Yani ‘Burası yasalara uyan, burada daha insani koşullarda çalışan ya da yasalara uyan bir işverenin işyeridir burasıdır’ algısı bir hukuk devletinin acizliğini gösterir” diye konuştu. “Siyasi iktidarın görevi var olan yasaları uygulamaktır” diyen Müftüoğlu “Ancak siz bunları uygulamıyorsunuz ve bunu siz ‘Bunları yaparsanız Beyaz Bayrak olursunuz’ gibi göstermeniz bir pazarlama stratejisidir. İşçilerin hayatı, işçilerin emeği işverenlerin ve devletin insafına bırakılmaz” ifadelerini kullandı.

beyaz-bayrak-pazarlama-oyunu-935659-1.
Özgür Müftüoğlu - Akademisyen



‘İDEOLOJİK BİR SALDIRI'

Kayıt dışı istihdama yönelik herhangi bir cezai yaptırımlara ve denetlemelere yönelik açıklama yapmadığına dikkat çeken Müftüoğlu “Bakanlığın görevi kurallara uymayanı cezalandırmaktır, cezalandırılmasını sağlamaktadır. Milyonlarca emekçinin emeği ve yaşamı bu şekilde aşağılanamaz” dedi. Sendikal faaliyetlerin önündeki engellerin kalkması gerektiğini belirten Müftüoğlu son olarak şunları kaydetti: “Şu an işyerleri önünde eylemler var ve eylemlerin nedeni işçilerin sendikalı olduğu için işten çıkarılması. Bakanlık burada görevini yapsa işçiler zaten kendileri örgütlenirler. Bir bakanın çıkıp bu tür açıklamalar yapıyor oluşu bile işçi sınıfı için çok hazin bir durum. Sendikaların görevlerini yerine getirmesi gerekiyor. Öte yandan hükümet daha demokratikmiş ve işçilerin haklarını düşünüyormuş gibi olacak ancak tam tersine bu işçilerin hakkını yok saymaktır. İdeolojik bir saldırıdır.”

beyaz-bayrak-pazarlama-oyunu-935660-1.
Avukat Murat Özveri



‘GREV YASAKLARI KALKMALI'

Sendikal faaliyetin önündeki engellerden birinin belgelere dayalı yetki belirleme usulü olduğunu belirten Avukat Murat Özveri ise “Yetki sürecinin olabildiğince kısaltılması gerekiyor. Ayrıca yetkiye itiraz prosedürünün durdurulması gerekmektedir. Eğer yanlış bir işlemle olmaması gereken bir sendika yetki almışsa ve işveren zarara uğradıysa bunu da bakanlık telafi eder” dedi. Toplu sözleşme yetki süresinin içerisine belirli yasaklar getirilmesi gerektiğini söyleyen Özveri “Bu yasakları sıralamak gerekirse işveren, sendikalaşma hakkına saygı duymak zorundadır ve işçileri işyerini değiştiremez, işçiyi haklı nedenlerin dışında işten çıkaramaz ve haklı nedenle işten çıkarabilmesi için mahkemeden nedenlerini sunarak izin alması gerekir” ifadelerini kullandı. “Sendika çokluğunu engelleyen yasal düzenlemelerin ortadan kalkması gerekir” diye konuşan Özveri “Ayrıca grev yasaklarının akla mantığa uymayan hükümetin grev hakkının ertelemelerinin yanı sıra yeniden başlamasını engelleyen anayasa hükmünün değiştirilmesi gerekir. Grev yasaklarının ortadan kalkması lazım” vurgusunu yaptı.

‘İŞVEREN İTİRAZ EDEMEMELİ'

Kayıt dışı çalışmanın Türkiye’nin en önemli sorunu olduğuna dikkat çeken DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu “Kayıt dışı çalışmanın önüne geçilebilmesi için çalışma hayatındaki düzenlemelerin yeninden gözden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle fabrikalarda işçiler kayıt dışı çalıştırılıyor ancak bu işçiler sendikalı olsa bu şekilde çalıştırılamazlar. Yani en başta örgütlü olmak gerekiyor” diye konuştu.

beyaz-bayrak-pazarlama-oyunu-935661-1.
DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu



İşyerleri içerisindeki sendikal faaliyet önündeki en büyük engelin işverenin yetki belgesine itiraz hakkı olması olduğuna dikkat çeken Serdaroğlu “Bakanlık kendi tespitleri doğrultusunda verdiği yetki belgesine itiraz hakkı tanıyor. İşverene o itiraz hakkını verirken işçilerin haklarının yıllar süren davalarla ertelenmesini nasıl kabul edebiliyorsunuz?” değerlendirmesinde bulundu. Sendikal faaliyetin önündeki bir diğer engelin ise işyeri barajı olduğunu aktaran Serdaroğlu “Sendikaların işyeri barajını aşabilmesi için ya yandaş olacaksın ya da karşına çıkan zorluklarla mücadele edeceksin. Barajı aştıktan sonraysa toplu sözleşme süreçlerinde zorluklar yaşıyoruz bu nedenle işçilerin haklarını koruyan bir yasal düzenleme getirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

SENDİKALI ÇALIŞAN SAYISI YOK DENECEK KADAR AZ

Resmi Gazete’de yayımlanan Temmuz 2021 verilerine göre Türkiye’de işçi sendikalarının toplam üye sayısı 2 milyon 123 bin 685. Sendika üyesi işçilerin konfederasyonlara göre dağılımında ise Türk-İş 1 milyon 154 bin 177, Hak-İş Sendikası’nın 730 bin 516. DİSK’e bağlı sendikalara üye emekçilerin sayısı 206 bin 640. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2021 yılı verilerine göre ise ücretli çalışan sayısı Temmuz 2021’de 13 milyon 643 bin 956.