Google Play Store
App Store

Sinop Nükleer Güç Santrali projesinde bir kez daha bilirkişi heyeti görevlendirildi. Heyet 24 Nisan'da bölgede keşif yapacak. Yaşam savunucuları, yeni bilirkişi heyetinin şaibeli isimler olduğunu öne sürerek, itirazda bulunacaklarını belirtti.

Bilirkişi heyeti tartışma yarattı
Sibel Bahçetepe
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.net

Sinop’ta yapılması planlanan Nükleer Güç Santrali için verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporuna karşı açılan dava, yıllardır süren hukuki mücadelenin ardından yeni bir aşamaya girdi. Danıştay’ın yerel mahkeme kararını bozmasının ardından, Samsun 2. İdare Mahkemesi ÇED raporu için 24 Nisan'da 15 kişilik bir heyetle keşif kararı aldı. Ancak, davacılar heyette bazı isimlerin şaibeli olduğunu öne sürerek bu atamaya itiraz edeceklerini açıkladı.

Sinop'un İnceburun mevkisinde yapılması planlanan Sinop Nükleer Güç Santrali'ne ilişkin idarece tesis edilen 11 Eylül 2020 tarihli "ÇED olumlu" kararının iptali istemiyle bazı sivil toplum örgütlerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine açtığı davada Samsun 2’nci İdare Mahkemesi bilirkişi görevlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme, 15 kişilik bilirkişi heyetinden, proje için verilen ÇED kararının uygulanabilirliği ve usulüne uygun hazırlanıp hazırlanmadığı, proje alanının doğal özellikleri, bitki örtüsünün özellik arz edip etmediği, toprak yapısı, proje alanının heyelana olan duyarlığı, proje sahasının yerleşim yerlerine uzaklığı, projenin uluslararası kriterlere uygunluğu, projeden kaynaklanabilecek çevresel etkiler gibi bir dizi konuda rapor düzenlemelerini talep etti. Davanın yeninden görülecek olması olumlu karşılansa da davacılar yeni atanan bilirkişi heyetinde de şaibeli isimler olduğunu öne sürdü. Yeni bilirkişi heyeti, ÇED raporunun yönetmeliklere uygunluğunu, çevresel etkileri, alınan tedbirleri ve davacıların iddialarını inceleyerek bir rapor hazırlayacak.

GÜVENLİ DEĞİL

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve dosyanın avukatlarından olan İsmail Hakkı Atal, Sinop Nükleer Santral projesinin ÇED sürecinin hukuksuz ve kanunsuz yürütüldüğünü söyledi. Atal, sürece dair şu özetle bilgileri verdi:

"Akkuyu'dan sonraki ikinci büyük hak sağığı ve milli güvenlik tehdidi olan Sinop Nükleer Santral projesine karşı Adana -Mersin-Hatay-İskenderun çevre koruma dernekleri, EGEÇEP, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Yeşil Artvin Derneği, Ordu Çevre Derneği, Adana Tabip Odası,Tekirdağ Tabip Odası ve 6 yurttaş olarak ÇED raporunun iptali davasını 12 Ekim 2020'de açmıştık. Davayı açmadan önce 6 Şubat 2018'deki halkın katılımı toplantısına alınmamıştık ve usulsüzlüğü tespit edecek şekilde 168 Sinoplunun imzasını alarak tutanak tutmuştuk. Keşif ve bilirkişi incelemesi için tayin edilen 15 kişilik bilirkişi heyetinden 7'si Akkuyu Nükleer davasında aleyhimizde rapor düzenlemiş olan bilirkişi heyetinden seçilince bilirkişileri YÖK'e görevi kötüye kullanmaktan şikâyet etmiş ve Sinop bilirkişi heyetini reddetmiştik. Ancak mahkeme aynı bilirkişi heyetiyle keşif yapmış, fakat YÖK'e şikâyet ettiğimiz bilirkişi heyeti lehimize rapor vermişti. Samsun 2. İdare Mahkemesi bilirkişi raporu lehimizde olmasına rağmen davayı reddetmişti. Temyiz üzerine Danıştay kararı bozdu ve 24 Nisan'a keşif günü verilen yargılama tekrar başladı. Dikkat çeken nokta ise 2.07.2024'te keşfi yapacak hakimin görevlendirmesi yapılmasına rağmen aradan 9 ay geçtikten sonra keşif günü verilmesi. 6 Şubat 2023'te onbinlerce yurttaşımızı kaybettiğimiz büyük Maraş depreminden sonra, 13 Şubat 2024'te 60 milyon ton zehirli atığın çöktüğü İliç faciasından sonra, Akkuyu nükleer santral sahasını da tehdit eden Santorini yanardağı ve deprem hareketliliğinden sonra; gezegende hiçbir karasal alanın nükleer santral kurmak ve işletmek için güvenli olmadığı kesindir. Dava açtığımız mahkemelerin hakimlerinin AKP'li olduğunu bilerek mücadeleye devam ediyoruz, edeceğiz."