Burkina Faso Cumhurbaşkanı Roch Marc Cristian Kabore ile yaptığı ortak basın toplantısında, darbe ile geldiği iktidardan 30 yıl sonra yine bir darbe ile uzaklaştırılan El-Beşir’in ve Sudan’ın durumuna değinirken böyle dedi Erdoğan: “Bu dünya bir garip dünya!”  Bizim gözümüz İstanbul’da, kulağımız YSK’de İstanbul’da seçimin nasıl sonuçlanacağına kilitlenmiş ve dünya da bizi oturtacağı yeri İstanbul konusundaki […]

Burkina Faso Cumhurbaşkanı Roch Marc Cristian Kabore ile yaptığı ortak basın toplantısında, darbe ile geldiği iktidardan 30 yıl sonra yine bir darbe ile uzaklaştırılan El-Beşir’in ve Sudan’ın durumuna değinirken böyle dedi Erdoğan: “Bu dünya bir garip dünya!” 

Bizim gözümüz İstanbul’da, kulağımız YSK’de İstanbul’da seçimin nasıl sonuçlanacağına kilitlenmiş ve dünya da bizi oturtacağı yeri İstanbul konusundaki gelişmelere göre yeniden değerlendirmeye hazırlanırken, gerçekten garip şeyler oluyor. 

Bizde olanlar kadar garip mi, neresi ne kadar garip, bilmiyorum ama “bir garip dünya” değerlendirmesine katılıyorum. 

Biz de içinde olduğumuza göre, bizim gariplikler de dünya hanesine yazılır herhalde! 

Dünyanın en şeffaf, en güvenilir seçimi” dediğimiz bir seçimin sonucunu 13 gündür açıklayamamamızı mı sayarsınız; kimi adayların seçime katılmasına onay verilip kazandığında mazbatalarının verilmemesini, YSK, İstanbul’da ne olacağına karar vermemişken Milli Eğitim’den Çatalca’daki öğretmenlere “seçim görevi” talimatı gitmesini, soyadından parti tercihi belirlenmesini, seçim bittikten sonra polislerin seçmen tespit turuna çıkmasını mı sayarsınız… Liste uzun ve hepsi birbirinden garip! 

Bu garipliklerin sonunun bir trajediye çıkmamasını dileyip, biz dünyanın diğer garipliklerine bakalım. 

Olay yine bizde cereyan etti ama dünyanın hanesine yazabiliriz; hafta başında resmi adı Bolivya Çokuluslu Devleti olan Bolivya’nın Aymara yerlisi Sosyalizme Doğru Hareket Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Evo Morales Ayma; her fırsatta “tek millet” vurgusu yapan, özelleştirme şampiyonu AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuğu olarak Türkiye’deydi. Resmi karşılama töreninde ulusal marşlarını sol yumruğu havada söyleyip dinledi! 

Ankara Üniversitesi Latin Amerika Merkezi’nde yaptığı konuşmada, özelleştirmelerle varlıkları yağmalanan Bolivya’yı, iktidara geldiği günden bu yana yaptığı kamulaştırmalarla nasıl kalkındırdığını anlattı. 

Gazın, petrolün, madenlerin, suyun, enerjinin, telekomünikasyonun, kısacası ülkenin tüm stratejik kaynaklarının kamulaştırıldığı, sağlık hizmetlerinin herkes için ücretsiz olduğu anti-kapitalist bir program sonrası; 2005 yılında 900 dolar olan kişi başına milli geliri 2018’de 4 bin dolara çıkardıklarını, yüzde 38.2 olan mutlak yoksulların oranını yüzde 15.2’ye indirdiklerini, 3 milyon Bolivyalı yoksulun orta sınıfa yükseldiğini anlattı. Yaşasın kamulaştırma! 

Seçim kampanyasında “terörist” ilan edilmesinin de işine yaradığını anlattı Morales: “Amerikan Elçisi Manuel Rocha beni ‘And Dağları’nın Usamesi’ olarak terörist ilan etmiş, Andların Talibanı demişti. Buna tepki olarak halk beni daha çok destekledi. Elçi benim kampanyama çalıştı.” 

Sudan’da yaşananları değerlendirirken “Bu dünya garip bir dünya” diyen Erdoğan, “Darbe ile gelmiş bir siyasetçi değilim” vurgusu yaptı ve garabeti de; “Darbeye karşı olduğunu söyleyenlerin darbecilerle nasıl koyun koyuna olduğunu görüyoruz. Sandıkla gelenleri ipe götürdüklerini de biliyoruz” diye açıkladı. 

Daha birkaç yıl önce “Kardeşim El-Beşir” dediği ve politikalarına övgüler yağdırarak kucakladığı kişi de darbe ile iktidara gelmişti. 

Ancak, Sudan’daki “son dakika” gelişmeleri Kahire mahreçli haberleriyle saat saat veren Washington Post’un, Erdoğan’ın sözlerini aktarırken takıldığı nokta farklıydı: “… ordu tarafından devrilen ve tutuklanan Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir’e destek ifade etmekten kaçındı.”  

Bir garip dünya”da dostlarınız olacaksa, kara gün dostları olsun! Düşenin dostunun olmadığı bir dünya, “garip”den de öte felakettir, düşen için!