AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray’da bütün söylediklerini unuttu. Mevcut küresel güçlerle ilişkilerde denge politikası izleneceğini iddia eden AKP iktidarının çıkışı Washington’da son buldu

Beyaz Saray'da hizaya çekildi

POLİTİKA SERVİSİ

ABD ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde gerçekleştirilen Erdoğan’ın Washington ziyaretinin olumlu geçtiği görüntüsü verilse de Ankara’nın Washington’dan eli boş döndüğünü söylemek mümkün. Suriye özelinde yaşanan dönemsel krizler nedeniyle içeride aniden anti Amerikancılığı hatırlayan, bölgesel güç olma hayaliyle mevcut küresel güçlerle ilişkilerde denge politikası izleneceğini iddia eden AKP iktidarının çıkışı Washington’da son buldu.


İtirazlar dillendirilmedi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump’ın karşısına geçince bütün söylediklerini unuttu. 1 saat 15 dakikalık görüşme AKP iktidarının Avrasya hayallerini gömerken yeniden Atlantik Hattı’nda hizalanmasına yol açtı. ABD ile bir süredir devam eden gergin ilişkiler nedeniyle Rusya’ya yanaşan siyasal İslamcı iktidar içinde ve çevresinde bir süredir Atlantik Cephesi’nden koparak Avrasya hattına yönelinmesi, ABD’nin Rusya ile dengelenmesi gerektiği yönünde kimi cılız sesler çıkıyordu. Ancak Erdoğan ve AKP iktidarının bütün bu söylemleri ABD ziyaretiyle tersine döndü. Bir süredir Erdoğan yönetimini yaptırımlar ve mektuplarla tehdit eden Trump yönetimi, son ziyaretle istediğini aldı. Heyetler arası görüşmelerde ve ikili zirvede Erdoğan karşı olduklarını unuttu, sorunları zamana yayarak krizi öteleme yolunu seçti. Erdoğan, ABD ziyareti boyunca Fırat’ın doğusundaki gelişmelerden SDG/YPG’ye, S-400 füze sisteminden F-35 savaş uçakları ve Rusya ile yakınlaşmanın yarattığı sorunlara kadar temel kriz noktalarına dair itirazlarını dillendirmedi.

Trump‘ın karşısında ihtarları ve uyarıları sineye çeken Erdoğan, Trump ile yaptığı görüşme sonrasında gazetecilere açıklama yaptı. AKP’li Cumhurbaşkanı, Senatör Lindsey Graham ile ilgili gelen bir soruya, “Ben kendisine gerekenleri söyledim. Bugün dersini aldı” şeklinde cevap verdi.

Ortada bir zafer yok

Yandaşlar ziyaretten “zafer” çıkarmaya çalışsa da hem kameralar önünde dile getirilen konuşmalar hem de kapalı kapılar ardındaki pazarlıklardan eli boş dönüldüğü, Ermeni Soykırımı tasarısının Senato’dan geçmesinin engellenmesi dışında somut hiçbir kazanımın elde edilmediği açığa çıkıyor. Ziyaret iktidarı bir kez daha ABD karşısında hizalarken, “NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti” diyen Macron’a tepki verecek düzeyde bir u dönüşü gerçekleştirildi.Uzmanlar da istenilenin alınamadığını, kapalı kapılar ardında ABD'ye birçok taviz verildiğini söyledi.

***

Washington geri adım atmadı

beyaz-saray-da-hizaya-cekildi-649656-1.
Berk Esen​

Doçent. Dr. Berk Esen: “ABD hiçbir konuda geri adim atmayıp, özel görüşmelerde Türkiye’yi sıkıştırıyor. Ne Suriyeli Kürtlere destek azaltılıyor ne de Halkbank Davası vb. geri çekiliyor. Erdoğan’ın toplantıdan beklediğini bulamadığını çok net söyleyebiliriz. Trump’ın Suriyeli Kürtlere verdiği desteği çekme konusunda olumlu bir sinyal vermediğini görüyoruz. S-400 konusunda senatörler üzerinden Türkiye sıkıştırılmaya devam ediliyor. Erdoğan’ın mümkün olduğunca zaman kazanma stratejisi takip ettiğini ve tarafları birbirine karşı dengelemeye çalıştığını söyleyebiliriz. Erdoğan açısından takip ettiği strateji, kendisine benzer özellikler taşıyan Trump ile kişisel anlaşma yolu oldu. Bu açıkçası Trump’ın da işine gelen bir durum. Dolayısıyla Trump da büyük ihtimalle Kongre ve senatoda Erdoğan’a karşı çok daha sert bir tavır almayı savunan Cumhuriyetçi senatörler üzerinden Erdoğan’ı korkutma gibi bir denge politikası gütmeye çalışıyor. İkinci nokta olarak Erdoğan, Amerika ile görüşmeye ve bu anlaşmaya önem veriyor. Dolayısıyla uluslararası arenada sıkıntılı olmasına rağmen Trump ile aynı kareye girmek önemliydi. Erdoğan kişisel olarak beklediklerini belli oranda alsa da politik olarak ABD’nin hiçbir geri adım atmadığını görüyoruz.”

