Sinema sektörü için 2022 ekonomik kriz ve baskılarla mücadeleyle geçti. Oyuncu ve eleştirmen Kolukısa, “İzlediğimiz güzel filmler yerine, yönetmenlerinin maruz kaldığı linç kampanyalarını ve sansürü konuşmak zorunda kaldık” dedi.

Beyazperdede 2022: Linç ve sansür başroldeydi

Işıl ÇALIŞKAN

Pandemide seyircisinden ayrı düşen sinemalar normale dönüşün başlangıcı olarak kabul edilen 2022’de de yaralarını saramadı. Sektör temsilcileri bu kez de ekonomik kriz ile mücadele içine girdi. Öyle ki adına normalleşme dense de salonların doluluk oranları ve üretim pandemi öncesi döneme göre düşüş gösterdi. Sektörün mücadelesi bununla sınırlı değildi elbette. Yönetmenlerin maruz kaldığı linç kampanyaları, tutuklanan sinemacılar ve filmlere yönelik sansür olayları da yıla damga vurdu. Sinema sektörü emekçilerine ve eleştirmenlere nasıl bir yıl geçirdiklerini ve yeni yıldan beklentilerini sorduk. Sinema TV Sendika Başkanı Ufuk Demirbilek, Karaca Sineması’nın işletmecisi Serdar Arslan, oyuncu ve sinema eleştirmeni Emrah Kolukısa, Sinema eleştirmeni Tuğçe Madayanti Şen anlattı.

***

Sinema Tv Sendikası Başkanı Ufuk Demirbilek: Hak ihlalleri son bulmalı

2022 yılı sinema sektörü için ekonomik kriz sebebiyle hiç kolay geçmedi. Pandeminin etkileri azalmış gibi görünse de salonların doluluk oranları ve üretim pandemi öncesi döneme göre düşüş gösterdi. Bu yıl tutuklanan sinemacılar ve bakanlığın “Kurak Günler” filmine verdiği desteği “senaryo değişikliği” gerekçesiyle faiziyle geri istemesi kaygı vericiydi. Kamera arkası çalışanlarının emeği ise yine daha az dinlenme, daha az ücret ve daha az sigorta primi gibi yetersiz hakedişlerle karşılık buldu. Diğer yandan, hızla artan enflasyon sebebiyle sektör paydaşlarının ortak zam talebinin ardından ücretlerde iyileşme oldu. Ancak ekonomik kriz göz önünde bulundurulduğunda bu iyileşmenin yeterli olduğunu söylemek zor.

2023 yılında Sinema TV Sendikası olarak duyuracağımız yeni çalışma ilkeleriyle geçtiğimiz senelerde yaşadığımız zorluk ve hak ihlallerinin önünde geçmeyi hedefliyoruz. Taban ücret konusunu, ülkemizin ve sektörümüzün ekonomisini gözeterek detaylandırmak ve tüm sektörün bilgisini eşitlemek adına güçlü bir belgeye dönüştürmek istiyoruz. Güncel çalışma ilkeleri ve güncel taban ücretler konusu; işçi sağlığı ve iş güvenliği hakkı, yasal haklar, yan haklar ve ekonomik haklar bakımından, güvencesizlik ve geleceksizlik halinin etkilerini azaltmaya dönük bir çalışma olacak. 2023’ün ayrıca üretim ve ifade anlamında sinemamızın özgür, salonların dolu olduğu bir yıl olmasını umuyoruz.

Ufuk DemirbilekUfuk Demirbilek

***

Sinema Eleştirmeni Tuğçe Madayanti Şen: Bakanlık desteksiz film çekmek imkânsızlaştı

