Türkiyedeki yapı stokunun güvensizliğine karşı uzmanlar uyardı. İstanbul Üniversitesi tarafından açıklanan rapora göre binaların muayenesi şart. Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğretim üyesi Dr. Akpınar ise “Acilen binaların güçlendirilmesi lazım” diye konuştu.

Binaları güçlendirseydik can kayıpları olmazdı

HABER MERKEZİ

İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen ve 115 kişinin ölümüne sebep olan 6.9’luk sarsıntı, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Çürük binaların onlarca kişiye mezar olması ülkesi olan Türkiye’de bir arpa boyu yol alınmadığını gözler önüne seriyor.

Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erkan Akpınar, acilen riskli binaların güçlendirme işleminin yapılması gerektiğini bildirerek, “İzmir'deki binalara güçlendirme tekniklerini uygulayarak müdahale etmiş olsaydık, şu anda belki bu can kayıplarını konuşmuyor olacaktık” dedi.

Binaların yıkılmasının tek sebebinin ‘kötü zemin’ olmayacağına dikkat çeken Dr. Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zeminin kötü olması sadece yıkım sebepleri arasında bir parametre. Tek başına sonuç olarak değerlendirilmemeli. İstanbul için de bu durum geçerli. Bütün bu deprem üretme potansiyeline sahip, diri fay hatları üzerindeki şehirlerde acilen, hızlı bir şekilde bina performanslarının ortaya konulması, yıkılacak binaların ayıklanarak yıkılması, onarılabilecek, güçlendirilebilecek olanların da bir an önce güçlendirme işleminin yapılması gerekiyor.”

YAPILAR MUAYENE EDİLMELİ

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, İzmir depremi yapısal hasar raporunu açıkladı. Deprem zararlarının azaltılmasına yönelik önerilerin yer aldığı raporda, “Hasar almış veya yıkılmış yapılarda mühendislik ve denetim hizmetinin yetersiz olduğu belirlendi. Binaların ani göçmesine neden olabilecek konstrüktif kusurların bulunduğu görülmüştür” dendi. Raporda şu öneriler sıralandı:

♦ Ülkemizdeki bütün yapıların yapısal risklerinin belirlenmesi çalışmasına ivedilikle başlanmalı.

♦ Yapıların düzenli olarak muayene edilmeli ve sertifikalandırılmalı.

♦ Her türlü tadilat projesinde mühendislik hizmeti alınmalı ve denetim hizmeti zorunlu olmalı. Kullanım amacı değişikliği veya tadilat gibi gerekçelerle taşıyıcı elemanlara müdahalede bulunulmamalı; bölme duvarlara yapılacak müdahalelerde ise kısa kolon, yumuşak kat ve zayıf kat etkisi oluşturabilecek durumlardan kaçınılmalı.

***


"DEPREM KONSEYİNİN OLUŞMASINI İSTİYORUZ"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu hafta belediye meclisine depremle ilgili dört önemli gündem maddesi sunulduğunu söyleyerek, Deprem Konseyi’nin oluşturulmasının öneminin altına çizdi. İmamoğlu, “Kendileri ifade ediyor, 6 milyon 750 bin binanın daha dönüşmesi lazım. Bu ne demek, 120 yıl demek. Vatandaşı içine katan bir sistemi kurgulamazsanız, onları cesaretlendirmezseniz ne İstanbul’u dönüştürebiliriz ne Türkiye’yi. Katılımcı bir deprem konseyinin oluşmasını istiyoruz” dedi.