Brüksel'deki kritik NATO zirvesi Batı blokunun ABD'nin arkasında dizildiğini deklare etmesine sahne oldu. Biden ile görüşen Erdoğan da ilişkileri düzeltmek için her türlü tavizi verdiklerinin sinyalini çaktı.

Biden NATO’yu hizaya çekti

POLİTİKA SERVİSİ

NATO’ya üye 30 ülkenin devlet ve hükümet başkanları dün Brüksel’deki kritik zirvede bir araya geldi. Zirve öncesi yoğun bir diplomasi trafiğinin yaşandığı zirvenin gündeminde ittifakın gelecek 10 yıllık yol haritasının belirlenmesi, NATO’nun stratejik konseptinin güncellenmesi, Çin’in askeri bir güç olarak yükselişi, Rusya ile ilişkilerin durumu, Afganistan’daki NATO misyonunun sonlandırılma kararı gibi konular ele alındı. Rusya ve Çin’e gözdağı verilen Zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil olmak üzere Batı blokunun ABD’nin arkasına dizildiklerini deklare etmesine sahne oldu. Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Faik Demir, diplomasinin yeniden uluslararası politikada önemine dikkat çekti.

GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRECEK

Ankara açısından zirvenin en kritik gündemi ise ilk kez yüz yüze gerçekleşen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden görüşmesi oldu. S-400’lerin durumu, Halkbank Davası, Suriye ve Libya meselesinin masaya yatırıldığı görüşmenin ardından açıklama yapan ABD Başkanı Biden, görüşmenin olumlu geçtiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “iyi bir görüşme gerçekleştiğini” vurgularken ABD’den “YPG’ye verilen desteğe son verilmesini açıkça dile getirdik” dedi. “24 Nisan, bizler için maalesef çok çok olumsuz bir süreç oldu” diyen Erdoğan, kendisine sorulan 24 Nisan’a ilişkin Biden’ın sözlerinin gündeme gelip gelmediği sorusuna “Hamdolsun gelmedi” diye yanıtladı. “Afganistan’da biz Pakistan ve Macaristan’ı yanımıza alma isteğimizi söyledik” ifadelerini kullandı. S400’lere ilişkin de konuşan Erdoğan, düşüncemizin değişmediğini Biden’a ilettik dedi. Erdoğan, Suriye ve Libya konusunda müşterek bir çalışma için görüşmelerimiz devam edecek ifadelerini kullandı.

ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg tarafından kaleme alınan “Biden, Türkiye ile Gordion Düğümünü kesmeli” başlıklı makalede ise Erdoğan’ın uzun zamandır Batı ile dostluk iddiasını bıraktığı belirtildi. New York Times (NYT) gazetesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’la yapacağı görüşme öncesi “tavrını yumuşattığını” yazdı. Öte yandan Erdoğan gönderdiği video mesajda Türkiye’nin NATO harekât ve misyonlarına ‘en çok katkı sağlayan’ ilk 5 ülke arasında olduğunu belirterek “Türkiye’nin sınırları aynı zamanda NATO’nun sınırlarıdır” dedi. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yanı sıra İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile de bir araya geldi.

Erdoğan ve Macron görüşmesinin ardından Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, iki liderin ‘son yıllarda iki ülke arasında yaşanan birçok konunun açıklığa kavuşturulması için bir araya geldikleri ve görüşmenin beklenenden daha uzun sürdüğü bildirildi. “Fransız laikliği ve Cumhuriyet’in değerlerine saygı gösterilmelidir, bunlar istismar edilmemelidir” vurgusunu yapan Macron, Erdoğan’ın kendisine yabancı paralı askerlerin en kısa sürede Libya topraklarından çekilmesini istediğine dair güvence verdiğini söyledi.

Başbakan Johnson ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye, Libya ve Afganistan da dahil olmak üzere bir dizi dış politika konusunu da görüştüğü duyuruldu. Erdoğan, Johnson’ın ardından Merkel ile kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriğine bir açıklama yapan Alman hükümeti sözcüsü Steffen Seibert, Erdoğan ve Merkel’in 24-25 Haziran tarihlerinde yapılacak AB liderler zirvesi öncesinde Türkiye-AB ilişkileri ile Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin BM öncülüğündeki çabaları değerlendirdiğini aktardı.

***

Çin ve Rusya’ya karşı ortaklık

NATO Zirvesi’nde 79 paragraftan oluşan sonuç bildirisinde Rusya ve Çin’in güvenlik açısından tehdit olarak görüldüğü deklare edildi. “Tüm yönlerden her türlü tehdide karşı Avrupa-Atlantik bölgesinin kolektif savunması için organize edici çerçeve olarak NATO’yu güçlendireceğiz” vurgusunun yapıldığı bildiride öne çıkanlar şöyle:

Çin’e karşı ortak hareket etme” vurgusu yapılan bildiride, “Çin’in hırsları ve iddialı tavırları mevcut kurallara dayalı uluslararası düzene ve ittifakın güvenliğiyle ilgili alanlara sistematik olarak meydan okuyor” denildi. Bildiride, Çin’in nükleer cephaneliğini hızla genişlettiği, ordusunun modernizasyonunda “muğlak” olduğu ve Rusya ile askeri işbirliği yaptığı kaydediliyor.

NATO’nun Rusya’yı ‘ana hasım’ olarak değerlendirdiği, Çin’i ‘doğrudan askeri tehdit’ olarak nitelemediği 2030 Strateji Konsepti de kabul edildi. “Rusya’nın artan füze cephaneliğine ölçülü ve dengeli şekilde yanıt verileceği” ifade edilen bildire, “Avrupa’da karaya nükleer silahlar konuşlandırmayı planlamıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Suriye’den Türkiye’yi vurabilecek veya tehdit edebilecek füze atışlarına karşı müteyakkız olmaya devam edileceğine değinilen bildiride, “Müttefikimiz Türkiye’ye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptığı için takdirlerimizi yineliyoruz. Türkiye için güvenlik tedbirlerine katkılarımızı artırdık. Bunun tam olarak uygulanmasına bağlılığımız sürmektedir.” değerlendirmesine yer verildi.

***

Yeni sayfa açıldı

Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Faik Demir: NATO Zirvesi’ne damgasını vuran en önemli noktalardan biri Donald Trump dönemindeki ABD yönetiminin damgasını vurduğu negatif rüzgarların estiği değil, aksine pozitif mesajların verildiği, yapıcı bir zeminde gerçekleşmiş olması. Birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği, inatlaşmanın ve ayrışmanın yaşanmadığı sakin bir Zirve. Erdoğan’ın gün içinde yaptığı görüşmeler ve ardından gelen açıklamaya baktığımız zaman “diyalog ve diplomasi kanallarını” açık tutma isteğinin yansıması oldu. Joe Biden ve Erdoğan arasındaki görüşmenin arıdndan somut bir şey çıkmadı fakat Biden göreve geldiği günden bu yana iki ülke arasında esen negatif algı kırıldı. Krize çözüm yolundaki psikolojik engeller kaldırıldı. Bu görüşme öte yandan uzun bir süredir diplomasinin değerinin yeniden önemli olduğunu kanıtlamış olması oldu.