Google Play Store
App Store

6 Şubat depremlerinde yıkılan Hacı Ömer Apartmanı’yla ilgili hazırlanan iddianamede betonun kalitesiz, bağlantı kancalarının yetersiz olduğu ortaya çıktı. Yakınlarını kaybeden aileler, sanıkların olası kastla yargılanmasını istedi.

Binada beton yok ama kasıt değilmiş!
Apartmanın yıkılmasıyla 69 kişi hayatını kaybetmiş, 4 kişi ise yaralanmıştı. (Fotoğraf: DHA)

Buse İlkin YERLİ

Maraş merkezli depremlerinde yıkılan binalara ilişkin davalar devam ediyor. Bu binalardan biri olan Hacı Ömer Bayram Apartmanı’na ilişkin hazırlanan iddianamede çarpıcı veriler yer aldı. İddianamede; 69 kişinin öldüğü binada betonun elle ufalanabildiği, beton içerisinde bolca deniz çakılı bulunduğu, kancaların yetersiz olduğu ve gönye olmadığının tespit edildiği belirtildi. Savcılık, Ebrar Sitesi’nin de müteahhidi olan Tevfik Tepebaşı’nın aralarında bulunduğu 5 sanığın “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan yargılanmasını istedi. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Ekim’de görülecek dava öncesi yakınlarını kaybeden aileler, sorumluların bilinçli taksirden değil olası kastla yargılanmasını talep etti.

6 Şubat depremlerinde Maraş’ın Onikişubat ilçesindeki Hacı Ömer Apartmanı’nı saniyeler içinde yerle bir oldu. Binaya ilişkin Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame tamamlandı. Şüpheliler; Atilla Öz, Çetin Kurt, İsmet Koyuncular, Tevfik Tepebaşı hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” ve Süleyman Kemal Duyar hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından hazırlanan iddianame Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, yapı sahibinin S.S. Başak Konut Yapı Kooperatifi olduğu ve müteahhit olarak ‘yapı sahibi’ yazdığı tespit edildi. Binanın Ocak 1994 ile Kasım 1997 arasında yapıldığının anlaşıldığı belirtilen iddianamede o dönemlerde kooperatifin yönetim kurulunda Tevfik Tepebaşı, Çetin Kurt, Kemal Duyar, Ahmet Çamsarı ve İsmet Koyuncular'ın olduğunun altı çizildi. Müşteki beyanlarında Atilla Öz'ün de bina yapılırken Tepebaşı ile birlikte binayla müteahhit gibi ilgilendiği ortaya çıktı. Savcılık; Öz, Tepebaşı, Kurt ve Koyuncular hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan ayrı ayrı; Duyar hakkında ise ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçu uyarınca ceza verilmesini istedi.

BETON ELDE UFALANIYOR

Binanın kolonundan 3 karot, 4 demir ve 2 etriye örnekleri alınarak yapılan inceleme sonucundan betonun elle un ufak edilebilecek kadar kötü kalitede olduğu, beton içerisinde yuvarlak şekilde bolca deniz taşı çakılı olduğu, binadaki demirlerin tümünün nervürsüz olduğu, binanın üst katı ile alt katının yere bitişik şekilde birleşerek toz haline geldiği vurgulandı. Binanın taşıyıcı sistem kolon, kiriş, perde etriyelerinin 8'lik ve nervürsüz olduğu, yapı teknik şartnamesine uygun olmayan şekil ve aralıkta olduğu, çoğu donatının bağlanmadığı veya yetersiz bağlandığı için beton atımı sırasında atarak dönmüş vaziyette priz aldığı, kancaların yetersiz olduğu ve gönye olmadığı da raporda yer aldı. Ayrıca taşıyıcı çerçeve sisteminin döşeme ile tamamen farklı çalışarak depremde birbirinden ayrılıp yatmış olduğu tespit edildi. Depremden bir ay sonra tekrar yapılan incelemelerde ise Hacı Ömer Apartmanı’nın temelinden 3 karot alındığı iddianamede yer aldı. Bu incelemede ise betonarme sistemde kullanılan donatıların nervürlü ve düz karışık kullanıldığı, taşıyıcı sistem elemanlarının deprem performans kriterlerini karşılayamamasından tüm yapının yıkıldığı, beton kalitesinin düşük ve betonda farklı boyutlarda dere çakılları olduğu gözlemlendi.

Bu bilgilere dayanarak düzenlenen bilirkişi raporunda ise binanın, büyük ölçüde yönetmeliğe uyularak projelendirildiği ancak imalat sırasında malzeme ve detaylandırmada ‘bazı hataların’ yapıldığı yer aldı. Raporda, ‘projede zemin ile ilgili hiç bir verinin olmadığı, göçmenin ana nedeninin doğrudan projeye bağlı hatalardan kaynaklandığının düşünülmediği, beton sınıfının ilgili yıl yönetmeliklerine uygun olmasının beton imalatında hatrı sayılır bir hata yapılmadığını gösterdiği ancak etriye aralığının çok fazla olduğu, kanca ve gönye kurallarına uyulmadığı yönündeki gözlemlere göre yapının betonarme donatı imalatı sırasında kontrolünün yeterli olmadığı’ ifadelerine yer verildi.

OLASI KASTLA YARGILANSINLAR

Hacı Ömer Apartmanı’nın sıradaki duruşmasının, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Ekim’de görüleceğini duyuran yakınlarını kaybeden aileler sürecin yavaş ilerlemesine tepki gösterdi. Duruşmaya destek çağrısında bulunan aileler, “Yargılatmaya çalıştığımız Atilla Öz’ü 1. sanık olarak göstermişler. ‘Müteahhit değil’ diyerek serbest bıraktıkları Tevfik Tepebaşı ise 2. sanık. Biz sorumluların olası kastla yargılanmalarını istiyoruz. İddianame bilinçli taksirden açıldı” dedi.