Fenerbahçe, deplasmanda Sivasspor’la 1-1 berabere kaldı. İkinci yarıda galibiyet golünü getirecek pozisyonları üretemeyen sarı lacivertliler, 41 puana sahip lider Beşiktaş’ın 2 puan gerisine düştü. Yine de bu zorlu deplasmandan alınan 1 puan mutlak bir kayıp olarak görülmemeli. Sivasspor ise puanını 24 yaparak 12’nci sıraya yükseldi ve düşme hattından bir basamak daha uzaklaştı.

Biraz kayıp biraz kazanç

BERKANT GÜLTEKİN

Fenerbahçe, ilk yarıda iç açıcı bir futbol sergileyemedi. Maçın başında Sivasspor’un uzun topunda hata yapan ve Yatabare’yi Altay’la burun buruna bırakan Tisserand, 8’inci dakikada şanssız bir şekilde sakatlandı ve yerini Lemos’a bıraktı. Sivasspor’un kullandığı korner sonrası gelişen pozisyonda kaleye sırtı dönük olan Yatabare, Gradel’in şutuna yaptığı akıllı dokunuşla 18’de skoru 1-0 getirdi. 45+1’de ise Valencia penaltıdan kaleci Samassa’yı geçerek ilk yarının skorunu tayin etti: 1-1

Erol Bulut’un takımı, Sivasspor’un üstüne gitmekte hayli zorlandı ve çoğu kez orta blokta yapılan presi aşamadı.Forvetlerine top taşıyamayan sarı-lacivertlilerde, eski takımına karşı forma giyen Mert Hakan ilk 45 dakikada hayli verimsizdi. Tehlike olabilecek iki atakta şut çekmekle çekmemek arasında kalarak topu kaptırdı. Yine de devrenin sonunda kazanılan penaltıda Appindangoye’nin eline çarpan top onun ayağından çıktı. Kanarya ilk yarıda penaltı dışında sadece bir tehlikeli atak geliştirebildi. 39’uncu dakikada Sivasspor savunması eksik yakalandı fakat Samattahafif çaprazdan fırsatı değerlendiremedi.

Beklendiği gibi Rıza Çalımbay’ın temel oyun planı rakibi durdurmak ve savunma arkasına atılacak uzun toplarla pozisyona girmekti. Topu aldıklarında hızlı ve direkt oynamaya çalıştılar. İlk yarı ev sahibi için kısır geçti ancak Fenerbahçe’ye de göz açtırmadılar. Devrenin sonundaki penaltı, kırmızı beyazlılar için biraz acemilik biraz da şanssızlıktı.

İkinci yarıda tempo ilk yarıya göre yükseldi. Bu durum, iki takımın da yararlanabileceği geniş alanlar doğurdu. Fenerbahçe de rakip kaleye gitme konusunda daha başarılıydı. Fakat savunmanın kilidini açacak yaratıcı aksiyonlar geliştirilemedi. Ne rakibin yerleşimini bozulacak etkili üçgenler vardı ne de ikiye birler... İş daha çok bire birlere kaldı. Pelkas’ın hareketliliği de neticeye dönüşemedi.

Erol Bulut, 65’teThiam’ı alıp hücumdan bir kişi eksilerek alarm veren orta sahaya Sosa takviyesi yapsa da soruna çözüm üretemedi. 83’te korner dönüşü 3’e 1 yakalanılmışken Gustavo’nun kritik müdahalesi olmasa, belki Fenerbahçe evine puansız bile dönebilirdi.

İyi bir savunma performansı gösteren Sivas’ta, orta sahada Hakan Arslan ve Fajr oldukça iyi bir futbol ortaya koydu. Ceza sahaları arasında mekik dokuyan ve aldığı topları verimli kullanan ikili, ev sahibinin dirençli oyununun en önemli parçalarıydı.

Fenerbahçe’de hatlar arasındaki kopukluk ve orta sahadaki zafiyetler, hücumdaki yetersizliğin ana sebepleri olarak gözüktü. Sanki defanstakiler ve hücumdakiler olmak üzere iki ayrı Fenerbahçe vardı. Bunda hücumcuların bağlantı oyunundaki eksiklikleri de önemli bir neden kuşkusuz. Bekler de rakibi zorlayan bindirmeler yapamayınca Sivas’ın savunma ezberi bozulmadı ve 1 puanın ötesine geçilemedi. Yine de bu dondurucu ve zorlu deplasmanda alınan 1 puan, şampiyonluk yolunda tamamen kayıp olarak görülmemeli.