Bilim her zaman kurguyu aşar

ALİ ULAŞ

Dinozor Genç Yayınları "Darwin Görev Önümüzde Gözler Üzerimiz’de"den sonra bilginler serisinin ikinci kitabı olarak "Stephen Hawking ve Arkaslı Arkadaşım"ı yayımladı. Kitabın yazarı Emmanuelle Kecir, Paris Sorbonne Üniversitesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünden mezun. Bilime ve bilim tarihine oldukça hâkim. Bu alandaki birikimini çocukların ve gençlerin bilime olan ilgisini artırmak için kullanıyor; “Genç okurların Hawking’in keşiflerini kavraması için bu kitapta onları sinema perdesinde izler gibi görüntülere ve eylemlere aktarmak istedim.”

Bilimin karmaşık formüller ve girift tanımlardan öte eğlenceli, bir o kadar da hayatın içinde olduğunu gözler önüne seren bu kitap; Stephan Hawking başta olmak üzere John Preskill üzerine biyografik unsurlar da barındırıyor. Kitabın sonunda ekler kısmında S. Hawking kronolojisi de bulunuyor.

Olaylar kahramanımız Elliot’un gözünden bize aktarılıyor. Her şey Elliot’ın babası John Preskill’in Stephen Hawking’le karadelikler üzerine bir iddiaya girmesiyle başlıyor. O yaz kaykay kaymaktan başka bir planı olmayan ergenimiz Elliot, babasının zorlamasıyla Dublin’deki 800 bilim insanının katıldığı 17. Uluslararası Genel Görelilik ve Kütle Çekimi Konferansı(2004)’na gider. Burada kendisiyle yaşıt görünen zaman yolcusu Danaé’ye aşık olur ve bu uğurda 28 bin ışık yılı uzakta farklı bir gezegene gider.

KARA DELİKLER

CERN’e dünyayı yutacak kara delikler oluşturdukları iddiasıyla davalar açıldığını anımsarız. Tabii ki CERN’de oluşturulmaya çalışılan mini kara delikler çok kısa sürede yok olduklarından dünya için bir sorun teşkil etmiyorlar.

28 bin ışık yılı öteye amiyane tabirle birer tünel vazifesi gören kara delikler aracılığıyla geçen Hawking ve Elliot burada bir diktatör tarafından düşünme yetileri ellerinden alınmış-insanların robot versiyonu- Arkaslılarla karşılaşır. Bu öte gezegen aslında dünyanın gelecekteki hali olan bir distopyadır ve kahramanlarımız bunun farkında değildir.

Bilimden, teknolojiden bu kadar yoğun bahsedilen romanda distopya üzerinden sevginin, seçim yapma özgürlüğünün kaybolmasına; robotlaşmaya da bir sitem vardır. Bu ülkede herkes kodlarla yönetiliyor ve diktatörün buyrukları hüküm sürüyor; doğal kaynaklar ise tükenmiş vaziyette. Yazar distopya aracılığıyla günümüzden geleceğe, gelecekten de bizlere mesaj veriyor.

Yıldızların kalpleri olduğunu, bir gün onların kalplerinin de insanlarınki gibi söndüğünü belirten yazar; 28 bin yıl öteden gelen ve yine 28 bin yıl öteye giden Elliot ve Danaé üzerinden aşkın kurtuluş olduğuna işaret ediyor. Bir süpernova patlamasını el ele izleyen çift romantizmin doruklarına vuruyor. Bu sebeplerden ötürü anlatıda kuvvetli bir romantizm damarı bulunuyor.Gallieo, Newton, Einstein, Hawking gibi bilim insanları; yer çekimi, genel görelilik, kara delikler, kuantum teorileri romana yedirilerek anlatılmış. Bu da bize astrofiziğin kronolojisini veriyor.

Yazar, hayatı boyunca zaman yolculuğu yapma hayali kuran Hawking’in bu hayalini bu kitap üzerinden gerçekleştirmiş. Hawking zaman yolcularının varlığına inanmış; 15 Haziran 2018’de Westminster Kilisesi’nde yapılan törende “gelecek yolcuları” için masa ayrılarak vasiyeti yerine getirilmiş. Romanda kurgu ve gerçek o kadar iç içe ki kitabın sonunda “Hangisi Gerçek Hangisi Kurgu” bölümü var.

Hawking 1942 yılında yani 1642’de doğan Newton’dan tam 300 yıl sonra doğdu. Galileo 8 Ocak 1642’de öldü, Hawking 8 Ocak 1942’de doğdu yani tam 300 yıl sonra. Hawking 14 Mart’ta öldü bu da ay ve gün olarak Einstein’in doğduğu güne denk geliyor. Yaşadığımız bu kaotik evrende bu denk gelişler oldukça ilginç duruyor.

Umarım bu tek oturuşta soluksuz okunacak, büyüleyici kitap birçok genci bilime kazandırmaya yardımcı olur.

bilim-her-zaman-kurguyu-asar-865396-1.