Bir umut hikâyesi

Gülay Mübarek’in internette tanışıp iki ay görüştüğü E.K. peşini bırakmadı. İki yıldır nefes aldırmıyor. Mübarek’in ailesine ve çevresindekilere tehdit dolu mesajlar attı. Mübarek’in çalıştığı işyerini arayıp defalarca patronuyla kavga etti. Mübarek bu nedenle işinden oldu.

2016’nın aralık ayında Mübarek, siber suçlar birimine şikâyet etti. Ve dava süreci başladı. Bu süreçte ısrarlı takip ve taciz nedeniyle defalarca işinden olan Mübarek, kadın dayanışması ile birlikte temizlik şirketi kurdu. Mübarek yaşadıklarını ve umut hikayesini anlattı:

“Hikâyemi sosyal medyada yazdıktan sonra 2 yıldır kulağını gözünü kapatmış olan yetkililer sesimi duydu. Daha önce beni kapıdan içeri almayan kişiler ,telefonlarla davet etmeye başladı. Bunun sebebi kamuoyu baskısı idi. E.K 7 aylık tutukluluk sürecinin sonunda hapisten çıkar çıkmaz tehditlerine  devam etti.  Tekrar gidip şikâyet ettim. Tekrar koruma kararı çıkardım. Hayatım söz konusu iken, 2 yıl sonra Ocak 2019 da E.K beni şikâyet etti. Delillerimi çok fazla bulan ve azalt diyen savcılığı bile yalanlayarak benim şikâyetimin iftira olduğunu  söylerek benden şikâyetçi oldu. E. K ‘nin şikâyetinin üzerinden 15 gün sonra ifadem alınmak üzere karakola çağrıldım.  Halbuki benim hayatım söz konusu iken onun ifadesi 2 yıl sonra kamuoyu  baskısı ile alındı.

Ben ve ailem ‘her an her yerden çıkabilir, dikkat edelim’ endişesiyle yaşıyoruz. Hayatımıza kaldığımız yerden devam etmeye çalışsak da hiçbir zaman eskisi gibi huzurlu ve rahat olamıyoruz. Daha önce 2 kere E.K’nin tehdit ve tacizleri yüzünden işten çıkarılmıştım. 3 kere işten kovulmam ve bu 1 yıllık süreçte beni haksız yere kovan 3’üncü işverenimi yeni iş başvurularımda referans olarak gösterememem nedeniyle işe alınmam daha da zorlaşıyordu. Bütün bu süreçte ekonomik şiddetin en ağır hallerini yaşıyordum.

Bizi dışlayan sisteme meydan okuyoruz

Biz de uzun bir çalışmanın sonunda bir temizlik şirketi kurmaya karar verdik kadınlarla. Hayatımıza sahip çıkacaktık. Kendi paramızı kazanıp, hem kendi işimizin patronu hem elemanı olacaktık. Başından sonuna kadar kadın emeğiyle kuracaktık , öyle de oldu.

İşi endişelerle kurduk ama bizim bile beklemediğimiz yoğun bir ilgi ve destekle iş hayatına hızlı bir giriş yaptık. Ardı ardına yeni işler alıyor, canla başla çalışıyor, hayatımıza sahip çıkıyoruz. Birkaç ay öncesine kadar çok farklı durumlarda ve konumlarda olan kadınlar el ele verdik bizi dışlayan sisteme meydan okuyoruz. Hepimiz içimizdeki kadını ve onun gücünü keşfettik. Şu an beni ayakta tutan ve inandığım tek değer kadın dayanışması.”