Marinetti ve on dokuz arkadaşı tarafından kaleme alınan (1913)“Fütürist Oyun Yazarları Bildirgesi”nde; “Tiyatroda alışılagelmiş çalışmalara

Marinetti ve on dokuz arkadaşı tarafından kaleme alınan (1913)“Fütürist Oyun Yazarları Bildirgesi”nde; “Tiyatroda alışılagelmiş çalışmalara karşı çıkılmalı, yenilik getirilmelidir. Geleceğin tiyatrosu, kendine örnek olarak gece kulüplerini, müzikholleri, sirk gösterilerini almalıdır. Tiyatro gerçeğin taklidini değil, ruhunu yansıtmalı ve bu öze popüler eğlence türlerinin biçimini uygulamalıdır.”
Fütürizm tiyatroda, çeşitli gösteri araçlarının öğelerini bir araya getirerek devingen bir görüntü sağlamıştır. Ayrıca oyuncular arasında canlı bir alışveriş kurması da özellikleri arasındadır.
Fütürizm bir tiyatro akımı oluşturmamakla beraber, sahnede plastik anlatıma ve harekete verdiği önemle, eşzamanlılık ve çok odaklılık deneyimleri ile çağdaş tiyatronun gelişimini etkiler. Bu gelişim içinde tiyatro uygulaması ve düşüncesinde önemli aşamayı gerçekleştiren sanatçı, Rus sahneye koyucusu Meyerhold olmuştur.
Meyerhold, başlangıçta Moskova Sanat Tiyatrosu’na katılmış, Çehov’un oyunlarında önemli roller üstlenir, gerçekçi akımı benimser. Daha sonra gerçekçi tiyatroya da, Stanislavsky’nin oyunculuk anlayışına da karşı çıkarak, oyun alanı, bu alandaki üçboyutlu nesnelerin ve özellikle oyuncunun anlatım olanakları üzerine yoğunlaşır.
Meyerhold’un 1907 yılından başlayarak yaptığı sahne uygulamalarında ekspresyonizm, fütürizm, konstrüktivizm akımlarının etkisi görülür. Sahnelediği oyunlarda oyuncuyu üçboyutlu, hareketli bir yontu gibi değerlendirmiştir. Oyuncunun dekor önündeki bir kabartma olarak değil de, gövdesi, kolları, bacakları ile mekân içinde devinen bir bilim olarak ele alınması, modern tiyatro anlayışını  etkilemiştir. M.Gorki/Aykatakımı Arasında oyununu yeni geliştirdiği teknikle yorumlayarak taiyatroda bir  “bahar ayini”ni başlatır…
Meyerhold, sahnenin tiyatroya özgü gücünü kullandığını  ve tiyatro salonunu karartmayarak bu gücün seyirci üzerindeki etkisini açıkça gözlemleyebildiğini belirtmiştir. Tiyatro sahnesine bir inşaat mühendisinin gözüyle bakar, sahne üstünü yapı kurma olanağı bakımından değerlendirir.
Yatay yükseltilere dikey yükseltiler eklenmiş, hareketli parçalarla sahnelerin göz önünde çok çabuk değiştirilmesini sağlamıştır. Oyuncunun tüm hareket olanakları seferber edilmiş, oyuncu, bir atlet, bir akrobat, canlı bir makine olarak kullanılmaya başlanmıştır. Meyerhold bu oyunculuk anlayışını “biyomekanik”, ya da “biyodinamik” oyunculuk olarak adlandırmıştır. Sahnede makine çağının toplumunu simgeleyen mekanizmanın içinde insan öğesi, bu mekanizmanın hareketli parçalarından biri olmuştur. 20. yüzyılda şiirde ve plastik sanatlarda ortaya çıkan Fütürizm’in tiyatroya getirdiği en önemli yenilikler, sahne üstünün bir makine gibi değerlendirilmesi, sahneye yapı özellikleri kazandırılması, oyuncunun üçboyutlu devingen bir birim olarak kullanılması ve bu doğrultuda eğitilmesidir.