Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Geçen haftaki yazımızda, kurumlararası görüş ayrılıkları yüzünden Türkçenin yazım birliğinin nasıl bozulduğuna değinmiştik. Hafta içinde ozan dostum A. Kadir Paksoy’la söyleşirken, bu durumu somutlayan çarpıcı bir örnek dikiliverdi karşımıza.

2017 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü İhsan Tevfik kardeşimizle paylaşan Paksoy’un basılmış çok sayıda şiir kitabı var. Arkadaşımız bir ara yayıncılık da yaptı, Tan Edebiyat dergisini çıkardı. Son zamanlarda kendi çabasıyla Fransızca öğrendi ve Fransız ozanlardan çeviriler yapmaya başladı. Bu çevirilerden bazıları Cumhuriyet Kitap’ta, Cevat Çapan’ın “Şiir Atlası” sayfasında yayımlandı…

Arkadaşımızın şiir çevirilerini gören yazar ve çizer dostumuz Ümit Sarıaslan, “Ülkemizde şiirin karşılığı yok. Sen artık düzyazı metinleri çevirmeye başla” demiş. O da sorup soruşturduktan sonra, Jean-Jacques Rousseau’nun Türkçeye çevrilmediği için pek bilinmeyen “Narcissus” adlı oyununu çevirmiş.


Sözün burasında sordum kendisine:
“Peki, hangi adla çevirdin sen bu oyunu?”
“Tabii ki Narsist” dedi arkadaşım.
“Ama bu sözcüğün yazım biçimi hayli tartışmalı. TDK ile Dil Derneği’nin sözlüklerinde iki ayrı yazım biçimiyle karşılaşıyoruz” dedim.
A. Kadir Paksoy, “Öyle olmaması gerekiyor. Ama eve gidince araştıracağım” dedi. Sonra da şu elektronik mektubu gönderdi bana:
“Sevgili Ağabey,
Eve gelince yazım kılavuzlarına ve Fransızca-Türkçe sözlüklere baktım:
TDK Yazım Kılavuzu: narsizm / narsist.
Dil Derneği Yazım Kılavuzu: narsisizm / narsisistlik.
Günel Altıntaş’ın Yazım Kılavuzu: narsisizm / narsisistlik.
Fransızca-Türkçe Sözlükler (Tahsin Saraç, Doğan Yurdakul): narcisse (narsis okunur), narcissisme (narsisizm okunur).
Ben bu konuda TDK’nin kullanımını yeğliyorum.
Tanrı bizi narsistlerden korusun!...”
•••
Bu sözcük, dilimize Fransızcadan geçmiş. Ama kökü, Yunan mitolojisindeki Narkissos adından geliyor.
Türkçesi özseverlik, yani insanın kendine âşık olma durumu.
Sözlükler Farsça kökenli olduğunu söylese de, Türkçedeki Nergis adı da buradan türemiş olmalı.
Nitekim Melih Cevdet Anday’ın “Nergis İle Yankı” şiirinde de böyle geçer:
“İşte av yorgunu Nergis
Uzandı bir gün içmek için bu suya
Görünce yüzünü birdenbire suda
Başkası sandı kendini,
Başkası diye vuruldu kendine,
Kalakaldı güzelliğinin önünde.
(…)
Büyülenmiş, kendini seyrederken öyle,
Suya damladı gözyaşları,
Bir bulanıklık oldu suyun yüzünde.
Silinip uzaklaşmaya başladı Nergis,
Sağlıcakla kal dedi ta derinden Nergis,
Düştü bitkin başı çiçekli çimenlere.
Nergis’in ölüsü bulunamadı,
Düştüğü suda şimdi safran rengi,
Beyaz bir çiçektir artık adı…”
Nergis, bizde daha çok kadın adı olarak kullanılır. Ama Melih Cevdet’in destan şiirinde Narkissos yerine kullanıldığı için erkeği betimliyor. Bu söylence, nergis çiçeğinin de öyküsüdür aynı zamanda.
•••
Peki Türkçede nasıl yazılıyor bu sözcük?
TDK yayını Türkçe Sözlük’ün 1955 baskısında “narsist” ya da “narsisist” sözcüklerini göremezsiniz! Orada -biraz şaşıracaksınız ama- “narkislik” diye karşılık bulmuş özseverlik kavramı. “Kendi kendine âşık olma veya kendini aşırı derecede güzel görme hali” diye de açıklanmış.
TDK’nin daha sonra basılan sözlüklerinde ise “narsisizm” ve “narsislik” sözcükleri eşanlamlı olarak verilmiş. Bu baskılarda “narsist” ya da “narsisist” sözcükleri yer almazken, “narsisizm”in anlamı şöyle açıklanmış:
“narsisizm is. Fr. narcissisme (Mitolojideki Narkissos adından) insanın kendi benliğini sevmesi, özseverlik.”
Oysa aynı TDK’nin bugünkü yazım kılavuzunda “narsisist” değil “narsist” yazımı benimsenmiş.
Dil Derneği’nin sözlük ve kılavuzlarında ise “narsisist” yazımı korunuyor.
Yazım konusunda benim en çok güvendiğim adlardan biri olan Nijat Özön, 1986 basımı “Güzel Türkçemiz” adlı kılavuzunda, “özsever” karşılığı olarak narsist ya da narsisist yerine, kısaca “narsis” demeyi yeğlemiş. “Narsisizm” için de bu önermesiyle tutarlı olarak “narsislik” demiş. Yukarıda değinmiştik: TDK’nin 1980 sonrası sözlüklerinde de aynı terim kullanılmış…
Necmiye Alpay da Türkçe Sorunları Kılavuzu’nda “narsisizm” yazımını benimserken, ilgili maddenin altına şu notu eklemeyi de unutmamış: “Freud, daha kısa ve daha az kakofonik olduğu gerekçesiyle, terimi narsizm biçiminde kullanıyordu.”
•••

Dilciler, sözlükçüler, sözüm sizedir! Bir sözcüğün yazımı için bunca dolambaçlı yollara, çelişkili önerilere gerek var mı? “Narsist” sözcüğünün izini sürüp süreç içinde Türkçede uğradığı değişiklikleri araştırırken benim bile başım döndü!
Türkçeyi doğru öğrenmek isteyenlere neden eziyet ediyorsunuz?
Şimdi biz Fransızcadan ödünç aldığımız bu sözcüğün hangi yazım biçimini benimseyeceğiz?
Narsis mi, narsist mi, narsisist mi diyeceğiz?
Bana kalsa, Tahsin Saraç gibi, Nijat Özön gibi “narsis” demeyi yeğlerdim. Çünkü Türkçe Sözlük’te “narsis-lik” varsa “narsis” de olmalıdır. Üstelik hem daha kolay söyleniyor hem nergis’i çağrıştırıyor…