Bilirkişi değil adeta dalga geçme heyeti
Depremde 44 kişinin öldüğü Sait Bey Sitesi’nin davasındaki bilirkişi heyeti önce, sorumluların tahliye edilmesini sağlayıp dosyadan çekilme talebinde bulundu. Ardından da “Sehven çekilme talebinde bulunduk” dedi.
İsmail Arı
ismailari@birgun.netDepremde 44 kişiye mezar olan Sait Bey Sitesi’nin davasında yeni skandala imza atıldı. Yıkımdan sorumlu tutulanların serbest bırakılmasını sağlayan, bu gelişme tepki çekince de davadan çekilme talebinde bulunan bilirkişi yeni yeni bir adım attı. Heyet, “sehven” davadan çekilme talebinde bulunduğunu iddia etti.
Maraş merkezli 6 Şubat depreminde Maraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde kentsel dönüşümle yapıldığı halde yıkılan Sait Bey Sitesi'nde 44 kişi yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) yedi akademisyene bilirkişi raporu hazırlatıldı.
Birçok usulsüzlüğün sıralandığı raporda, "A blok inşaatı tamamlandıktan sonra binanın asma kat bölmesinin çelik konstrüksiyon ve betonlarla tamamlanarak bir kat haline getirilmiştir. Binaya, inşası sonrasında projelerinde bulunmayan işlemler yapılmıştır. Binanın taşıyıcı sistemini olumsuz etkilemiştir" ifadeleri kullanıldı.
Soruşturma sonunda AKP’ye yakınlığıyla bilinen sitenin müteahhidi Hasan Çam, şantiye şefi şüpheli Halil İbrahim Us, statik proje ve uygulama denetim görevlisi Yavuz Kaygısız, yapı denetim şirketi sahibi Halil Yıldız ile yapı denetim şirketi kontrol elemanı Melike Yıldız hakkında 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Ancak yargılama sürerken yeni bir bilirkişi raporu hazırlatıldı. Turgay Çoşgun, Cihan Öser, Mücteba Uysal, Hakkı Ekşi ve Barış Sayın tarafından hazırlanan 15 Temmuz 2024 tarihli raporda göre, sadece Hasan Çam asli kusurlu bulundu.
SESSİZCE TAHLİYE EDİLDİLER
Raporun ardında Maraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Temmuz’da yapı denetim firması yetkilisi Halil Yıldız ile uygulama denetçisi Yavuz Kaygısız’ın adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verdi.
Tüm bunların yanında bir de bilirkişi heyeti mahkemeye verdiği dilekçede, raporu hazırlarken büyük emek harcadıklarını ifade ederek 20’şer bin TL ek bilirkişi ücreti talep etti.
LİNÇ KAMPANYASIYMIŞ
Ancak bu skandallar zincirini BirGün’ün 7 Ağustos tarihinde "Bilirkişi değil aklama heyeti!" başlığıyla haberleştirmesinin ardından yeni raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin üyeleri "linç kampanyasına maruz kaldıklarını" iddia ederek, "Tarafsız ve bağımsız şekilde çalışma koşullarının ortadan kalktığı" gerekçesiyle dosyadan çekilme talebinde bulundu.
SEHVEN SAVUNMASI
Heyet 4 Eylül tarihinde mahkemeye verdiği dilekçede ise “Sehven dosyadan çekilme dilekçesi sunulmuştur. Çekilme dilekçesinin yüce mahkemenize sehven gönderildiğini bildirir gereğini arz ederiz” denildi.
***
5 BİNASI DAHA YIKILMIŞ
Depremlerde yıkılan binalara ilişkin açılan davalarda kapsamlı bir süreç yürütülmüyor. Kentte 151 kişinin öldüğü Palmiye Sitesi’ne ilişkin görülen davada, ‘‘Yıkılan bloklar fay hattı üzerine denk gelmiştir’’ diye kendini savunan tutuklu müteahhit Ali Babaoğlu’nun farklı mahallelerde yaptığı 5 binanın daha yıkıldığı ve binalardaki 122 kişinin hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
***
İDDİANAME HAZIR DEĞİL
Depremlerde yerle bir olan Hatay’daki Rana Apartmanı’nda anne ve babasını kaybeden Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyesi avukat Eren Can, 19 aydır bilirkişi raporu ve iddianamenin hazırlanmamasına tepki gösterdi. Deprem yargılamalarında yargıya müdahale edildiğine dair bir izlenim oluştuğunu belirten Can, tüm bilirkişi raporlarının Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden olmasının bu şüpheyi güçlendirdiğini kaydetti. Can, "Türkiye’de inşaat mühendisliği bölümü mu ki bütün raporlar neredeyse adrese teslim gibi tek bir üniversiteye veriliyor?" diye sordu. Eren Can şöyle devam etti: “Antakya şehir merkezinde çoğu apartmanda, insanların hayatlarını kaybettiği yerde durum böyle. Bilinçli bir cezasızlık durumu var.”