Bir hayat yaratma öyküsü: Lady Bird

Gözde KOÇ

Greta Gerwig’in yönetmenliğini ve yazarlığını yaptığı 2017 yılının çok ses getiren filmi Lady Bird, beş dalda Oscar’a aday olmuştu. Aynı zamanda Altın Küre Ödülleri dahil birçok ödüle layık görüldü. Gerwig yönetmenlik ve yazarlığın yanı sıra filmlerde oyuncu ve yapımcı olarak da yer aldı.

Başrolünde iyi oyunculuğuyla Saoirse Ronan’ın bulunduğu film, ergenlik ve gençlik sorunlarına oldukça değinen bir yerde duruyor. Sacramento’da yaşayan asıl adı Christine McPherson olan fakat kendisine Lady Bird denmesini isteyen lise son sınıfta olan karakter çerçevesinde gelişiyor olaylar.

Christine, annesiyle yaşadığı zıtlaşmaların eşliğinde ergenlik sorunları, sosyal yaşantısındaki problemler ve üniversite tercihinin getirdiği stresle kendini tanımlamaya ve ortaya koymaya çalışıyor. Yaşadığı ait hissedememe durumuyla birlikte sanatsal eğilimlerinin peşinden koşma amacıyla üniversite için New York’a gitmek istiyor. Kendine farklı bir isim vermesinin nedenini ailesini, yaşadığı yeri ve sorunlarının sorgulamasının bir açıklaması olarak görebiliriz. Lady Bird filmi, iyi yazılmış karakterleriyle izlediğimiz, 2000’li yılların başında gençlikten yetişkinliğe geçen bir kadının hikâyesi. Kendini var etme çabasıyla kendi içinde yaşadığı çatışmalar ve hesaplaşmalarla harmanlanan film, dönem atmosferini çok iyi yansıtıyor. Bir hayat yaratma hikâyesi olarak umudun da umutsuzluğun da odak olduğu film, gençliğimize sesleniyor.