Bir Sağlık Komiserinin Otoportresi

O yıllarda Balıkesir’de topu topu iki lise var.

Biri, ta 1885’te kurulmuş, doksan yıllık Balıkesir Lisesi, diğeri, bizimki, 1959’da kurulmuş, daha yirmi yılını bile doldurmamış Muharrem Hasbi Koray Lisesi.

Birincisi şehrin merkezinde görkemli tarihi taş bina, bizimkisi Zahire Pazarı’nın az ilerisinde mütevazı betonarme bina.
Balıkesir Lisesi hep daha önde, hep daha itibarlı, daha başarılı…

Biz hep eziğiz.

Ve fakat acayip hırslı, Koray Lisesi’nin makûs talihini yenmeye müthiş azimliyiz.
Hocalarımız da aynen.

Bizim 6 Fen C okulun gözdesi. Hocalar bizden çok umutlular, derslerde bir şeyler öğretebilmek için kendilerini paralıyorlar.

Daha yeni Modern Matematik görmeye başlamışız, zorlanıyoruz ama nafile, Nail Hoca hiçbirimizin anlamadan geçmesine izin vermiyor…

Derslerde, gözümün önünden gitmiyor, hepimizin öğrendiğinden emin olana kadar boncuk boncuk terliyor…
Sonunda, bütün sınıfın anladığından emin olunca yüzüne geniş bir ferahlama yayılıyor, dersin başından beri gerilmiş vücudu ancak rahatlıyor.

•••

Nitekim sonuç herkesin yüzünü güldürüyor.

Şimdilerde hayal etmek bile zor; o zamanlar nüfusu yüz bini bulmayan bir taşra şehrinin gariban bir devlet lisesindeki kırk kişilik sınıfımızdan üniversiteyi kazanamayan yok.

Eğitim, işletme, elektrik, inşaat, makine, hukuk, diş hekimliği…

Tesadüfün böylesi, Rıfkiye, Enis, Ahmet, ben, aynı sınıftan dört arkadaş hep birlikte Cerrahpaşa’yı kazanıyoruz.
Son sene bizden ayrılıp Eskişehir’e giden Fırat da Çapa’yı kazanmış.

Bakırköy Tren İstasyonu’na paralel sokakta evimiz tutuluyor; Enis, Ahmet, Fırat, ben birlikte kalacağız.

Kayıt zamanı geliyor.

Başımızda Enis’in babası Necati Amca, İnanöz Turizm’in Mercedes 302’lerinde yapılan yorucu bir gece yolculuğunun ardından sabah Cerrahpaşa’ya gelip kayıtlarımızı yaptırıyoruz.

O zamanlar farkında değiliz ama yeni bir hayata başlamış oluyoruz.

•••

Necati Amca geçen sene anılarını yazmış, Enis de yardımcı olup kitap haline getirtmiş.

“Bir Sağlık Komiserinin Otoportresi” böyle ortaya çıkmış.

1931 sonbaharında Gümüşhane’de başlayan hayat.

Kıt, verimsiz toprak, açlık, kıtlık, yoksulluk, fırınların önünde uzun kuyrukların eksik olmadığı, şekersizlikten çayın kuru
üzümle içildiği yıllar.

Kar, soğuk, tip demeden okul için her gün yayan on iki kilometre.

Sonra, Ordu vapuruyla üç gün iki gecelik seyahatle lise eğitimi için yardımcı olacak amcanın yanına, İstanbul’a.

Bir gün Sirkeci’den Sultanahmet’e doğru çıkarken “Sağlık Komiserleri Okulu” diye bir levha görüp binadan içeri girerler.

Lise dersleri dahil mesleki derslerle birlikte üç yıllık yatılı bir okuldur burası.

Okulun Beyazıt’ta da bir yurdu vardır. Yemek, kahvaltı okuldandır. Beyazıt’a gidiş geliş için tramvay abonman bileti ve
tüm giysiler de öyle. Okulun Beyazıt’a yakın bir tarihi hamamla da anlaşması vardır. Öğrenciler fiş karşılığı her hafta
ücretsiz yıkanırlar hamamda.

•••

Mezuniyetten sonra ilk Edirne’de verem savaş kampanyasında başlar sağlık memurluğuna. Yolun olduğu köylere Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği arazi arabasıyla, olmayanlara at sırtında giderler aşı yapmak için.

Askere gidene kadar beş yıl Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Balıkesir, İzmit, Bursa, Kütahya, Adapazarı’nda böyle geçer.
Ankara’da altı aylık yedek subay eğitiminden sonra Adapazarı, Hendek Süvari Alayında asteğmenlik…

Sonrasında Çanakkale Verem Savaş Dispanseri…

Evlilik, bir erkek, iki kız, üç çocuk.

O yıllarda Balıkesir’de SSK Hastanesi yeni açılacaktır. Maaşlar Sağlık Bakanlığı’nın iki katı, üstelik de yılda iki ikramiye.
Balıkesir’e tayin ve yerleşme.

Bir yıl sonra otuz yataklı hastane açılır ama başka birçoğu gibi anestezi uzmanı da yoktur.

Necati Amca Ankara’ya Dışkapı SSK’da altı ay narkoz kursuna gider.

Uzun yıllar sadece yüksek riskli hastalar için devlet hastanesinden anlaşmalı bir anestezi uzmanı çağırılır; diğer bütün ameliyatlara Necati Amca girer.

Evi geçindirmek, kira ödemek, çocukları okutmak için günler, geceler boyu çalışma.

Emekli olduktan sonra da on üç yıl sağlık kabini çalıştırır Necati Amca.

•••

Bunlar ve daha birçok anı var Bir Sağlık Komiserinin Otoportresi’nde.

Sağlık emek gücümüzün görünmeyen kahramanlarından sağlık memurlarının tarihinden kesitler var.

Sıcak, samimi, sahici.

Eline sağlık Necati Amca.