CHP İstanbul Gençlik Örgütü Başkanı Burkay Düzce’yle Almanya'da katıldığı SPD Kongresi'nde siyaset, gençlik örgütlerinin konumu ve Türkiye-Avrupa ilişkilerine dair konuştuk

'Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var'

Egehan Ünlü - Ayşegül Tezcan / Berlin

CHP’li heyet, SPD’nin davetiyle, SPD yeni başkanlarının seçildiği Berlin’deki kongreye katıldı. Uluslararası ilişkiler konusunda SPD’li çeşitli siyasetçilerle görüşen heyetten CHP İstanbul Gençlik Örgütü Başkanı Burkay Düzce’yle kongre esnasında Berlin’e ziyaretleri, Jusos ile işbirliği ve gençliğin CHP’deki rolü hakkında konuştuk.

BirGün: CHP yurtdışı ilişkilerinde son yıllarda zayıf kaldı. Yurtdışı ilişkilerinin önemini nasıl görüyorsunuz?

Burkay Düzce: Bugün dünyada sağ popülist iktidarlar gibi bir tehlike var ve dünyamızın geleceği için buna karşı enternasyonalist bir hattın yaratılması önemli. Geçmişte de faşizme karşı direnenler bir araya geldiler ve kendi yörelerindeki direniş tecrübelerini anlattılar. Bugün de dünyada bu sağ popülizme karşı oluşumların bir araya gelmesi lazım. Bugün Avrupa da dahil nasıl aşırı sağ partiler birbirleriyle diyalog kuruyorsa ırkçılık ve göçmen karşıtlığı düzeyinde, gerçek anlamda demokrasinin koruyucusu olanların da bir araya gelmesi zorunlu. Bu yüzden uluslararası dayanışma çok önemli.

BirGün: SPD kurultayını nasıl buluyorsunuz, CHP kurultaylarından farkları ne?

B.D: Her ne kadar eksikler olsa da Genel Başkanımız döneminde CHP’de parti içi seçimler daha önemli hale geldi aslında. Kadınlar ve gençler eskiye göre daha belirleyici bir rol alabildiler. Yine de temel fark bence şu: burada gördük ki tartışmalar genelde parti politikaları hakkında. Ama bizde daha çok yönetim kadrolarının seçimi heyecan yaratıyor.

BirGün: SPD’nin gençlik örgütü Jusos’un konumu hakkında neler düşünüyorsunuz?

B.D: Jusos’un buradaki parti eş genel başkanlarını seçimini etkileyecek güçte olması bizler için hem sevindirici hem de düşündürücü. Hatta Jusos Başkanı Kevin da beş genel başkandan yardımcısından biri oldu. Bizim görüştüğümüz Jusos’tan arkadaşlar da bu başarının ilkeli bir duruş sergilemekten geçtiğini söylediler. Yani en başından itibaren Hristiyan Demokratlar’la yaşanan koalisyon surecinde gösterdikleri tepkinin bir tereddüde dönüşmemesinin onlara aslında bugünkü başarıyı getirdiğini aktardılar.

BirGün: Jusos’un burada böyle partinin ideolojik motoru gibi yer aldığı gözleniyor CHP gençliği için bu ne kadar doğru?

B.D: Bizim de gençler olarak Jusos gibi partinin nereye yönelmesini istediğimize yönelik sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bu da oluyor yavaş yavaş, örnekleri var. Yer yer partinin genel politikalarına gençlik örgütü olarak katılmadığımız yönleri söyledik. Daha önce dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman mesela bir deklarasyon yayınlamıştık, ilçe gençlik örgütleri boyutundaydı. Son olarak halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yapılan kayyum darbesini ilk kınayan gençlik kolları genel merkeziydi, biz de İstanbul gençlik örgütü olarak birbirimizden habersiz, onlardan 7 dakika sonra bildiri yayınladık.

birbirimizden-ogrenecek-cok-seyimiz-var-661196-1.
Burkay Düzce

BirGün: Peki bu refleksin partinin ana kademelerinden değil de ilk olarak gençlikten gelmesi nasıl bir mesaj içeriyor?

B.D: Birçok partili durumun yanlış olduğunu dile getirdiler. Ama ne yazık ki parti içerisinde geçmişte konumlanmış olan ve Türkiye’ye dair değil de kendi bireysel menfaatlerine dair kaygıları, kendisinden olmayanlarla bir dayanışma yaratmayı partisine ihanet gören statükocu bir anlayış zaten vardı. Bu anlayışın dağılmasında en büyük rolü oynayan aslında yine gençler. AKP’yi küçümseyip bugünkü sorunların, yıkımların da ortağı olan bir kadro var. Ama bizim kuşak, özellikle 90 kuşağı Gezi’de de gördüğümüz gibi empati yapabilme, kendisi gibi olmayanla dahi, güçlü bağlar kurabilme yeteneğine sahip.

BirGün: Peki Türkiye’de secim döneminde gençlik örgütü seviyesinde de muhalefetin diğer aktörlerin gençlik örgütleriyle temaslar oldu mu?

B.D: Gençlik olarak da seçim dönemi öncesinde başlayan temaslarımız oldu. Biz Kadıköy özelinde 2015’ten itibaren bütün demokrasi bileşenleriyle, toplumsal muhalefet acısından, diyalog kurduk. HDP’lilerle, ÖDP’lilerle, Saadet’le, TKP ile oldu. Bu diyalogun önemini de Suruç’tan, Gar Katliamı’na kadar giden ve bugüne kadar uzanan sarayın adeta kana susamış saldırılarıyla gördük. 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde de yine çok gergin bir süreç geçirdik. O gergin süreçte bizim bıçaklanan arkadaşlarımız oldu ve bıçaklanma sebeplerinden biri HDP’nin standına yapılan bir saldırıya karşı normal insani duygularıyla müdahale etmeleriydi.

BirGün: Son olarak uluslararası ilişkileri, özellikle Avrupa’daki sosyal demokrat partilerle ilişkileri geliştirmek için neler planlanıyor?

B.D: Biz de burada gençlik örgütlenme modelinde neler alabiliriz neler verebiliriz, bu sosyal demokrat yoldaşlarımızla birlikte, bunu tartıştık. Birbirimizden öğrenecek çok şey var. Şu anda ciddi masalar kuruluyor genel merkezde. Özellikle Türk nüfusun ciddi anlamda yaşadığı, Avrupa ülkeleri ile ilgili. Burada da Almanya bizler için çok önemli bir yer tutuyor. Orada partimizi temsil eden Berlin gibi diğer eyaletlerde de çeşitli birlikler mevcut. Biz de ilişkileri daha kurumsal hale getireceğiz. Çeşitli çalışmalar var, bunlar tamamlandığı zaman zaten basınla da paylaşılacak. Aslında bizim de ilk öncü görevimiz diyebiliriz buna ve son da olmayacak. Yurtdışı ilişkilerini geliştirmekte çok kararlıyız.