Gerze, Cerrattepe, Tozkoparan, Tokatköy, Fikirtepe ya da Çekmeköy… Nerede bir hak ve yaşam mücadelesi verildiyse, orada olmaya çalıştık. Sadece onların yaptıklarına ses olmak için değil, onlarla birlikte nefes olmak için yan yana durduk. BirGün gazetesi ilk sayısından bu yana, bu düsturla yoluna devam etti. Nerede bir yıkım varsa, gözünü oraya dikti.

İki haftadır İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde küçük bir parkın etrafında yaşananlar da bunun en güzel örneği… Muhabirimiz İsmail Arı daha ilk günden itibaren deyim yerindeyse mitili parkın ortasına serdi. Orada yaşayan yurttaşlarla hemhal olduk. Birleştik, dertleri artık bizim de derdimiz oldu. Elbette ilk görevimiz onların seslerini duyurmak, gerçekleri tüm kamuoyuna iletmekti. Ama aynı zamanda mahallenin neye ihtiyacı varsa, neyi talep ediyorsa, gücümüz oranında ona da yanıt vermeye çalıştık. Orada verilen mücadele bizim de mücadelemiz oldu. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi...

Ne haber atlatma derdi ne de ‘yalnız bizde çıksın’ kibrine kapılmadık. İsmail, hangi televizyon kanalı, hangi internet sitesi, hangi gazete bilgi ve görüş istediyse yardım etmeye çalıştı. Belki yaptığımız tartışılabilir. Bir meselenin bu kadar içine girilmesi doğru görülmeyebilir. Bize göre çok doğru. Çünkü bu yağma ve talan düzeninde BirGün bir gazeteden fazlası olmak zorunda. Önümüzdeki hafta da Çekmeköy, Beykoz Tokatköy, Fikirtepe, Ataşehir ya da Aydos Ormanları fark etmez, nefesimiz yettiğince yanlarında olacağız.

ÇORUM’DAN GELEN SICAK SELAM

Dedik ya bir gazeteden daha fazlasıyız. Doğan (Tılıç) Hoca’nın Çorum’da katıldığı BirGün Okur Buluşması etkinliğiyle ilgili yazdıklarını okumuşsunuzdur. Sadece metropollerde değil Anadolu’nun en ücra köşesinde, dağında da bozkırında da dostlarımızla bir araya geliyoruz. Sadece gazetemizi büyütmek, güçlendirmek için değil üstelik. Ülkenin güzel günleri için mücadele edenlerin ne kadar çok, ne kadar zengin ve ne kadar sevgi dolu olduklarını göstermek için bir araya geliyoruz. Bu anlamıyla Mersin’den sonra Çorum’dan gelen selam çok kıymetli. Önümüzdeki günlerde hem ülkenin dört bir yanından hem Avrupa’daki dostlarımızla eşit, adil ve özgür bir gelecek hayalini büyütmeye devam edeceğiz.

SAYFALAR İÇİNDE KAYBOLMASIN

Yaren Çolak, Umut Serdaroğlu ve Umut Can Fırtına’nın dünyanın farklı noktalarında meslektaşlarıyla iletişime geçip konunun uzmanlarıyla gerçekleştirdikleri röportaj, inceleme ya da haberlere dikkat çekmekte fayda var. Afrika’da Arap şirketlerinin tüm yaşam alanları yok edilmek üzere olan kabilelerden, Fransa ve Kolombiya’da yapılan seçimlere kadar, onlarca başlığı okurlarımızla buluşturmayı başardılar. Hem de çok az bilinen yönleriyle. Artık dünyanın hangi noktası olursa olsun bizim radarımızda olmak zorunda. Çünkü öyle ya da böyle önümüzdeki günlerde mutlaka hayatımızı etkileyecek bir sonuç üretmeyi başarıyor. Bu anlamıyla genç arkadaşlarımızın bize aktardıkları bilgilere, çektikleri dünya fotoğrafına böyle de bakmak gerekiyor.

BİRGÜN TV’YE DAHA FAZLA VAKİT AYIRIN

Bizim için en heyecanlı işlerden biri hiç kuşkusuz Sercan Meriç’in Kocaeli’nde Yukarı Hereke’den başlayıp Meksika’ya oradan da ABD ve Kanada’ya uzanan “Göç Yolculuğu” haberi oldu. Sercan arkadaşımız, belgesel tadında iyi kurgulanmış, çekilmiş ve haberin tüm ayrıntılarını bize sunan bir çalışma gerçekleştirmiş. Göçmenliğin bu kadar yoğun tartışıldığı bir ülkede, daha batıya ulaşmaya çalışan kendi insanımızın öyküsü çok çarpıcı. Youtube kanalımız BirGün TV neredeyse her gün özel bir içerik hazırlamaya başladı. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde çok daha güçlü üretimler bizleri bekliyor olacak. Bu güzel işleri kaçırmamanız için abone olmanızı şiddetle öneriyorum.