Salgında ekonomik sıkıntılar çeken müzisyenlerin yer alacağı “Kadıköy Belediyesi Pandemi Orkestrası”nın konserlerine günler kaldı. Orkestraya karşılıksız destek veren sanatçılar Rengim Gökmen, Cihat Aşkın, Gülsin Onay ve Gürer Aykal BirGün’e konuştu. Konserlerle susuzluklarını gidereceklerini söyleyen müzisyenler, bu oluşumun örnek teşkil etmesini ümit ettiklerini belirtiyor.

Birbirimizi iyileştirmek için bir aradayız

Işıl ÇALIŞKAN

Pandemi sürecinde sabit geliri olmayan ve ekonomik olarak zor bir süreçten geçen müzisyenlerin yer alacağı senfonik orkestra konserleri için geri sayım başladı. Kadıköy Belediyesi’nin destek verdiği proje, “Kadıköy Belediyesi Pandemi Orkestrası” adıyla, beş konserle dinleyici karşısına çıkacak.

Klasik müziğin önemli temsilcileri Rengim Gökmen, Gürer Aykal, Gülsin Onay, Cihat Aşkın, İdil Biret gibi isimlerin de karşılık beklemeden destek verdiği projenin konserleri Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda gerçekleştirilecek. Konser öncesi projenin yaratıcısı Rengim Gökmen, Cihat Aşkın, Gülsin Onay ve Gürer Aykal ile konuştuk.

BU SİMGESEL BİR OLUŞUMDUR

Rengim Gökmen:
Kadıköy Belediyesi her zaman kültür ve sanata olan desteğini ortaya koymuştu. Bu dönemde özellikle hiçbir sabit geliri olmayan ve çok uzun yıllar müzik eğitimi almış olmalarına rağmen halen işsiz olan gençlerimizin durumu hepimizi üzüyordu. Bu konudaki kaygılarımı ve yeni bir pandemi orkestrası oluşturulabilmesi fikrimi Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Sanat Yönetmeni Sayın Murat Katoğlu çok büyük heyecanla karşıladı. Klasik müzik dünyamızın büyük üstadları da bu projeye büyük destek verdi.

birbirimizi-iyilestirmek-icin-bir-aradayiz-811954-1.

Ancak belirtmeliyim ki bu simgesel bir oluşumdur. Kadıköy Belediyesi’nin yaktığı bu kıvılcımın İstanbul’un tüm belediyelerine yayılması, tüm ülkemizde bu tür girişimlerin çoğalması en büyük dileğimizdir. Çünkü İstanbul’da klasik müzik, popüler müzik, geleneksel Türk müziği dünyasından çok sayıda müzikçinin halen çok zor koşullar altında yaşam savaşı verdiğini biliyoruz. Sahnede sınırlı sayıda müzikçinin yer alabildiği olanakların kısıtlı olduğu bu oluşumlar çoğalmalı, her ilçemize, her ilimize yayılmalı diye düşünüyorum. Aksi takdirde yaraya pansuman dahi olamayacak kadar sınırlı kalabilir bu çabamız.

Bu orkestrayı oluşturan sanatçılar hiçbir şekilde, hiçbir yerden sabit geliri olmayan, bir kuruma bağlı çalışmayan müzikçiler. Bu sayı özellikle İstanbul’da hiç azımsanmayacak ölçüde. Her sanatçının aynı konserde yer alması sayı kısıtlaması nedeniyle mümkün olamayacak. Ancak bu orkestranın, kesin belirlenmiş, değişmeyecek bir kadrosu yok. Konservatuvar mezunu olup, sabit geliri olmayan her sanatçı bu orkestrada dönüşümle yer alacak.

SUSUZLUĞUMUZU GİDERECEĞİZ

Piyano Virtüözü Gülsin Onay:
Herhangi bir kuruma bağlı olmadan çalışan ve sabit geliri bulunmayan müzisyenlerin yer aldığı bu orkestra, ekonomik olarak zor günler geçiren veya geçirmesi beklenen kişiler için büyük önem taşıyor. Cumhuriyet döneminde kurulup bugüne kadar büyük gelişme gösteren, Atatürk’ün yücelttiği bu kurumlarda yetişen her bir meslektaşımız aynı zamanda büyük önderimiz Atatürk’ün de yolunda yürüyen, hedeflerini ileri götüren birer emanettir, desteklenmelidir.

birbirimizi-iyilestirmek-icin-bir-aradayiz-811955-1.

