Koronavirüs Bilim Kurulu, dün video konferans yöntemiyle toplandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, toplantının ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Alınması gereken kısıtlayıcı tedbirler tüm detaylarıyla masaya yatırıldı. Hastalığın yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındı” dedi. Bilim Kurulu kaynakları da, tavsiye kararlarının arasında sokağa çıkma yasağının bulunmadığını ifade etti.

Bilim Kurulu kaynakları: Tavsiye kararları arasında sokağa çıkma yasağı yok

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili olarak yaptığı "Hastalığın yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındı" şeklindeki açıklamasının ardından, 'atılacak somut adımlar' merak konusu oldu.

Milliyet'ten Aykut Yılmaz'ın haberine göre Bilim Kurulu kaynakları, restoranların salgının başlarında olduğu gibi 'al-götür', 'paket servis' şeklinde hizmet vermesinin tavsiye edildiğini söyledi. Kurul üyeleri, restoranlarda masaların seyreltilmediği, mesafelere uyulmadığı ve bu yüzden çok fazla temas olduğu görüşünde.

Kurulun tavsiye kararları arasında kıraathane ve nikah törenlerine yönelik önlemler de yer aldı. Bu kapsamda kurul, oyun oynamanın pandemi nedeniyle yasak olduğu kıraathanelerin bir süre kapatılması yönünde tavsiye kararı verirken, genelgeye rağmen düğünlerin nikâh adı altında yapılmasına karşı da daha somut adımların atılmasını da tavsiye etti.

Kurulun tavsiye kararları arasında okulların açılmasının bir süre daha ertelenmesi de yer aldı. Sokağa çıkma yasağının bulunmadığı tavsiye kararları, bugün kabine toplantısında ele alınacak.

BAKAN KOCA NE DEMİŞTİ?

Dün yapılan Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şu ifadeleri kullanmıştı:

"Dünya 11 aydır yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor. Salgın, küresel ölçekte yayılmaya ve can almaya devam ediyor. Bugün itibariyle dünya genelinde 55 milyon vaka tespit edildi, 1 milyon 400 bine yakın can kaybı yaşandı.

Bu süreçte hiçbir ülkenin bu virüsten bağışık kalması mümkün olmadı. Ülkemizde Mart-Mayıs ayları arasında yaşanan ilk dalganın ardından vaka sayılarını kontrol altına almayı başardık. Ancak son aylarda, tüm dünyadakine benzer bir seyirle, vaka ve ölüm sayılarında önemli artışlara şahit oluyoruz. Bugün birçok ülke kapanma tedbirleri dahil toplumsal hareketleri kısıtlamalarına yeniden başvurmaya başladı.

Son dönemde sürekli dile getirdiğimiz üzere, tüm Türkiye’de genel bir artış eğilimi mevcut. Ancak İstanbul başta olmak üzere ülkemizin genelinde daha ciddi seyrediyor. Bir çok ilimizdeki artış, sağlık kuruluşlarımız üzerindeki baskının da artmasına sebep oluyor. Bilim Kurulunda artış hızının yüksek seyrettiği illerimizin üzerinde özel olarak durduk.

Hastane kapasitelerimize, sağlık çalışanlarımızın koşullarına, uyguladığımız tedavi protokollerine, dünyadaki yeni tedavi seçeneklerine, aşı ve ilaç çalışmalarına yönelik detaylı değerlendirmelerimizi yaptık.

Kış aylarının gelişi nedeniyle insanlar daha yoğun kapalı alanlarda bulunuyor. Vaka artışında birincil etkenin insan hareketliliği ve toplu mekanlarda bulunma olduğuna dikkat çekilerek alınması gereken kısıtlayıcı tedbirler tüm detaylarıyla masaya yatırıldı. Hastalığın yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındı.

Salgınla mücadelede yalnızca kamu kurumlarının çabası yeterli olmaz. Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medyamızın, kanaat önderlerinin ve birer birer her vatandaşımızın sağduyusuna ve katkısına ihtiyacımız var. Unutmayalım, koronavirüs alacağımız tedbirlerden güçlü değildir.”