Google Play Store
App Store

Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapılan ön seçimde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için yurttaşlar akın akın CHP ilçe binalarına geliyor. Konuştuğumuz onlarca yurttaşın çoğu ise CHP üyesi değil, dayanışma ve yapılan haksızlıkların son bulması için bir umutla sandıkta.

Bir umut için herkes sandıkta: "Korkuyorlar, korksunlar, artık halk durmayacak"

Ebru ÇELİK

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde duruşması devam ederken CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için kurulan sandıklarda da oy verme işlemi sürüyor. CHP’ye üye olan olmayan binlerce kişi sandıkta İmamoğlu için buluşurken, sandık başında çalışan üyeler ise “Akşam hep beraber ses çıkarmaya Saraçhane’de buluşalım” çağrısı yapıyor.

İstanbul Beyoğlu’nda bulunan CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı’na giderek oy kullanmaya gelen yurttaşlarla konuştuk. Sıkışık bir 4-5 katlı binanın giriş katından en üst katına kadar insanlar oy sırası bekliyor. Konuştuğumuz kişilerin yaklaşık ise tümü üye değil, yalnızca dayanışmak için sandık başında. Yurttaşlar, İmamoğlu’na yapılanlar ve ülkenin şu anki durumu hakkında şu şekilde konuştu:

BALTAYI KENDİ AYAKLARINA VURDULAR

Cihan Canpolat: “Bu yapılan yalnızca diktatörlüktür. Herkes 22 yıldır o kadar dolmuş ki halk kendini bu kadar sokağa attı. Bu iş artık rayından çıktı, baltayı kendi ayaklarına vurdular. Buradan dönüş yok. Gezi farklıydı. Orada olay parktı. Burada insanların seçme ve seçilme hakkını elinden alıyorlar, gasp ediyorlar. Bunun tek adı var ‘diktatörlük’. Biz artık yaşlıyız ancak gençlerimiz çok iyi bir iş çıkarıyor. Örgütsüz bir örgütlülük var. Hep beraber alanlardayız.”

ONLARIN RAKİBİ HALK

Hüseyin Yaşar: “Artık adalet diye bir şey yok. İmamoğlu’ndan korktukları için tutuklamaya çalışıyorlar. Bu bir oyun ama halk bu oyuna gelmeyecek. İmamoğlu olmasa Mansur olur, Özgür olur. Biri illa ki olur. Tek bir rakibinden korkmasınlar çünkü onların rakibi halk. İmamoğlu demek de halk demek şu anda. Akşamları çıkın sokağa bakın. Akın akın insanlar yürüyor. Korkuyorlar, korksunlar. Bunu artık durduramayacaklar.”

BİR GÜN ADALET TECELLİ EDECEK

Özer: “İmamoğlu’nun herhangi bir suçu olsaydı halk böyle sokağa dökülüp ses çıkarmazdı. Ne derlerse desin, neyle suçlarlarsa suçlasınlar halk artık uyandı. Halkı kandıramayacaklar. Artık bizlerin bir umudu var ve bu umudun peşine düştük. 100 defa olsa 100 defa bu binaya oy kullanmaya geliriz. Şu an adalet diye bir şey kalmadı ama biz biliyoruz ki bir gün adalet tecelli edecek. Bunun için de sokaklardayız. Satılmış adalet sistemimizi geri alacağız.”

DEMOKRASİYE DARBE VURULDU

Ellerinde 2 yaşında, yanlarında ise 13 yaşındaki çocuklarıyla dayanışmaya gelen Ayşe Koç: “Ailecek üye değiliz dayanışma için geldik. Demokrasi için geldik. Ekrem İmamoğlu için, özgürlüğümüz için geldik. Kullandığımız oya sahip çıkmak ve adalet için buradayız. Adaletin olduğunu hissetmek için geldik. İmamoğlu’na yapılanlar adil değil. Demokratik değil hiçbir şekilde. Büyük bir haksızlığa uğradığı için buradayız. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Kendisinin bir an önce özgür bırakılmasını istiyoruz. Bu tip olayların yaşanmasını artık istemiyoruz. Çünkü ülkemize büyük darbe vuruyor bu. Ekonomimize, ruhumuza, düşüncelerimize, her şeye darbe vuruyor. Çocuklarımız var. Onlar için buradayız. Gençleri izlerken gözlerimiz yaşardı. Biz bir ara umudumuzu kesmiştik, çok sessiz kalıyor herkes diye. Ama gördük ki öyle değil. Sadece gençler değil, yaşlılar da, orta yaşlılar da, herkes ayaklandı. Böyle de olması gerekiyor. Çünkü herkesin buna sahip çıkması gerekiyor. Şu an yaşananlar gerçekten çok ağır. Hepimizin demokrasisine bir darbe vurulduğunu düşünüyorum. Herkes de böyle düşünüyor zaten. Bu yüzden herkes ayakta. Hep birlikte bunun arkasında durmak zorundayız. Cumhuriyet için.”

