Bir başkadır Ege düğün sofraları

Nurhayat TALAY

Pandemi hayatımızdan birçok şeyi götürdü. Önümüzdeki yıllar ne getirir bilemeyiz sadece iyi dileklerimiz var elimizde. Pandemi nedeniyle bu yıl düğün sofralarımızı gönlünüzce kuramadık. Sade ve maskeli pandemi önlemleri nedeniyle kuru düğünlerle dünya evinin yolunu tuttu gençlerimiz. Ben de bu yazımda o kuramadığımız düğün sofralarını hatırlatmak ve belki bir gün yeniden kuracak olursak aklımızın bir köşesinde kalsın istedim.

Ege Bölgesi’nin her köşesinde farklı düğün yemekleri yapılır. Bunun nedeni hem yetiştirilen ürünler hem de farklı yörelerden göçlerle taşınan farklı kültürlerdir. Örneğin İzmir ‘in Çeşme yarımadasında kesme çorbası ile başlayan düğün yemeği Manisa’da şehriye çorbası, Aydın’da yuvarlama ile olur.

Tüm Ege Bölgesi düğünlerinin başyemeği keşkektir. Keşkek ise kırk farklı tarifle yapılır. Hadi bunu biraz açalım. Özellikle orman köylerinde keşkek için buğday önceden haşlanmaz. Sıcak suda bir gece bekler. Kazanın altına koyun ya da dana kemikleri dizilir üzerine et parçaları yerleştirilir. En üstüne ıslatılmış buğday konur ve sürekli kaynar su ilave edilerek odun ateşinde en az 7-8 saat pişer. Neredeyse eriyen kemikler kazandan çıkarılır ve tahta kepçe, tokmak gibi gereçlerle saatlerce dövülür. Bu sırada düğün de başlar. Keşkek kazanı başında zeybekler oynayan gençler eline bir davul tokmağını bir keşkek tokmağını alır. Keşkek ile birlikte nohut, kuru fasulye ya da taze fasulye, musakka ki bazen patlıcan bazen kabakla yapılır, mutlaka konulur. Mevsime göre düğün yemeklerinde iştah açıcı olarak turşu, salata, cacık çeşitli ezmeler ve odun ateşinde bol domates, sarımsak ve maydanoz soslu karışık kızartma yer alır.

Başta hafifçe söz ettiğim çorbaları biraz daha inceleyelim. Hepsinin ortak noktası kemik suyu ile yapılmalıdır. Kesme çorbası erişte makarnadan biraz büyük parça hamurum kesilip didiklenmiş et ya da tavuk ve boyut ile yapılır. İçine kestirme un, yumurta ve yoğurt konulur ya da salça ve kavrularak et suyuyla pişirilir. Şehriye çorbası da bu yöntemle hazırlanır. Düğünlerden genellikle sıcak yaz aylarında yapılması nedeniyle çabuk bozulan tavuk eti pek tercih edilmez. Ailenin gücü kuzu ya da dana kesmeye yetmezse tavuk düğüne yemek olur.

SARMA VE DOLMA

Zeytinyağlı ya da etli sarma ve dolmalar olmazsa olmazıdır düğün yemeklerinin. Kalem gibi sarılan yapraklar yanında özellikle patlıcan, biber ve domates dolmaları fırınlanarak ikram edilir gelen konuklara. Dolmaların içine bol nane, dereotu, maydanoz ve fesleğen konulması hem aromayı artırır hem de gözleri şenlendirir.

ETLİ GÜVEÇLER

Sebze ve etin güveç dediğimiz toprak kaplarda birlikte pişirilmesi antik çağlardan bu yana Ege’nin vaz geçilmezidir. Roma dönemindeki sebzelerle olmasa da günümüz sebzeleri ile pişen bu yemeklerin binlerce yıllık değişmeyen öyküsü etin kabın en altına çiğ olarak konulması üzerine aromatik bitkiler ve elde bulunan sebzelerin pişme derecesine göre dizilip kapağının hava almadan buharda pişmesi için hamur ya da çamur ile sıvanması değişmez bir kuraldır.

TATLILAR

Düğün yemeklerinde her mevsimin vaz geçilmez tatlısı helvadır. Un ya da irmik helvası Ege Bölgesi’nin çam fıstıkları ile lezzetlenirken bazen badem ya da ceviz de konulur. Günümüzde daha pratik ve ucuz olduğu için hazır tahin helvası da yerini alır. Ege Bölgesi’nin de Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi olmazsa olmaz tatlısı el açması baklavasıdır. Ancak bölgede baklava bol cevizli ve zeytinyağlı yapılır. Yine zeytinyağlı kalburabastı da düğünlerde sıkça görülür.

Ege Bölgesi düğün yemekleri yaklaşık beş gün boyunca kazanlarda kaynar. Çünkü düğün törenleri köylerde yemeklerin pişirileceği ocakları yakmak için mutlaka ormanlardan odun toplanması ile başlar ve gelinin damat evine girmesine kadar sürer. Şehir kültüründe bunların en kısa ve daha az maliyetli olması köylerdeki geleneklerin sürmesine engel değildir.