TRT'den yapılan ilk Kürtçe yayın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da olumlu ama yetersiz bulundu.

TRT'den yapılan ilk Kürtçe yayın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da olumlu ama yetersiz bulundu. Kürtler, kullanılan dilin, seçilen haberlerin yetersiz olduğunu, özellikle KÜrt dilinde yer alan X-W harflerinin söylenmemesini 'ayıp' olarak netelendirdi.

Kadir Konuksever, Recep Okuyucu, Fikri Taş, Barzan Şerefhanoğlu, Mehmet Boncuk Yurt Haber (Birgün)

TRT'nin geleneksel dil ve lehçelerdeki yayınları kapsamındaki Kürtçe yayın ilk gerçekleştirildi. Radyo 1'de saat 06.00'da, TRT-3'te ise 10.30'da başlayıp 15 dakika süren Kırmanca yayın Diyarbakır, Batman, Tunceli, Gaziantep ve Tunceli'de merakla izlendi. TRT'nin böyle bir yayın yapmasını birlik ve kardeşlik adına olumlu bulduklarını belirten vatandaşlar kullanılan dilin, seçilen haberlerin yetersiz olduğunu, özellikle Kürt dilinde yer alan X-W harflerinin söylenmemesini ayıp olarak nitelediler.

Kürtçe yayının en büyük ilgiyle izlendiği yerlerden biri hiç kuşkusuz Diyarbakır oldu.Boşnakça ve Arapça haberlerle aynı içeriğe sahip Kürtçe yayın Diyarbakır'da küçük bir organizasyonla izlendi. Büyükşehir belediye Başkanı Osman Baydemir'in çok sayıda gazeteci ve televizyoncuyla birlikte bir kahvede izlediği Kürtçe yayına ilk tepkiler olumlu oldu. Kürtçe programda, Diyarbakır Kültür ve sanat Festivalinin de yer aldığı haber bülteninin ardından Kardeş Türküler adlı grubun uzun süre özel kanalların yayınlamakta tereddüt ettiği Mirkut klibi de yer aldı.

Baydemir yayınla birlikte seksen yıllık tabunun yıkıldığını söyledi. Baydemir yayınların genişletilmesi için çaba içine girilmesi gerektiğini ve sürenin de biraz daha arttırılmasını istedi.

Kürtçe konuştuğum için 25 Kuruş Ceza Verdim

Abdullah Demirci isimli vatandaş ellili yıllarda köyde Kürtçe konuştuğu için kendisine 25 kuruş ceza kesildiğini, şalvarının yırtıldığını ve kasketinin de fırlatılıp atıldığını söyleyerek bugün gelinen noktanın çok umut verici olduğunu belirtiyor. Faik Derici ise sürenin azlığından şikayetçi olanlardan. Mehmet Alıç ise Kürtçe yayınların diğer dillerle bir tutulmaması, daha fazla zaman ayrılmasını istiyor. Ali Konuk Türkçe yayınlara gösterilen özenin Kürtçe için de gösterilmesini istiyor. Kürt yurttaşlar Boşnaklar ve Arapların aksine Kürtçe yayını çok önemsiyorlar. Ama Diyarbakır'ın görüşünü Şeyhmus Kahraman'ın sözü özetliyor: "Ne oldu Kürtce yayın verilince.Bak dünya yıkılmadı"

Tunceli'den destek

Merkez halkı büyük çoğunluğu Zazaca konuşan Tunceli'de Kürtçe yayın merakla izlendi. İşte vatandaşların görüşleri:

Serdar Korkmaz : Ana dilde yayın kültürümüzü zenginleştirmenin yanısıra kardeşlik, birlik ve bütünlüğümüzü pekiştirecektir. Bunu güzel günlere atılmış bir adım olarak kabul ediyorum.

Ulaş Alp: TRT'nin böyle bir yayın yapması beni çok sevindirdi. Özgürlüklerin genişletilmesi için iyi bir girişim. Yetersiz elbette ama yine de sevindim açıkcası

Özlem Yüksel:İnsanların anadillerinden haber alabilmesi sevindirici. Bu gelişmenin sevinciyle haberlerin eskiliği yada bizi tam olarak ilgilendirmeyen haberlerin seçilmesine kızamadım. Olumlu bir adım

"X-W kullanılmaması ayıp"

Kürtçe yayını Batman Özel Kürt Dili Kursu'nda izleyen kurs sorumlusu Aydın Üneşi yayını "Tam trajikomik durum" olarak niteledi. Üneşi " Bugün tarihi bir gün ve Bayram olabilirdi. İyi bir şeyi kötü yaptılar. Bu işi de kılıfına uydurmuşlar. X -W gibi yasaklı harfleri Türkçe alfabesinde olmadığı gerekçesiyle kullanmaktan kaçınmışlar. Kurmancı denilmiyor, kirmanca deniliyor. Bu bir hakarettir." dedi. Emekli öğretmen Mehmet Sencar da özellikle yasaklı harflerin kullanılmamasına içerlediğini belirtiyor.

