İzmir Konak’ta HDP İl Binası’na giren 27 yaşındaki Onur Gencer isimli şahıs, savunmasız bir kadını katletti. Çay ocağında bulunan 38 yaşındaki Deniz Poyraz, annesinin rahatsızlığı nedeni ile bir günlüğüne onun yerine işe gitmişti. Havuz medyası ‘görevini yerine getirip’, ağız birliği ile cinayeti ‘provokasyon’ olarak gördü.

Oysa çarpıtılması mümkün değil. Çünkü cinayetin, derinlemesine bir araştırmaya gerek kalmadan, sadece ‘5N1K’ kuralı uygulanarak bile siyaset ve siyasi saikle bağı kurulabiliyor. Maddeler halinde derleyip, klişe deyim ile büyük resmi görebilmek mümkün.

NEFRET SÖYLEMLERİ İŞE YARADI!

Bu provokasyonsa, AKP ve MHP’nin tetiklediği şiddet hanesine yazılabilir. İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e, Rize saldırısı sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Mayıs’ta, “Bunlar daha iyi günler. Dua et daha ileri gitmediler” dedi. 6 ay önce ise MHP’li Semih Yalçın, HDP’yi “İtlafı gereken bir siyasi haşere sürüsü” sözleri ile hedef aldı.

SİYASİ İKLİM

İktidar, 2015 seçimleri öncesindeki sıkışıklığın çok daha ötesinde. Ekonomik kriz ve adaletsizliğe karşı her kesimden yükselen tepkilerin üzerine, ortaya saçılan kirli belgeler bindi. Cumhur İttifakı’nın oylarının düşmesi, akıllardaki o soruyu gündeme getiriyor. “7 Haziran- 1 Kasım 2015 kanlı sürecine benzeyen yeni bir kaos ortamı mı yaratılacak?”

ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GİRDİ, POLİS “İSMİN NE ABİCİM?” DİYE SORDU

Soru, olaya dönerek cevaplanabilir. Katil Onur Gencer, 24 saat abluka altında olan HDP binalarının en görünür olanlarından birine, büyük bir çanta ile elini kolunu sallayarak girdi. Katliam sonrası, kendisine ters kelepçe dahi yapılmadı. Polis, “İsmin ne abicim?” diye sordu.

GÖZALTINDA TELEFON, RESMİ PLAKALI ARAÇ

Gencer’in, karakolda gözaltındayken telefonunun yanında olduğu anlaşıldı. Cinayet sonrası, kurbanının kanlar içindeki fotoğrafını çekip, Whatsapp’tan “Leş bir” diyerek paylaşan Gencer, gözaltında da Instagram’dan beğeni yaptı. Büyük rahatlık! Katil, yine sosyal medya hesabında, resmi plakalı bir araç önünde görülüyor. Araç içinde mavi çakar da var.

SURİYE-MENBİÇ-ANTEP: GÖREV DÖNÜŞÜ

Profili fikir veriyor. Cihadist gruplar ile ilişkisi ve bozkurt işareti, Türkmendağı, Menbiç, İdlib hattı ile örtüşüyor. Siyasal İslam ve Türkçü tabanın, ‘Türkmen kardeşliği’ üzerinden teması var. Öte yandan Gencer’in Suriye’deki fotoğrafı, Menbiç’in kuzeyinde, Türkiye’ye ait bir ‘merkez’de çekilmiş. Bu kareden sonra Antep var. Fotoğraftaki ibare dikkat çekici: Görev dönüşü! Ne görevi?

SADECE ‘SADAT ŞÜPHESİ’ Mİ?

Gencer, olay öncesi Sağlık Bakanlığı’ndaki kamu görevinden ayrılmış! Temasları, bizi, ‘cihadizm-paramilitarizm-istihbarat’ üçgeninde tutuyor. İktidarın, bir değil birden fazla, ‘Blackwater’ı var. SADAT’ın, yurtiçi, yurtdışı faaliyetleri, İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) IŞİD kamplarına uzanan yardımları, dinci vakıflar ve mafyatik ilişkiler üzerinden bağlantıları.

Ankara Katliamı davasının 2020’deki 5. celsesinde Tanık Demet Taşar; İHH konusunda şunları söylüyordu: “Adıyaman meydanda yardım topluyorlar. Düzenli para ödüyorum. Başka bir şey bilmiyorum bilmeye de korkuyorum. Hâlâ topluyorlar.”

IŞİD ‘canlı bomba’ listesindeki firari Ömer Deniz Dündar’ın, Suriye’de esir olan kardeşi Mahmut Gazi Dündar’ın eşi Merve Dündar ise geçen haftaki 10 Ekim davası duruşmasında özetle şunları anlatıyordu: “Eşim ile Suriye’de, IŞİD bölgesinde bulunduğum sürece İHH üzerinden gelen yardımları dağıttık.”

İSTİHBARATI NEREDEN ALDI?

Tutuklanan Gencer’e dönelim. Saldırının yapıldığı HDP binasındaki kalabalık toplantının son anda iptal olması, kitlesel bir katliamı önledi. Gencer, böyle bir toplantının istihbaratına nereden erişmişti? Saldırı, 2015 sürecinin ilk kıvılcımlarından, 18 Mayıs’taki HDP Mersin ve Adana saldırılarının eşzamanlı bombalama eylemlerini anımsatıyor.

2015 SÜRECİ GİBİ: BU KEZ HEDEF BATI MI?

O saldırıyı düzenleyen kişi, hâlâ Suriye’de esir tutulan Savaş Yıldız. Çok ilginç bir profil. DHKP-C’liyken kısa sürede IŞİD’ci oluyor. Şunu söylüyordu: “IŞİD’ci ‘Addül Latif Efe’ kod adlı Yunus Durmaz istihbarat çalışanıdır. Emri o verdi.” 2 saldırı arasında farklar da var. Bu kez batı hedef alındı.

SESSİZLİĞİN NEDENİ NE?

Devlet yetkilileri açıklama yapma gereği bile duymadı. Erdoğan saldırı sonrası konuştu ama olayı ağzına dahi almadı. Bir ülkenin en yetkili ağızı, korkunç bir saldırı hakkında suskun! Saldırganın kayıtları jet hızı ile dosyaya girdi. Katilin olay öncesi görüntüleri çok hızlı servis edildi.

ESNAF: KAYITLARI SİLDİLER

Aynı zamanda esnaf, 2 haftalık kamera görüntülerinin toplanıp silindiğini kaydetti. Anlaşılan biri, hem olayı gözümüze sokuyor. Hem de “Bu kadar bilin, yeter” diyor. Türkiye yeni bir dönemeçte. Son düzlük. Kanlı final fikri, sadece suç dosyalarına yenilerinin eklenmesini sağlar!