Asgari ücretli yılın 122 günü vergi ödemek için çalışıyor, sermaye sahiplerinin ise vergi borçları af çıkarılarak siliniyor. Yurttaşlar servet vergisinin alınması gerektiğini, bu vergiyle sağlanacak desteğin ihtiyaç sahiplerini bir nebze de olsa rahatlatacağını söylüyor.

Biraz da zenginlerden vergi alsınlar

Emek Servisi

Salgın hayatı durdurana kadar ekonomik krizi reddeden iktidar şimdi de yoksulluğu inkâr ediyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk “Türkiye’de yoksulluk sorunu yok” şeklindeki sözlerinin kamuoyunda alaya alınması üzerine bu kez de “Ben aşırı yoksulluk yok dedim” diyerek gerçekleri inkâr etmeyi sürdürdü. AKP Milletvekili Şahin Tin’in Meclis’te kullandığı “Karınlarından kuru ekmek giriyorsa aç değiller” ifadesine de tepkiler sürüyor.

İktidar gerçeklerin üzerini örtmeye çalışsa da yurdun dört bir yanında yoksulluk derinleşiyor. İşsizler, ücretsiz izne çıkarılanlar, asgari ücretle aile geçindirmeye çalışanlar, kısacası milyonlar yoksul. Pandemi döneminde resmi rakamlara göre 6 milyon 350 bin aile yardıma muhtaç olduğu için sosyal destek aldı.

İşte tam bu noktada önemli bir talep yükseliyor: Servet vergisi… Türkiye’de milyonerlerin mevduatlarında yıl sonunda 2,5 trilyon liraya yakın para olması bekleniyor. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, milyonerlerden kesilecek yüzde 1,5’lik servet vergisiyle, 6 milyon 350 bin aileye 6 ay boyunca 1000 TL’lik yardım yapılabileceğini belirtiyor.

biraz-da-zenginlerden-vergi-alsinlar-818631-1.

Biz de İzmir’de ve İstanbul’da yaşayan yurttaşlara mikrofon uzattık. Onlara “Böyle bir uygulama ocak ayından itibaren hayata geçirilirse hayatınızı nasıl etkiler?” diye sorduk. Aldığımız yanıtlar, yurttaşların genel olarak servet vergisi talebine destek verdiğini gösteriyor. Bazı yurttaşlar ise hayat pahalılığı karşısında bu desteğin de yeterli olmayacağı düşüncesinde.

ZENGİNDEN ALINSIN GARİBANA VERİLSİN

Sokaklarda kâğıt toplayıcılığı yapan Aydın Çetin, ekonomik olarak çok zor durumda olduğunu belirterek, “Zenginden alınsın, garibana verilsin. En azından karnımız doyar” dedi. Çok ağır şartlarda çalıştığını belirten Çetin, “Sabahtan akşama kadar çöpün içindeyiz. Salgında her şey daha da kötü oldu. Sokağa çıkma yasağında mecburen evde duruyoruz. Çıktığımız zaman insanların işi kötü olduğu için bu bize de yansıyor. Toplamak için mal çıkmıyor dükkânlardan” diye konuştu.

2 AY ELEKTRİKSİZ YAŞADIM

Yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini vurgulayan Çetin ,“Elektriğim kesildi, 2 ay öyle oturdum. Borç bulup ödedim, fatura şimdi 3’üncü kez geldi, yine keserler. Çamaşırları da elde yıkıyoruz böyle zamanlarda, kışın zor oluyor tabi. Ama evde soba var. Bazen yakacağa denk geliyorum, alıp eve götürüyorum. İyi oluyor” ifadelerini kullandı.
Sosyal yardımlardan yararlanamadığından yakınan Çetin, şöyle devam etti: “Bizim halimiz belli. Kim itiraz edebilir ki. Yardım alıyorduk. Geldiler aldılar o kartı da. Evin içi bomboş. 4 çocuğum var. Sözde okuyorlar ama hep evdeler. Tablet verilecek dediler. Yazıldık. Kimse tablet filan vermedi. Gerçi verseler de bir şey fark etmez. Benim evimde internet yok. Hiç olmadı.”

YEMEKTE DOMATES YİYORUZ

Hayat pahalılığına da değinen Çetin son olarak şunları söyledi: “Akşama elde ne varsa onu yiyoruz. Makarna oluyor bazen. Domates öldürüp yiyoruz. Pazarda 7 lira olmuş domatesin kilosu. Bu kadar da olur mu? Zenginlerden alınsın bu vergi, garibana verilsin. Çok güzel olur.”