Gaziantep ilgi gösteremedi Kürtçe'nin yoğun olarak konuşulduğu Gaziantep'in Yukarıbayır, Düztepe, Güzelvadi, Ocaklar, Vatan, Perilikaya, Hacıbaba, Karşıyaka, Cinderesi ve Çıksorut bölgelerindeki vatandaşlar ise yayının saatine tepki gösterdi. Yayının sadece evde oturan kadınlara hitap ettiğini öne süren Emine Kaygısız , "Biz zaten Kürtçe yayınları izliyorduk. Burada yayınlananlardan hiçbir şey anlamadım. Denizi, kuşları ve çiçekleri göstermekten başka bir şey yapmadılar. Kendimizden bir şeyi görmedik" dedi.

Bitlis'ten olumlu mesajlar

Kürtçe yayını izleyen Bitlis'li Nezir Karabaş eksiklikler bulunmasına rağmen yine de umut verici bir gelişme yaşandığının altını çizdi. Karabaş yayın hazırlanırken Kürt dili uzmanlarından görüş alınmasını istedi.

Suat Karakuzu ise yayına sevindiğini ancak dilin çok yetersiz olduğu söyledi.

TEPKİLER

Mehmet Uzun (Kürt Yazar): Bu atılan adım önemli. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana izlenen Türkleştirme politikalarının bir ölçüde terk edilmesi anlamına geliyor. Ancak ne yazık ki rejim herşeyi kendisine benzetmeye çalışıyor. İyi atılmış bir adımı ceberut zihniyetten dolayı kötü bir hale geliyor. Kürt dili bir azınlığın, bir alt kültürün dili değildir. Köklü ve Mezopatamya'ya ait bir dildir. Mezopotamya'daki bütün uygarlıklar ve dinlerle ilişkisi olan bir dildir. Bu nedenle bunun yasak olması bir insanlık suçudur. Keşke yayınlar yapılmadan önce, Kürtlerle, Kürt kurumlarıyla, yazarlarıyla diyalog içinde olunabilseydi. Eminim çok daha iyi daha umut verici sonuçlar alınacaktı. Şimdi ise göstermelik, AB için yapılmış yayınlar olarak duruyor. Ancak kimse kimseyi kandıramaz.

Cemal Doğan- ( Gün Radyo- Tv Yayın Yönetmeni): Yönetmelik açıklandığı zaman yetersiz olduğunu söylemiştik. AB uyum yasaları ile verilen bazı haklar bu yönetmelikle geri alındı. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için Danıştay'a dava açmıştık. Ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapılmasını sağlamak için böyle bir girişimde bulunduk. Yayın saati ile ilgili sıkıntılar var. Mesela yönetmeliğe göre televizyon yayını 4 saati ,radyo yayını da 5 saati aşamaz deniyor. Bu anlayış yanlış. 20 milyon Kürt'ün yaşadığı bir ülkede kendi dilinden program izlemek isteyene bu kadar saat yeterli değil. Bir de çocuklara yönelik çizgi film yapılamıyor. Yönetmelik kısıtlamalar içeriyor. Anadilde yayın hususunda küçük de olsa adım atılması olumlu ama yetersiz. Kırmanci yayını izledik, çok vahim hatalar yoktu ama bire bir çeviri yapıldığı için hatalar var. Kullanılan haberler yine kullanılmış. Eğer yayıncılık yapılacaksa, süre kısıtlaması ortadan kaldırılmalı.

Naci Kutlay-DEHAP Genel Başkan Yardımcısı: Karşı olsun ya da taraftar olsun herkes bunun yetersiz olduğunu dile getiriyor. Ama şunu da söylemek gerek, 80 yıllık süreci göz önüne aldığımızda önemli bir olay. Kendine güvenen devletin eşit haklara sahip yurttaşlarına bu şekilde ki bir yayını çok yetersiz. İnsanların ihtiyacını karşılaması önemli. Ancak bir tabunun yıkılışı olması bakımından da önemlidir. En azından önemli bir adımdır. Eksiklerini tamamlamak gerek. Keşke herkese ihtiyacı sorulsaydı da ona göre programlar yapılsaydı.

Sezgin Tanrıkulu-Diyarbakır Barosu Başkanı: TRT'nin yayın yapmasını önemli ve anlamlı buluyoruz. Ancak TRT'nin bu şekilde yayın yapmasını içerik ve zaman bakımından yeterli görmüyoruz. Bize göre bu yayınların yalnızca ulusal yayın kuruluşları tarafından değil, hiçbir "zaman sınırlaması"na tabi olmaksızın ulusal kanallar dışında da yerel ve bölgesel yayın kuruluşlarınca yapılması doğrudur. Aksi halde bu hak ve özgürlüklerin kullanıldığından söz edilemez.

Şerafettin Elçi: Eski Demokratik Kitle Partisi Genel Başkanı:

Olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Kürtlerin ret ve inkarına dayalı devletin resmi görüşünün yine devlet tarafından yalanlanmış olması önemli bir adımdır. Ancak çok yetersiz. Bundan sonra bu konuda iyi bir mesafenin alınması gerekir. Eğer devlet bu işi üstlenecekse geniş bir zaman dilimi içerisinde Kürtlerin tarihini coğrafyasını kültürünü tanıtan bir içerikte olmalı.