“Demirtaş en büyük hesabı Öcalan'a verecek” diyerek yeni bir tartışma başlatan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kürt oylarındaki erimeyi durdurmak için İmralı’dan mektup almaya çalışacağı öne sürüldü.

Bir sonraki hamle mektup mu?

Sercan MERİÇ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin son grup toplantısında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yüklenerek, ‘‘Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek’’ açıklamasının siyasi gündemdeki yankıları sürüyor. Edirne F Tipi Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Erdoğan’ın söz konusu açıklamasına Twitter hesabından şu cevabı verdi: ‘‘Siyasetçiler halka, partisine, parlamentoya, bağımsız yargıya hesap verir. Sen benim için ‘kaygılanmayı’ bırak da kendi vereceğin hesabı düşün.’’ Demirtaş’ın mesajındaki “parti” vurgusu dikkat çekti.

Devlet yetkililerinin İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmeler sonucunda Erdoğan’ın bu hamleyi yaptığı iddia edildi. Bir iddia ise bu açıklama öncesinde Erdoğan HDP ile ilgili hazırlanan istihbarat raporlarını inceledi. Hangi iddia doğru olursa olsun, Erdoğan’ın seçim sath-ı mailine girilirken Kürt oylarıyla ilgili önemli bir hamle yaptığı ortada. Saray rejimi, iktidarı kaybetmemek için bir yandan muhalefeti terörle ilişkilendirirken, diğer yandan da HDP’de Demirtaş-Öcalan üzerinden bir ikilik yaratarak Kürt seçmenle arasında açılan makası daraltmayı planlıyor. Bir diğer hedef de bölgede AKP’den kopan seçmenin, Gelecek Partisi, DEVA gibi oluşumlara gitmesini engellemek. Anayasa Mahkemesi’nde görülecek olan HDP’nin kapatma davası da bu süreçte kritik bir önem teşkil ediyor. HDP’nin kapatılması durumunda partinin nasıl hareket edeceği, parti kadrosunun seçime girip giremeyeceği, yeni parti ile yola devam etmek durumunda nasıl bir yol alınacağı kritik önemde. Ancak Erdoğan’ın bu hamlesinin ardından önümüzdeki dönemde Öcalan ismini daha çok duyacağımız ortada. Dün de bu noktada yeni adımların atılacağına dair siyasi kulislere çeşitli bilgiler yansıdı.

YENİ MEKTUP GELEBİLİR

DW Türkçe’de yer alan kulis haberine göre, AKP’li bir yetkili Öcalan’ın, çözüm sürecinde HDP’nin sorumlu davranmadığını düşündüğünü ve sürecin bitmesinden Demirtaş’ı da sorumlu tuttuğunu öne sürdü. Öcalan ile İmralı’da yapılan görüşmelerde bu konunun yeniden gündeme gelmiş olabileceğini söyleyen yetkili, Öcalan’ın yeni bir mektup kaleme alabileceğini ifade etti. 23 Haziran 2019’da yenilenen İstanbul seçimlerinden önce de iktidar İmralı’nın kapısını çalmış ve Öcalan’dan bir mektup istemişti. Öcalan’ın 18 Haziran 2019’da kaleme aldığı mektubu Tunceli Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, kamuoyuyla paylaşmıştı. O mektupta HDP’ye seslenen Öcalan, seçimlerde tarafsız kalmakta ısrar etmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ancak Öcalan’ın bu mektubu Kürt seçmen nezdinde karşılık bulmadı. HDP’liler ağırlıklı olarak Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nu destekledi. İmamoğlu, yenilenen seçimi açık ara farkla kazandı.

AKP iktidarına yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı Hasan Öztürk’ün gündeminde de Erdoğan’ın açıklamaları vardı. Öztürk, dünkü yazısında Kandil ve HDP’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı İmralı’ya diri diri gömdüğünü öne sürdü. Öcalan ile Demirtaş arasında bir güç mücadelesi olduğunu savunan Öztürk, “Kendi aralarındaki güç savaşını kim kazanacak merak ediyoruz. Çünkü, İmralı’daki ele başına kafa tutan Edirne’deki eski eş başkanın, girdiği angajman, yeni gelişmelere gebe” cümlelerini kaleme aldı.

AVUKATLARINI İSTİYOR

Avukatları ile son olarak 7 Ağustos 2019’da görüşen, geçen yıl 25 Mart’ta ise kardeşi Mehmet Öcalan ile telefonda görüşen Öcalan’ın Erdoğan’a ve Saray rejimine can simidi olmayacağı yönündeki değerlendirmeler ağırlıkta. Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile son görüşmesinde tepki gösterdiği de biliniyor. Devletin telefon görüşmesi tertip etmesini yanlış olarak değerlendiren Öcalan’ın şu sözleri sarf ettiği aktarılmıştı: “Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir. 22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Neden buraya gelmiyorlar? Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir.”

OLUMLU YANIT YOK

Tüm bu gelişmeler sonucunda gözler İmralı’ya çevrildi. HDP’ye yakın çevrelere göre, Öcalan, anketlerde her geçen gün oyunun azaldığı görülen, gelecek seçimi kaybetmesi muhtemel olan Erdoğan’a ve Saray rejimine can simidi olması pek mümkün değil. Ancak Kürt siyaseti nezdinde Öcalan’ın hem Türkiye’deki gelişmelere hem de Suriye’deki meselelere dair ne düşündüğü de merak konusu. Önümüzdeki dönemde daha çok gündeme gelmesi muhtemel olan Öcalan’ın bir mektup kaleme alıp almayacağını gelecek gösterecek. Avukatları ile görüşmek isteyen Öcalan’ın bu isteği 3 yıla yakın bir süredir kabul edilmiş değil. Öcalan’ın avukatları, önceki gün de İmralı’ya gitmek için başvuruda bulundu, ancak olumlu yanıt alamadı.

'ERDOĞAN İÇİN FEZLEKE GEREKİYOR'

Erdoğan’ın açıklamaları Ankara’nın da bir numaralı gündemiydi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Anlaşılan Erdoğan, İmralı’yla mektup arkadaşlığını yeniden hızlandıracak. Herhalde bunun için küçük ortağın da rızası alınmıştır. Bahçeli, atmak için mitilini de hazırlamıştır” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘‘Abdullah Öcalan’la, Selahattin Demirtaş arasındaki hesaplaşmayı söyleyebiliyor, en hafifiyle ayıptır. Bu da fezleke gerektiriyor’’ dedi. Akşener, ayrıca PKK kampında fotoğrafları çıkan HDP’li vekil Semra Güzel ile ilgili fezlekeye evet oyu vereceklerini açıkladı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın İmralı söylemine tepki göstererek, ‘‘İmralı’dan gelen mektupla seçime gitmeye çalışıyorsanız bunlar beyhude!’’ açıklamasını yaptı.