ZENGİN BİR ŞEY KAYBETMEZ

Simitçi Ayşe Müberra ise servet vergisini, “Fakir zaten fakir. Zenginlerden alınıp fakirlere dağıtılsın tabii. Zengin zenginliğinden bir şey kaybetmiyor” sözleriyle savundu. “İşçiler çalışıyor, patronlar kazanıyor” diyen Müberra, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik olarak biz hep sıkıntı yaşıyoruz ama idare etmeye alışkın olduğumuz için bir şekilde yaşıyoruz. Taşı sıkıp suyunu çıkarmaya çalışıyoruz. Şimdi zenginden böyle bir vergi alınır fakire verilirse en azından faturaların biri ödenir.”

Her gün biraz daha yoksullaştıklarını söyleyen Müberra, “Ben şöyle düşünüyorum artık: Maaşlara zam olmasın ama o zaman hiçbir şeye zam yapılmasın. Maaşa yüzde 10 zam geliyor, gıdaya yüzde 50. En azından sabit kalsın. En azından durum daha kötüye gitmemiş olur” diye konuştu.

HÜKÜMETİN PAKETİNDEN İYİDİR

biraz-da-zenginlerden-vergi-alsinlar-818632-1.Esnaf olan ve dükkânını kapattığını söyleyen Ramazan İçen, “Servet vergisi çıkarılsa, bu pandemi döneminde bizim hayatımızı çok olumlu etkiler. Hükümetin bize vermiş olduğu destek paketinden daha iyi en azından” dedi.
Bu vergiyle sağlanacak desteğin kendilerini bir nebze olsun rahatlatabileceğini belirten İçen, “Hiç değilse elektriğimizi, suyumuzu öderiz. Önümüzü görürüz. Açıklanan 750 TL’lik destek hiçbir işe yaramaz çünkü. Yüzde 1,5 gibi bir vergilendirmeyle bin TL yardım verilebileceğini söylüyorsunuz; belki üzerinde durulsa, daha ciddi bir şekilde planlansa bu rakam daha da büyür. Bize o zaman 2 bin TL gibi bir destek bile verilebilir ve o zaman herkese faydalı olur” ifadelerini kullandı.

YURT DIŞINDA ÖRNEKLERİ VAR

biraz-da-zenginlerden-vergi-alsinlar-818633-1.Zeydan Kaya da böyle bir desteğin olumlu olacağını dile getirdi. “Yurt dışında bu tip örnekler var ve sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri” diyen Kaya, şöyle devam etti:

“Burada hükümetin olaya el atıp bu servet vergisini toplaması lazım. Bu ülkede milyonlarca insan asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretin 2 bin 324 TL olduğunu düşünürsek bin TL neredeyse yarısı. Elbette yeterli değil; ama insanları asgari ücretle yaşamaya mahkûm bırakan bu sistemde ciddi bir rakam.”

HİÇBİR BEKLENTİM YOK

biraz-da-zenginlerden-vergi-alsinlar-818634-1.63 yaşında emekli olan Ahmet Atılgan ise servet vergisiyle ilgili “Türkiye’deki bu şartlarda hiçbir etkisi olmaz” ifadelerini kullandı. Atılgan, şunları söyledi:

“Alım gücümüz çok düşük. Ben emekliyim ve 2 bin 300 TL maaş alıyorum. Bana 6 ay boyunca bin TL verseler ne olabilir, şu köşeye kadar yetmez. Marketten iki üç parça bir şey aldığımda bile 300 TL para ödüyorum. Bu para nereye yetecek? Ben zaten bin 750 TL ev kirası ödüyorum ve hâlâ çalışıyorum. Bu yaşa geldim, daha tatil yüzü görmedim. Benim artık hiçbir beklentim yok. Bu ülkede ben ne zaman rahat edeceğim? Ölünce mi?”

Milli Piyango bileti satan 68 yaşındaki Yücel Uğurlu da bu şartlarda servet vergisiyle sağlanacak bin TL’lik desteğin işe yaramayacağını belirtti. Uğurlu, “Bu pahalılıkta hiçbir etkisi olmaz. Borcu varsa götürür bakkala verir, belki elini birazcık rahatlatır, bakkaldan kurtulur. Borçlarından biri eksilir ya da hafifler” dedi.

TÜRKİYE’DE DE YAPILABİLİR

Bir başka emekli yurttaş Ahmet Çağlar ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Yıllardır asgari ücretliden vergi alıyorlar. Zenginlere sürekli bir af çıkarıp duruyorlar, öğrencilerin borçlarını silmiyorlar. Bu kez de zenginlerden vergi alsınlar. Bu ülkede alım gücü düşük ama bin TL şu anda ihtiyaç sahibi kişilerin bütçesini olumlu etkiler. Yabancı ülkelerde örnekleri var, yapılıyor. Türkiye’de de yapılabilir.”