***

‘YPG’ye yardım ediyoruz’

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Asya turu çerçevesinde Güney Kore'ye giderken gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin bölgede YPG'ye yardım etmeyi sürdürdüğünü söyledi. ABD Savunma Bakanı, Suriye'deki ABD askerlerinin sayısının, özellikle Avrupalı müttefiklerin ülkedeki varlığını güçlendirmesi halinde değişebileceğini de kaydetti. Esper, "İşler değişir. Sahadaki olaylar değişir. Örneğin, Avrupa'dan bize katılan ortaklarımız ve müttefiklerimiz olabilir. Sahada bize katılırlarsa, bu bize oradan daha çok ABD askerini çıkarma kabiliyeti tanıyabilir." ifadesini kullandı. Esper, yine bir soru üzerine, Türkiye'nin ABD ile Barış Pınarı Harekatı'nda ateşkes konusunda vardığı anlaşmaya genel anlamda uyuyor göründüğünü dile getirdi. Esper, Türk ve Rus askerlerinin, bir ay önce Türk ve ABD askerlerinin yaptığı gibi Suriye'de ortak devriye görevi yürütmesi konusunda ne düşündüğüne ilişkin soruya da misyonlarının hiçbir zaman Suriye sınırında Türkler ve Kürtler arasında devriye yapmak olmadığı, DEAŞ'ı yenilgiye uğratmayı amaçladıkları cevabını verdi.

***

Trump makbul aktör değil

beyaz-saray-da-hizaya-cekildi-649657-1.
Salih Bıçakçı

Doçent Dr. Salih Bıçakçı: “İki liderin görüşme üzerine ne konuştuğunu çok az kişinin bildiği bir durumdan bahsediyoruz. Görüşmenin iyi gittiği düşünülüyor. Ama şu önemli ki Amerikan sistemi sadece başkandan oluşan bir sistem değil. Kongre ve senatörlerden çıkabilecek başka problemlerin olması da muhtemel. Durum böyleyken bu görüşmeyle problemlerin çözülmesi de mümkün değil. Ne S-400 meselesini ne de diğer krizleri çözebiliriz. Belki bir miktar geciktireceğiz, herkes kendi kozlarını elinde tutuyor. En azından konuşabilmenin önemli adım olduğunu düşünüyorum. Ancak ilerisi için Pentagon’un, kongrenin ne düşündüğünü bilmemiz gerekiyor. Trump’ın azil görüşmelerinin olduğu bir yerde, şu anda Trump da çok makbul bir aktör olarak görünmüyor.”

***

Ankara’dan söz almış olmalı

beyaz-saray-da-hizaya-cekildi-649658-1.
Aydın Sezer

Rusya Uzmanı Aydın Sezer: “Karmaşık bir süreçte Amerika ile ilişkilerin devam edebilmesi için Türkiye’nin adım atması gerekiyordu. Türkiye bu adımı S-400’ler ile atmış gözüküyor. S-400’ler ile ilgili sürecin önümüzdeki günlerdeki dönemde nasıl gelişeceğini anlamak için Ermeni Tasarısı’nın senatoda bloke edilmesine de bakmak gerekir. Dolayısıyla ABD bizden bir söz almış olmalı ki anında en azından Ermeni Tasarısı konusunda bir adım attı. Ben aynı şeyin CAATSA yaptırımları ile ilgili olarak da zamana yayılacağını düşünüyorum. S-400’lerin depoda durması ya da aktive edilmemesi ilişkilerin devamı açısından, hasarlı da olsa bu aşamada yeterli bir süreç. İlişkilerin tamamen kopmasının her iki ülke de göze alamaz. Türkiye sadece S-400 konusunda değil Barış Pınarı konusunda da son ABD ile mutabakatta bulunarak bağlılığını teyit etti. Burada da Türkiye’nin daha fazla talepte bulunmayacağını ya da daha fazla ısrarcı olmayacağını görmek gerekiyor. Trump Kürtlerin ya da Mazlum Kobani’nin niteliğini tartışmak yerine Kürtlerle olan ilişkisine vurgu yaptı. Bu ateşkesten Kürtlerin de memnun olduğunu söyledi yani Amerika YPG’ye yönelik stratejik ortak, Suriye bağlamında söylüyorum, yaklaşımını koruyor ama Türkiye’nin Kobani ve YPG ile ilgili hassasiyetini algıladı ama bunları vurgulamaksızın bu ilişkilere devam edeceğini teyit etti.”

cukurda-defineci-avi-540867-1.