Türkiye’de bağımsız ve iyi bir şey üretmek hep zordur, nitekim film yapmak, filmi seyirci ile buluşturmak da. Tarzını, sistemini bir türlü oturtamayan sinemamız bu sene de güncel politik fırtınaların ve ekonomik kasırgaların olduğu bir dönemde nereye ilerlediği belli olmayarak yalpalamaya devam ediyor. Baktığımızda hâlâ dünyada kendine özgü bir yer edinemeyen ve içeride ise bir endüstri oluşturamayan sinemamız mevzubahis. Türkiye’de film yapmak, ya kırtıpil yapımcıların iki dudak arasında ya belli politik bakış açılarına angaje olan, aynı isimlere fırsat tanıyan film festivallerinin insafında ya da dönemin parti temsilcisi gibi davranan belediyelere bel bağlamış durumda. Kültür Bakanlığı’nın desteği olmadan film çekmenin imkânsızlaştığı bir yapı ise gittikçe oturmakta. Bu belki de makul bir şey olması gerekirken bu bağımlılığın sonunun nereye varabileceğinin ufak bir fragmanını son günlerde Emin Alper’in Kurak Günler filminin başına gelenlerden biliyoruz. Film festivalleri ayağı da hâlâ çok sıkıntılı. Bütçe ve harcama konusunda şeffaf değiller, ön ve ana jürilerin kararları güven vermiyor. Yazmaya, üretmeye, izlemeye, desteklemeye devam edeceğiz bunun başka yolu yok. Yeni yılda Türk sineması için tek dileğim hak edenin ve dürüst olanın kazanması.

Tuğçe Madayanti ŞenTuğçe Madayanti Şen

***

Oyuncu Ve Sinema Eleştirmeni Emrah Kolukısa: Güzel filmler yerine baskıları konuştuk

Türkiye’de son birkaç yıldır birileri suyu öyle bir zehirledi ki, sinema da bundan nasibini aldı maalesef ve biz 2022’de izlediğimiz güzel filmleri konuşmak yerine o güzel filmlere karşı düzenlenen saldırıları, yönetmenlerinin maruz kaldığı linç kampanyalarını ve tabii ki sansürü konuşmak zorunda kaldık. Emin Alper’in Cannes’da yolculuğuna başlayan şahane filmi “Kurak Günler” ve Özcan Alper’in yurtiçinde katıldığı her festivalden ödül ve övgü toplayan şahane filmi “Karanlık Gece” benzer temalar etrafında dönseler de iki sinemacının yaratıcı dünyalarında nasıl bambaşka bakış açılarıyla benzer meseleleri ele aldığını görmek açısından müthiş bir fırsattı doğrusu. “Kurak Günler” 2022 içinde vizyona da girdi ve bir hayli izleyici ilgisine mazhar oldu; darısı 2023’te vizyona gireceğini umduğumuz “Karanlık Gece” ve yine 2022’de Antalya Film Festivali’nde izleyip hayran kaldığımız “Ayna Ayna” (Belmin Söylemez), İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz “Çilingir Sofrası” ve başka festivallerde izlediğimiz diğer güzel filmlerin başına.

Emrah KolukısaEmrah Kolukısa

***

Karaca Sineması’nın İşletmecisi Serdar Arslan: Dijital platformlar değil sinemalar dolsun

İnsanlık tarihinin içinden geçtiği pandeminin yarattığı bu zor dönemde yaratıcılığa ve sanatın iyileştirici gücüne toplumların ihtiyacı giderek arttı. Bu süreçte kültür sanat sektörünün güç kaybetmeden devam etmesi gerekliydi. Sanat duygusal bir ihtiyacı karşılar ve vazgeçilmezdir. Ancak öyle olmadı. Kültür sanat ortamı salgın sonrası maddi sorunlarla boğuşmak zorunda kaldı. Özellikle ana akım seyirci dijital platformlara kaydı. BKM gibi sinema sektörüne filmler üreten başat yapımcıların sinema yerine dijital platformları tercih etmesi sektörü daha sıkıntılı bir sürece sokmuş durumda. Bizim gibi AVM dışında faaliyet gösteren bağımsız sinemalar özellikle pandeminin yavaş yavaş etkisini kaybetmesiyle biraz nefes almaya başladı. 2022’nin son çeyreğinde özellikle Emin Alper’in Kurak Günler filmi ile seyirci bizim gibi sinema salonlarını doldurmaya başladı. Bağımsız film yapan yönetmen ve yapımcıların dijital platformlar yerine sinemada filmlerini göstermeleri 2023 için sinemacıların en büyük isteği.

Serdar ArslanSerdar Arslan