Düz dünya gerçeğini herkesten gizleyen bu kalabalık ne istiyor? Bu insanların ortak motivasyonları neler? Bu soru için pek tatmin edici bir yanıt yok

Bir komplo teorisi teorisi: Düz Dünya

TEVFİK UYAR

Dikkatli okurlar başlıkta iki defa “teori” yazdığını hemen fark edeceklerdir. Bu bir hata değil. Çünkü ortada bir komplo teorisi yok; ancak bir komplonun var olduğu teorisini (evet teorisini; komployu değil…) destekleyen sözde bulgular olduğu yönünde teoriler (aslında bir takım iddialar ve zayıf hipotezler) var. Hâlâ karmaşık geliyor değil mi? Normaldir… Biraz daha açalım.

Tipik bir komplo teorisinin yaygınlığının ve taraftar bulmasının olası birkaç sebebi var: Öncelikle, komplo teorileri “otoritelerin güvenilirliğini sorgulama” yönünde hareketlerdir. Hatta kimi düşünürler komplo teorisyenliğini naif bir yapıbozumcu tarihçilik hareketi, yani yine aynı mantıkla otoritenin anlattığı tarih anlayışına bir reddiye olarak görme eğilimindedirler. Komplo niçin vardır? Kimlere, nasıl yaramaktadır? Bir komplo iddiasında bu soruların tatminkâr yanıtlara sahip olması gerekir. Bu nedenle komplo teorisi anlatılarında komplodan çıkarı olan bir güç ya da çıkar birliğine sahip bir güçler topluluğundan bahsetmek şarttır.

Örneğin silah tüccarlarını, ilaç sektörünü, faiz lobisini vb. konu alan komplo teorilerinde motivasyon çok nettir: Kâr! Savaşlar kâr için çıkarılmakta, “ne idüğü belirsiz(!) aşılar” kâr için satılmakta, ülkeler faizden elde edilecek kâr için karıştırılmaktadır… Bu nedenle de bu güce sahip ya da alet olan herkes kâr hedefinde birleşebildikleri için muazzam bir işbirliği potansiyeline sahiptirler… Bu ilişki basittir. Chemtrails gibi abuk subuk komplo teorilerinde bile dünyayı yöneten “gizli güçler”, dünya nüfusunun azalmasında çıkarları olduğundan uçaklar aracılığıyla hepimizi zehirlemektedirler. Bu deli saçmasında bile araç ve amaç arasında kocaman bir boşluk yoktur…

Peki düz dünya komplo teorisi “teorisindeki” sorun nedir?

Birincisi, işini ancak ve ancak dünyanın geoid olması halinde icra edebilecek herkesi büyük bir arzu ve tutkuyla “dünyanın düz olduğu gerçeğini herkesten gizlemeye” iten amacın ne olduğu belirsizdir. Hadi big pharma ilaçlarının foyası ortaya çıkmasın istiyor, savaş tüccarları silah atıyor, big oil petrolden elde ettikleri geliri korumaya uğraşıyor, dünyanın en zengin aileleri yerimize robotları koyacakları için nüfusumuz kırılsın istiyor da… Düz dünya gerçeğini herkesten gizleyen bu kalabalık ne istiyor? Bu insanların ortak motivasyonları neler? Bu soru için pek tatmin edici bir yanıt yok. Sırasıyla en popülerleri, insanların gerçekleri öğrenmesini gizlemek (ki bu sorunun kendisine referans veren bir yanıt), var olan ekstra kara parçalarını herkesin aramasını engellemek ve dünyanın her noktasının keşfedildiğine inandırmak, (neden bilmiyorum ama) bizi hayatın anlamsız olduğuna inandırmak vb… Bunca zahmete değecek ne var? Anlaşılır gibi değil.

Öte yandan, çıkar birliği içerisinde olan grup, bir çıkar birliği oluşturabilecek grup büyüklüğünden çok çok ötede… Düz dünya doğru ise, tarihteki bütün astronomlar yanılmış, bugünküler de isteyerek yanılıp yanıltıyorlar, dünyadaki bütün uzay ajansları (Elbette başta NASA olmak üzere, ESA, JAXA…) ve dolayısıyla da hükümetleri ağız birliği etmişler, havacılık, denizcilik, uydu ve iletişim sektörlerinden herkes bu yalanın farkına varmıyorlar ve üstelik tüm fotoğraflar, tüm görüntüler yalan ve bunları ürettikleri için yalan olduğunu bilenler de susmaya devam ediyorlar. Komplo teorilerinde “güçlüler işbirliğinde, diğerleri ise kandırılmış piyonlar” çalışabilir, ama düz dünyacılıkta kandırıldığı iddia edilen kişilerin bilgi ve teknik becerileri komplocuların kendilerinden bile daha yüksek; ki kandırılmış olmaları pek mümkün görünmüyor.

Üçüncüsü ve son olarak, düz dünyacılık bilimsel tüm bilgi birikiminin reddini gerektiriyor. Özellikle kâr ya da siyasi güç motivasyonuna dayalı komplo teorilerinin doğabilimsel gerçekliklerle pek ilgisi yoktur. Bir şekilde ucundan da olsa bilime dokunanlarda ise “bilim diye öğretilenin külliyen yalan olduğu” gibi bir iddiadan ziyade, spesifik olarak bir takım araştırmaların sümen altı edildiği, çarpıtıldığı, bağımsız bilim insanlarının araştırmalarının engellendiği gibi iddialar vardır; ki bunlar zaten komplonun önemli birer parçalarıdırlar. Oysa düz dünyacılık tarihsel bir bilgi birikiminin reddini gerektiriyor. Dünya’nın düz olduğunu(!) ispat edebilecek basit (gerçekten çok basit) deney düzenekleri kurulabilecek olmasına rağmen böyle bir şeyle uğraşmıyorlar. Uğraşıp da “acı hakikatle” karşılaşanların videolarını ise “küre dünyacıların palavrası” olarak niteliyorlar.

Özetle demek istediğim; düz dünya iddiasının (ve küre dünya inkarcılığının) bir komplo teorisi bile olma niteliği yoktur. Youtube’un da etkisiyle palazlanmış, gerçekliğin grup düşüncesiyle nasıl kolaylıkla eğilip bükülebildiğini ispat eden, çağımızda ancak komik olarak nitelendirebileceğimiz bir inkârcılıktan başka bir şey değildir.