Mersin’de geçen sene kaybolduktan 9 gün sonra cansız bedeni bulunan 2 buçuk yaşındaki Müslüme’nin ölümüyle ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna BirGün ulaştı. Rapora göre Müslüme cinsel istismara uğradıktan sonra öldürüldü.

Bilirkişi ‘istismar ve cinayet’ dedi
Müslüme’nin ölümü geçen sene ülke gündemine oturmuştu.

Dilara ŞİMŞEK

Mersin'de kaybolduktan 9 gün sonra cansız bedeni bulunan 2 buçuk yaşındaki Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Osman Sert tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna BirGün ulaştı. Raporda Müslüme’nin cinsel istismara uğradıktan sonra öldürüldüğü ortaya çıktı.

Müslüme, Gülnar ilçesinde 10 Kasım 2021’de ailesi kırsal alanda çadır kurduğu sırada kayboldu. Arama çalışmalarının 9’uncu gününde Müslüme’nin cansız bedeni olay yerinden yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta çalılıkların arasında bulundu.

Yapılan incelemelere göre Müslüme'nin boyun kısmında 70 yaşındaki dede Hasan Yağal'ın DNA’sı bulunurken yapılan analize göre Müslüme’nin 14 yaşındaki ablasının babasının Hasan Yağal olduğu ortaya çıktı. Şüpheler cinsel istismar ve cinayet üzerinde yoğunlaştı. Önceki gün ilk kez hakim karşısına çıkan aile üyeleri suçlamaları reddederken şüpheli Hasan Yağal, boyunda bulunan DNA örneğiyle ilgili “Her gördüğümde Müslüme'yi yüzünden öperim. Boynundan DNA çıkması normal. Bundan cinsel bir eylem olduğu çıkmaz” dedi. Ancak BirGün’ün ulaştığı bilirkişi raporuna göre bu basit bir öpme değil.

Raporda yer alan ifadeler şöyle: “Şüphelinin savunmasında belirttiği gibi basit bir öpme olarak değerlendirilemeyeceği; şüpheli ile maktulenin yoğun bir temas yaşadığına dair gösterge niteliğinde… Delillere göre maktulenin nitelikli cinsel istismar eylemine maruz kalıp öldürüldüğü kanaatine ulaşıldığı…”

70 yaşındaki dede Hasan Yağal, baş şüpheli olarak yargılanıyor70 yaşındaki dede Hasan Yağal, baş şüpheli olarak yargılanıyor

TEK BAŞINA GİDEMEZ

Öte yandan raporda Müslüme’nin cansız bedeninin ailenin yaşadığı bölgeye 7 kilometre uzaklıkta bulunmasının ‘hayatın olağan akışına aykırı’ olduğu ifadeleri yer aldı: “2 buçuk yaşında bir kız çocuğunun o bölgeye çadır bölgesinden kendi kendine gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, cesedin bulunuş şeklinde tespit edilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde olayın cinayet olduğu hususunda kuşku bulunmadığı…”

RAPOR YALAN SÖYLEMEZ

Müslüme'nin ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması önceki gün Silifke 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Şüpheli dede Hasan Yağal tutuklu olarak yargılanırken anne Selvi, babaanne Ayşe Yağal ile ağabey O.Y. de tutuksuz yargılandı.

Anne Selvi Yağal, duruşmada Müslüme'nin ölümüyle ilgili kimseden şikâyetçi olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti, DNA raporunu hatırlatarak Hasan Yağal'a Müslüme'nin ablası diğer torunu A.Y.'nin kendi çocuğu olup olmadığı konusunda soru sordu. Yağal ifadesinde, "Raporu bilemem. Belki akrabalıktandır” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Adli Tıp Uzmanı Halis Dokgöz ise “DNA raporları yüzde 99.9 doğruyu söyle, DNA raporları yalan söylemez” dedi.