Henüz farelerin kaçtığı değil, gemiden ağırlıkların atıldığı aşama! Yapay, ‘dünya 5’ten büyüktür’ rüzgarı bir kez daha dindi. Türkiye’de çarpıcı gelişmeler yaşanırken AKP iktidarı ve havuz medyasının, eşyalarını toplayan Donald Trump sevgisi daha anlaşılır oldu.

Joe Biden, 8 Kasım’da, 46’ncı ABD Başkanı seçilmeyi garantiledi. Trump’ın aksine, asgari düzeyde bürokrasi ve diplomasi temayüllerine sahip Biden, öncelikle AKP iktidarının günübirlik, rüzgara göre politikalarına uygun değil. Ayrıca ABD seçim iklimine girdiği anda, “Türkiye’de muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştireceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

8 Kasım’dan bu yana Türkiye’de yaşananlar dikkat çekti. AKP mecburi bir vitrin değişiminde. Siyaset taşları yerinden oynarken kaygan zemin, yargı ve medyayı zorluyor! Dışardan gelen bu domino etkisine bakalım.

MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL INSTAGRAM DEVLETİ

Türkiye tarihinde bir ilk yaşandı. Bir bakan, sosyal medyadan ‘af talebini’ duyurdu. Üstelik, o Bakan’ın, Damat Berat Albayrak’ın Twitter hesabı kapanmış, paylaşımları silinmişti. Havuz medyası bir yana, ailesinin elinde tuttuğu Albayrak Grubu’nda bile bu ‘af talebine’ yer verilmedi.

INSTAGRAM DEVLETİ

İstifanın, resmi makam ve ‘kaynaklar’ca, 48 saat sonra hatırlanması, Türkiye’nin muz cumhuriyeti ve kabile devletinin bile aşağısına düşmesini, bir Instagram, Facebook ya da TikTok sultanlığına dönüşmesini anlattı. Burada bitmiyor. Herhalde Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğu boşken ülke parasının değer kazanması da dünyada bir ilk.

DOMİNO ETKİSİ

Türkiye’yi medyadan başlayıp yargıya, eğitime uzanan el ile dizayn etmeye çalışan bir suç örgütü! Pelikan ya da ‘Yalı’ grubu deniyor. Albayrak’ın istifası sonrası, Pelikan’ın önde gelen isimlerinden ‘sözde’ öğretim üyesi Selman Öğüt’ün İstanbul Medipol Üniversitesi’nden kovulması tesadüf değil!

Rastlantı olmayan başka gelişmeler de var. Yargıya bakalım! Önceki gün, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Ankara’daki sempozyumda konuştu: “Asıl olan tutuksuz yargılamadır… Haksız yere tutuklu kişinin günleri geri gelmiyor…”

Konuşmanın, nokta atış olduğu, 11 Kasım imzalı, “Acele” yazan belgeden anlaşıldı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu, (HSK) İstanbul Adalet Komisyonu’na yazdığı yazıda, iş insanı Osman Kavala’yı tutuklayan ve tahliyesini reddeden hâkimlerin isim listesini istedi.

3 yıldır tutuklu Kavala için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 10 Aralık 2019’da ‘Gezi’ dosyası ile ilgili hak ihlaline hükmetmişti. Tahliye edilmeyen Kavala’yı, cezaevinde tutulmak için 19 Aralık’ta alelacele bir ‘casusluk’ dosyası hazırlandı. İddianameyi hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Hasan Yılmaz’dı.

Trabzonlu Yılmaz, Kavala kararı sonrası adeta ödüllendirildi. 10 ay sonra, 16 Ekim 2020’de, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınan Cengiz Öner’in yerine Adalet Bakanı yardımcısı olarak atandı. Peki, Pelikan çetesi ve Berat Albayrak ile ne alakası var? Çok alakası var!

Yargıda ‘İstanbul Grubu’ denilen bir yapının varlığı, Albayrak ailesine yakınlığı ve Adalet Bakanı Gül ile çatışması iddia ediliyor! Dışardan başlayıp içerideki taşları yıkan domino etkisi de bu. ‘Biden’in ilk kanat çırpışında pelikanlar düştü’ diye tarif edilebilir.

TAM BAĞIMLI ÜLKE!

Aynı zamanda “dünya 5’ten büyüktür” masalına tezat, ‘tam bağımlı’ ülke gerçeğini de anlatıyor. Fakat bağımlılığın içeriği değişti. Bu, her isteneni yapmaya hazır tehlikeli bir aile bağımlılığı türü! İpler sadece yargı dosyalarını sarmıyor.

‘Halkbank’, ‘cihadizm’, ‘S-400’, ‘darbedeki şaibeler’ dosya ve başlıklarının da Türkiye’yi ‘pazarlık konusu’ bir ülkeye dönüştürmesi mümkün. Cihadizm ve IŞİD konusuna parantez açıp o parantezi, emperyalizm ipi ile kuyuya inmenin ‘dımdızlak ortada kalmak’ anlamı taşıdığını ifade ederek kapatalım!

Şimdi ‘genç Pelikanlar’ da yargı da tedirgin! Yeni bir “Kandırıldık” dönemi yaklaştı! “Kendi düşen ağlamaz” derler. Damadını ortada bırakan pragmatik bir ‘Dünya Lideri’nden söz ediyoruz! ‘Beraber yürüyenler’ hiç ders almamışlar!

‘GEÇMİŞ OLSUN’ MESAJI

İlgili bir konu, ayrı bir başlık açalım. Pelikan’ın ‘esas kızı’ Hilal Kaplan, korona olup, burnuna tereyağı sürünce, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçmiş olsun telefonu açtı. Tepki topladı. Manidar bir mesaj olduğunu düşünüp CHP’li kaynaklara sorduk. Manidar kısmını cevapsız bırakıp ‘kin ve düşmanlıktan arınmış bir Türkiye’ mesajı olduğunu söylediler. Buna rağmen, mesajın manidar olduğunu, bir hesap uzmanı ve devlet adamı olan Kılıçdaroğlu’nun, Albayrak’ın istifasını önceden bildiğini düşünüyoruz. Yok, eğer tersi ise her an iktidardan ve bağlı tetikçilerinden küfürler yiyen, cezaevinde tutulan, basın kartı ve hakları iptal edilen, koronaya yakalanan bizlere, ‘biraz’ ayıp olmuş demektir.