Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart’ın da aralarında bulunduğu dokuz gazeteci ve yazar dün tutuklandı. Yazarlar Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya adli kontrolle serbest bırakıldı.

Bir kişi bile kalsak direnmeye devam

Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara, kitap ekinin Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay dün tutuklandı. Yazarlar Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya ise adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı. Muhasebe müdürü Günseli Özaltay ve eski yönetici Bülent Yener önceki gün serbest bırakılmıştı.

Cumhuriyet soruşturmasını yürüten Savcı Murat İnam hakkında FETÖ soruşturmasının olduğu ortaya çıkmasının ardından, dosya için İstanbul Başsavcıvekilleri Hasan Yılmaz ve Zafer Koç ile Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan Özgür Metin görevlendirildi. Dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle, Cumhuriyet gazetesi avukatlarının, yazar ve yöneticiler hakkındaki soruşturma dosyasını inceleyemediği belirtildi. Gazetede yayımlanan haberde, yazar ve yöneticilere Anadolu Ajansı’nın soruşturmaya ilişkin haberindeki iddiaların ve gazetenin eski yazarı CHP milletvekili Mustafa Balbay’ın attığı “Cumhuriyet’te FETÖ’cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest ama CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” tweetinin sorulduğu kaydedildi.

“Silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak” gerekçesiyle gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri emniyet işlemlerinin ardından İstanbul Adliyesi’ne çıkarıldı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Hakan Kara, Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, yayın danışmanı Kadri Gürsel ve karikatürist Musa Kart, tutuklanmaları talebiyle İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Manipülasyonun tanımına yer verilen sevk yazısında, medya aracılığıyla manipülasyon yapıldığı iddia edilerek, ''Medyanın görevi bilgi ve haber aktarmaktır. Manipülasyonla gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket etmek, iç kargaşa çıkartmak ve ülkeyi yönetilemez hale getirmek gazetecilik değildir'' ifadelerine yer verildi. Yazıda "Darbeye teşebbüs etmenin, devletin güvenliğine ilişkin, siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme ve açıklamanın basın özgürlüğü olmadığı, bizzat basın özgürlüğü adı altında psikolojik operasyon olduğu" iddia edildi. Sevk yazısında bilirkişi raporuna dayanılarak, "Cumhuriyet Vakfının yönetim kurulunun ele geçirilmeye çalışıldığı" da iddia edildi. Sevk yazısında, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ile yazar Aydın Engin'in, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın, Abant toplantılarına katıldığı belirtildi. Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya'nın, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Erkan Tufan Aytav ile görüştükleri, görüşme sonrasında ''Fuat Avni''nin yazdıklarını manşetlere taşıdıkları belirtilen sevk yazısında, "Çetinkaya ve Engin'in köşe yazılarında silahlı terör örgütlerini övücü ve destekleyici ifadelere yer verdikleri" iddia edildi.

Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu hâkimlikte verdiği ifadede, "Bu savcı FETÖ/PDY'den yargılanmaktadır. Böyle bir kişinin etrafında bulunduğu on kişi ile koskoca Cumhuriyet gazetesinin hepsine dâhil olması beni kahretmektedir. Suçlamaları reddediyorum" dedi.

Ne yazdımsa doğrudan yazdım

Gazetenin yayın danışmanı ve köşe yazarı Kadri Gürsel, yazısıyla subliminal mesaj verdiği iddiasını reddederek, "Ben sübliminal mesaj vermedim. Ne yazdımsa doğrudan yazmışımdır. Bu bir mizah yazısıdır. Buradan darbeyi meşrulaştıran nasıl bir mantık üretildiğini hayretler içerisinde görüyorum. Sayın bilirkişinin bu maksatla yazılan yazılarımı bu şekilde yorumlamasını talihsizlik olarak görüyorum" diye konuştu.

Yönetim kurulu üyesi Hakan Kara, hakimlik sorgusunda 32 yıldır gazeteci olduğunu belirterek, "Biz FETÖ ile ilgili yazı yazdığımız zaman ortada hiçbir gazete yoktu. Biz bu haberleri yaptığımız zaman bu sebeple birçok kez hedef olduk. Bu kez de hedef olunca hiç şaşırmadık" dedi. Soruşturma savcısı Murat İnam'ın FETÖ'den yargılandığına dikkat çeken Karar, "Sayın savcı masumiyet karinesi ile şu an çalıştığına göre bizim için de masumiyet karinesi geçerli olsun. Görevimin başında olmak istiyorum" diye konuştu.

