Beyzbol sopası yerine Rahip Brunson geldi

Politika Servisi
ABD seçimlerini Trump kazanınca AKP cenahında bayram sevinci yaşanmıştı. Ama kısa süre sonra ABD'nin başta Ortadoğu olmak üzere bölge politikası bir anlamda Ankara'yı terse yatırmıştı.
İmamoğlu ile birlikte yüzü aşkın insanın gözaltına alındığı 19 Mart operasyonu ve sonrasında yaşananlar Türkiye-ABD ilişkilerinin yeniden ama farklı bir başlıkla gündeme gelmesini sağladı. CHP lideri Özel'in “19 Mart darbe girişimi öncesi ABD'den izin alındı” açıklamasıyla AKP ve MHP'yi suçüstü yakalanmanın telaşı sardı. Bugüne kadar yerli ve millik üzerinden bir hikaye ören iktidar cenahının Amerikancılığı ifşa oldu. Ama tam burada bir sorun ortaya çıktı: Bir yanıyla Erdoğan-Trump ilişkisinin pozitif bir noktada değerlendirmesi gerekirken aynı anda da yerli ve millilik nasıl savunulacak? İşte tam burada kafa karışıklığı yandaş medya da yansıdı.
SAĞ AMERİKANCIDIR
Trump'ın “Erdoğan'ı seviyorum” açıklamasını yandaş “ana akım” medyası çok sevdi. Hem televizyonlarında hem gazetelerinde bu ve benzeri açıklamalarını manşete taşıdılar. Hürriyet ve Milliyet dün meseleyi birinci sayfalarında İsrail'le devam ettirdi. ABD'nin Türkiye ile İsrail arasında olası gerilimde Ankara'nın yanında tutum alacağı hatta buna zorunlu olduğu görüşü manşete yansıtıldı. Oysa ne Trump'ın konuşmasında ne de ortak açıklamada buna dair tek bir cümle var. Tam tersi art arda Ankara'ya uyarılar yapıldı, Trump tarafından Rahip Brunson hatırlatıldı. Erdoğan iktidarı ikbalini Trump'a bağlamış bekliyor. Yaklaşık 15 yıldır uğraştığı Suriye'de bile AB ve İsrail'in taleplerine boyun eğmek durumunda kaldı.
Yandaş ana akım Türkiye ve ABD ilişkisini bir sorun olmaktan çok avantaj olarak göstermek istiyor. Sabah, Yeni Şafak gibi gazeteler ise meseleye mesafeli dururken Akşam gazetesi birinci sayfanın eteklerinde bir yer açarak “ortadayım” dedi. Yerli ve milli hamasetin küçük bir darbe ile cilasının dökülmesi kuşkusuz ki bunun ekmeğini yemiş olanları çok daha fazla rahatsız etti.
Erdoğan sesiz kalmaya devam ederek bu meselenin tamamen kapanmadığı ara ara oraya dönme ihtimalinin olduğunu gösteriyor. Yandaş medyanın kafa karışıklığı da gösteriyor ki iktidar bir yandan içeride ABD karşıtlığı yaparken dışarıda sağlam müttefik görüntüsü vermekte zorlanacak. Artık içeride güçlü olduğunu göstermek için bile Trump'ın desteğine ihtiyacı var.
Erdoğan gazetecilerin sorduğu Trump sorusuna yanıt vermemeyi tercih etti. Anlaşılan Erdoğan bile Amerika'dan gelen bu kadar iltifatın kendisine yaramayacağının farkında.