Bayram hediyesi dediğin de böyle olur. Doğrusu, yıllardır bayramda böyle hediye aldığımı sanmıyorum. Zaten bayram hediyesinden ziyade bayram harçlığı, mendilleri ve şekerleri yer etmiş hafızamda. Bir de Ihlamur’daki bayram yeri. Ama İBB’nin 9 Temmuz’da bize, hava muhalefeti endişesiyle Harbiye Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu yerine CRR’de sunduğu konser rüyadan farksızdı. Kontrbasta Dave Holland, tablada Zakir Hussain ve tenor saks ile basklarnette Chris Potter’ı, yani Crosscurrents Trio’yu CRR sahnesinde birlikte çalarken dinleme şansı bulduğumuz için cidden mutluyuz.


***

Ona bakarsanız, 29. Uluslararası İstanbul Caz Festivali de yeni bitmişti. Ki orada da, her zaman kusursuz konserler sunan, 5 Grammy’sine rağmen sahnesi kayıtlarından daima daha unutulmaz olan Dianne Reeves’i dinlemiştik. Üstelik o festival de, Crosscurrents’ın konseri kadar mükemmel bir konserle, Enrico Pieranunzi Trio’nun konseri ile başlamıştı. Genç cazcıların park konserlerini de unutmayalım. Demek ki, bu Temmuz cazseverler için talihli bir Temmuzmuş.
Üstatların üçünü de (ki, Zakir Hussain bunu resmi bir unvan olarak taşıyor), daha önce dinlemişsinizdir mutlaka. Hele caz sevip konserlere gidip de bugüne kadar Dave Holland’ı dinlememiş olanı bulmak zor olur. Ama eğer albümleri “Good Hope” elimize geçmemişse, üçünü birlikte dinlememiş olma ihtimalimiz yüksek. Yine de içlerinde bize en aşina gelen Holland. Birleşmelerinin öncülüğünü ise Zakir Hussain yapmış, belli. Üçlüde “ağır ağabey” olan ise Chris Potter diye düşünüyorsanız, kendisinin bu tanımın en azından ‘ağabey’ kısmına uymadığını peşinen söyleyelim. Potter 51 yaşında; Hussain 71, Holland ise 75.
Albümlerinin adı “Good Hope”, Güney Afrika sahilinde bir yarımada, Cape of Good Hope. Atlas (Atlantık) ve Hint okyanuslarının bu noktada buluştuğuna inanılır. Aslında öyle olmasa da… Ama Chris Potter’ın albümden birkaç yıl önce bestelediği şarkı yine de Hussain’in grubu için amaçladığı müzikal gelenek ve tarzların buluşmasına uygun bir simge oluşturuyor.

Zakir Hussain, yeni müzik yaratmak, prova yapmak ve her yıl Mumbai’de anısına bir konser düzenlenen tabla üstadı babası Alla Rakha’yı anmak için birlikte çalmak için Potter ve Holland’ı Mumbai’de (Bombay) düzenlenen konsere davet etmişti. Proje sadece üç seçkin cazcıdan oluşan bir süper grubun bir araya gelip müziklerini birleştirmelerinden ibaret değil. Amaç, Hintli müzisyenler ile cazcılar arasında yarım yılı aşkın süre önce başlamış olan diyaloğun sürüp gitmesi ve gelişmesi.

Bunu ve benzer birleşmeleri biz de unutmadık. Hussain projeyi 2015’de başlatmıştı. Alla Rakha‘nın oğlu olduğu için daha önceden janrların böyle birleşmelerine katılmıştı. Özellikle, iki konser. Biri saksofoncu John Handy’nin Karuna Supreme’i, ikincisi de 29. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’ni ondan beklenen mükemmellikte bir konserle açan öncü füzyon gitaristi, en kıymetlilerimizden John McLaughlin’in Skhakti’si.

Babası gibi bir tabla üstadı olan Hussain, hep Ravi Shankar ve Alya Akbar Khan’ın (sırasıyla, sitar ve sarodun efsanevî icracıları) dünyayı dolaşıp John Coltrane, Miles Davis ve John McLaughlin gibi büyük cazcılar ile George Harrison misali rock yıldızlarını etkilemelerinden söz ettiklerini hatırlıyor. “Ben ise, Hindistan’dan caz üstatları getirip onlar Batı’dan caz üstatları ile birleştirmek ve dünyanın bu yanından caz müzisyenlerinin yeni Hint müziğinin yaratılmasındaki paylarını anmayı düşünüyordum.”

Biz ise bir Hintli müzisyen ile bu müziğe tutkun iki caz yıldızının birlikte çalışlarını izledik, dinledik. Aslında Zakir Hussain’e yalnızca Hint müzisyeni demek de haksızlık, çünkü etkilenme ve birleşme sürecinin başından beri hazır bulunmuş biri. Üçünün sahnede birbirlerine yakın duruşları herhalde kayıt sırasında stüdyodaki duruşlarını taklit ediyor. Zaten orada da parçalar canlı olarak ve en fazla (ve ender olarak) üç kere çalmak suretiyle kaydedilmiş. Fiziki yatkınlıkları bir bağlantı hissi de yaratmış olmalı.

***

Temmuz ayından memnunuz. Sevdiğimiz müziğin iyi örneklerini dinledik. Nardis’in 20. Yıl kutlamasına katılamamak ve McLaughlin’i kaçırmak da içime oturdu ama o kadarı da olacak artık.