Kendimi karikatürün içinde hissediyorum

Karikatürist Musa Kart savunmasında, 35 yıldır karikatür çizdiğini ve yaşadığı olaylardan bir karikatür çıkardığını ifade ederek, "Şu anda kendimi bir karikatürün içinde hissediyorum. Savcılık çok ağır bir ithamda bulundu. Yaptığım karikatürler PKK ve FETÖ'ye çok ağır şekilde eleştiriler yapıyorsa bu gazetenin örgütle bağlantısı olamaz. Türkiye'de bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyor. Lütfen bu kanaati dağıtın" şeklinde konuştu.

Gece başlatılan sorgulamayı mahkeme dün sabah 08.00 sıralarında bitirdi. Ara veren mahkeme kararını 10.20 sıralarında açıkladı. Yazarlar Hikmet Çetinkaya ile Aydın Engin yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkeme, Murat Sabuncu, Güray Öz, Önder Çelik, Kadri Gürsel, Turhan Günay, Musa Kart, Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör’ün, “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak” ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verdi.

Silivri Cezaevi'ne götürüldüler

Soruşturma kapsamında tutuklanan Murat Sabuncu, Hakan Kara, Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, Turhan Günay, Kadri Gürsel ve Musa Kart, Silivri Cezaevi'ne götürüldü.

Soruşturmada, yurt dışında bulunan eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay hakkında da yakalama kararı verilmişti.

Tepkiler çığ gibi büyüyor

Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasına tepkiler büyüyor. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, HABER-SEN İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Engin Başçı, Sınır Tanımayan Gazeteciler(RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş Cumhuriyet gazetesinin önünde konuştu. TGS Genel Başkanı Durmuş, Cumhuriyet gazetesinin 93 yıllık tarihi boyunca hiç susmadığının altını çizerek, “Cumhuriyet susmadı, bundan sonra da susmayacak. Kimse Cumhuriyet çalışanlarını kayyumla tehdit etmesin, çalışanlar kayyuma boyun etmeyecektir. TGS de var gücüyle çalışanların yanında mücadele edecektir” dedi.

Mücadeleye devam edeceğiz

Basın Konseyi, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutuklanması ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlara değinildi: “Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hakkında verilen toplu tutuklama kararı Türk demokrasisi için gerçekten ağır bir yara olmuştur. Demokrasiden vazgeçecek değiliz. Mücadeleye dün olduğu gibi bugünde devam edeceğiz. Gazetecilerin, yazarların, çizerlerin tutuklanmasından derin endişe duyuyoruz. Yazarlara ve çizerlere yapılan bu operasyonlar aslında alfabemizin 29 harfinin tutuklanması ve düşüncelerin kelepçelenmesidir. Bugünleri de aşacağız. Bu yanlış karardan bir an önce dönülmesini bekliyoruz.”

Cumhuriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Twitter’dan yaptığı açıklamada “Hepsi serbest kalıncaya, onları tutuklayan pişman olana kadar, sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Gazete önünde toplanan Haziran Hareketi üyeleri halkın haber alma hakkına sahip çıkacaklarını dile getirdi. Hazirancılar, AKP-Saray rejimine karşı direneceklerini dile getirdi.

***

Cumhuriyet gazetesinin dokuz yönetici ve yazarının tutuklanmasına neden olan ve savcıların sorduğu haber ve yazılar bazıları şöyle:

» Mühimmat yüklü MİT TIR’ları
» IŞİD’in Fransa ve Sultanahmet saldırıları
» İstanbul Adliyesi’ndeki makamında öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınması
» KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık röportajı
» Ankara Katliamı sonrasında AKP’nin oy oranının yükselişinin durması ile ilgili anket şirketi sahibi ile röportajı
» 17 Aralık soruşturması savcılarından Celal Kara ile yapılan röportaj
» 25 Temmuz tarihli ‘Yurtta Savaş, Dünyada Savaş’ manşeti
» 12 Temmuz tarihli ‘Tasfiye beklentisi: YAŞ’ta gündem paralel olacak’ haberi
» Can Dündar’ın 3 Aralık 2013 tarihli "Siyasette nasıl geldiysen öyle gidersin" ve 24 Aralık 2013 tarihli "Piyonlar devrildi, sıra şahlarda" başlıklı yazıları
» Kadri Gürsel’in 12 Temmuz tarihli "Erdoğan babamız olmak istiyor" başlıklı yazısı