KİMSE KORKMUYOR

18 yaşında, ilk oyunu Ekrem İmamoğlu’yla dayanışmak için kullanan Ela: “Yapılan şeye tek diyebileceğim şey, rezalet. Her seferinde aynı şey oluyor ve her seferinde aynı şekilde üzülüyoruz. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Ben yurt dışında okuyacağım. Ülkemi bırakmak istemiyorum. Geri dönmek istiyorum ama 5 yıl oradayım. O yüzden kendimi kötü hissediyorum, herkes bırakıyor gidiyor ülkeyi ama yapacak bir şey de bulamıyorum açıkçası. Biz cuma günü topluca gittik Saraçhane'ye. Artık ülke için bir şey yapıyoruz gibi hissediyorum. Normalde çekinir herkes, korkar, sosyal medyada paylaşmaz ama artık paylaşıyorlar. Kimse korkmuyor. Artık yapacak bir şey kalmadı. Türkiye'deki öğrenciler burada okusun diye uğraşmak istiyorum. İmamoğlu gibi sevdiğimiz bir politikacı var. Bu ülkede bir politikacı sevdiğimiz biri var. Onun kazanacağını biliyorlar. O yüzden bunu yapıyorlar. Çok büyük rezalet, korkuyorlar. Benim desteklediğim ilk politikacı İmamoğlu ve ilk oyum da İmamoğlu’na.”

ARTIK DEĞİŞSİN DEDİĞİMİZ NOKTA

Kamelya Öztürk: “Kendi elleriyle bir kahraman yaratıyorlar, İmamoğlu. Bizim halkımız öyle bir halk ki, birçok mağduriyete, kadın cinayetlerine, çocuk ölümlerine, bebek ölümlerine, yolsuzluklara, parasızlığa, o hırsızlıklara büyük bir toplumsal vicdani tepkiler gösterdiler. Ancak bir yerde kısır ve az kaldı bu. Ama bu şekilde bir kahramanlık ya da mağduriyet olduğu zaman herkesin anında başka bir boyuta geçebildiğini gördük. Onun da gerçi altında ekonomik sebepler, yoksulluklar geldiğimiz nokta var. 22 yıllık birikmişlik var. Geldiğimiz nokta çok kötü. Sadece İmamoğlu için çıkan bir yığın insan var ama zaten çıkılması gerektiği için de çıkan çok insan var. Şaşkın bir şekilde izliyoruz. Ama bu şeylerin artık değişsin dediğimiz nokta. Değişsin, dönüşsün ve biz de nefes alalım.”

LİYAKAT YOK, EŞİTLİK YOK

Leyla: Daha demokratik, daha eşitlikçi, tek bir kişinin dudakları arasından çıkan değil, daha eşitlikçi ve insanlığın boyutu evrilsin diye bekliyoruz. Bu umutlarımız için bugün dayanışmaya geldik. Beklentimiz bu. Herkes sokakta şu an. Çünkü ilk defa çocukların, gençlerin, ailelerinden fakir olduğu bir dönem. Üniversite mezunları arasında işsizliğin en fazla, en fazla olduğu dönem. Üniversite mezunu çocuklar ya biz bu çocukları niye okuttuk? Niye bir yerleri yani sokakta oynamadılar ders çalıştılar. Ama hiçbir şey yapmayan cemaatlerde orada burada saçma sapan eğitim alan insanlardan emir alır hale geldiler. Liyakat yok, eşitlik yok. E haliyle çocuklarımız da buna isyan ve haklılar. O kadar doğru yerde o kadar doğru bir çığlık atıyorlar ki biz de onların arkasındayız. Yaşananları ağlayarak izledik. Tüm öğrenciler, gençler çığlık atıyor, biz onları yanındayız her zaman.”

MUTLUYUM, UMUTLUYUM

Yetkin Gülmen: “Halk ayaklandı. Çünkü ileride ne olacağı belli değil. Gençlerin geleceği belli değil. Hepimizin diplomasını iptal edebilirler. Biz İmamoğlu’nu sandıkla getirdik ve yine biz sandıkla istersek götürürüz. Bunun için sokaklarda ses çıkartmamız gerekiyor. Eylemlerin daha kapsamlı olması lazım. Boykot olması lazım. Bu zamana kadar çok sessiz kalındı. Muhalefetin de daha sağlam olması lazım. Ben muhalefetin siyasi kanadında bir yayılım olması gerek. Bütün muhalefet hepsinin sokaktan bu iş çözülene kadar çıkmaması lazım. Sadece sandıkla olacak iş değil. Halkımızın, muhalif örgütlerin gençleri yalnız bırakmaması gerekiyor. Gençlerin yaptığının yanındayım her zaman. Bütün üniversitelerden gençler sokakta, mutluyum ve umutluyum.”