Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, son dönemde muhalefet partileri dahil birçok kesimin eleştirdiği Bilim Kurulu'yla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sarıkaya, "Bilim Kurulu üyeleri konuşmaktan bıkmış, moral çöküntüsü içinde çıkış arıyor" dedi.

"Bilim Kurulu üyeleri moral çöküntüsü yaşıyor"

Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, yeni tip koronavirüsün (Covid-19) seyriyle ilgili olarak kaleme aldığı yazısında bilim insanlarının, bir ay içinde 8 kat birden vaka sayısını artıran, ölüm oranlarında zirve yaptıran nedenin adını 'mutant çarpması' koyduğunu söyledi.

Aslında hepsinin de bu noktaya geleceği konusunda emin olduğunu belirten Sarıkaya, "Yakın geçmişte de bugünü net tarif etti. Gelinen nokta ise tam anlamıyla içinden çıkılması zor bir durum" dedi.

Sarıkaya, muhalefet partileri dahil birçok kesimin Bilim Kurulu üyelerini eleştirdiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"O nedenle bir yandan muhalefet dahil bir çok kesimin şimşeklerini üzerine çeken Bilim Kurulu üyeleri konuşmaktan bıkmış, moral çöküntüsü içinde çıkış arıyor. Diğer yandan da sözlerinin yine dinlenmemiş olmasının yakınması içinde Karadenizlinin mezar taşına yazdığı cümleyi tekrarlıyor; Dedim dedim bak ne oldu?"

Sorunun temelinde ise tek başına 1 Mart'ta alınan serbestleşme kararının olmadığını belirten Sarıkaya, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'nın üç etkenin bir araya gelip vaka patlamasına neden olduğu görüşünü paylaştığını aktardı. Sarıkaya'ya göre Kara, şunları sıraladı:

"1) Mutant virüslerin toplum içindeki yayılımı 3-4 haftada artış gösteriyor.

2) 1 Mart’ta normalleşme kararı alınırken Türkiye’deki mutantların tablosu tam çıkarılamadı.

3) Mart’ın 15’inden itibaren de üçü bir araya gelip vakayı patlattı ve üç hafta sonra önümüze koydu."

Bilim Kurulu son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sert sözlerle eleştirilmişti. Kılıçdaroğlu "Bir de Bilim Kurulu var. Ne dedikleri, söyledikleri belli değil. 4 Nisan itibariyle ABD'yi geçtik vaka sayısında. Dün 193 kişi hayatını kaybetti. Nasıl yönetiliyor bu ülke? Bilim Kurulu hikaye tamamen. Hiçbirisinin bilim ile ilgisi yoktur. Bilim Kurulu dediğin senin dediğin kurallara iktidar uymazsa, izzeti ikbal ile çekileceksin oradan. Tam tersi oluyor. Bilim Kurulu ayrı havada, Sağlık Bakanı ayrı telden çalıyor. Allah aşkına kendinize Bilim Kurulu demeyin ya, bilime ayıp. Saray ise kaç kişi ölürse ölsün diyor. Bu mudur devleti adalet ile yönetmek?" demişti.