Dünyanın her yerinde maddi olduğu kadar manevi olarak da zor günlerden geçiyoruz. Ruhsal açıdan beslenmeye, güçlü durmaya ve mücadele etmeye ihtiyacımız var. Müzik asırlardır tüm felaketlerde insanlığın yaralarını sarmış ve onları ayakta tutmuştur. Hepimizin ortak dilidir. Bu sebeple tam da bu zamanda bu ortak dile sarılıp birbirimize güç vermeliyiz. Sağlıklı günlere kavuşmak için en büyük aşı sevgi, beraberlik ve dayanışmadır.

Sanatçılar ve sanatseverler olarak karşılıklı, büyük bir özlem var. Susuzluğumuzu giderdiğimiz konserler olacak. Birbirimizi iyileştirmek ve var olabilmek için bir araya geliyoruz. Mutlaka bunu dinleyici de duyumsayacak ve sahip çıkacaktır.

BİLİNÇ BİZİ ÖRGÜTLÜ HALE GETİRİR

Keman Virtüözü Cihat Aşkın:
Günümüzde yaşanan ve tüm dünyadaki müzisyenleri etkileyen bu süreçte en çok mağdur olan kesim müzik emekçileri. Bu durum maalesef tüm dünya için geçerli. Sosyal devlet anlayışı olan ülkelerde sanatçılar devletten ek gelir alabiliyorlar. Dolayısıyla müzisyenler genellikle sendika tarafından korundukları için devlet ve sendikalar arasındaki münasebetten dolayı müzisyenlerin sosyal hakları bazı ülkelerde devlet tarafından karşılanabiliyor. Türkiye’de bu durum maalesef müzisyenler için içler acısı bir durum haline geldi. Özellikle sahne emekçileri bu konuda çok acı çekiyor. Klasik müzik diğer türlerden daha az dinlendiği için ister istemez klasik müzik emekçileri devlete veya farklı özel kurumlara bağlı değilse tazminat veya maaş alamıyorsa hayatlarını idame ettirmekte çok zorlanıyor. Duyduk ki ailelerini geçindiremedikleri için hayatlarına son veren müzisyenler var. Bu anlamda daha geniş çaplı bir katılım tabii ki bekliyoruz ama en azından Kadıköy Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen Pandemi Orkestrası İstanbul’daki hiçbir yerden gelir elde etmeyen genç müzisyenlere bir destek olacak. Kadıköy Belediyesi ilklerden birini gerçekleştirmiştir. Bu anlamda Rengim Gökmen’in çabalarını takdirle karşılıyorum. Ben de hiçbir ücret almayıp genç müzisyen arkadaşlarıma bir katkı sunacağım.

birbirimizi-iyilestirmek-icin-bir-aradayiz-811956-1.

Bilinçlenerek hareket etmek bizi sadece salgından korumayacak aynı zamanda daha güvenilir ve daha örgütlü bir ülke haline getirecek. Benim sahne performansından beklentim orkestranın, organizasyonun hijyen konularına dikkat etmesi ve örnek olabilecek şekilde oluşturması. Öte yandan seyircilerin de salonda kurallara uyarak yerini almaları ve seyircilerin bu süreçte müzik emekçilerine destek için bilet almaları çok önemli.

DEVLET ORKESTRALARI DÜZENLİ PROGRAM YAPMALI

Orkestra Şefi Gürer Aykal:
Türkiye’de orkestralar pandemiden ötürü konserlerini veremez oldu. Orkestralarda bir kadrolu bir de sözleşmeli müzisyenler var. Bu sözleşme dışı kalanlar her ay 4 kere çalarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı. Pandemiyle birlikte bu şans da ellerinden alınmış oldu. Dolayısıyla hiçbir gelirleri yok. Biz filarmoni dernekleri hatta bazı kişisel girişimlerle bu arkadaşlarımıza ufak da olsa maddi yardımlar yapabiliyorduk. Ancak bir belediyenin buna öncülük etmesi bizi tabii ki sevindiriyor. Bu vesileyle çalışmayı hayata geçiren Sayın Orkestra Şefi Rengim Gökmen’e teşekkür ederim.
Daha az nefesli çalgılarla sahneyi paylaşıyoruz. Veya onların önüne paravan koyuyoruz ki nefesleri başkalarına dokunmasın. Türkiye’deki bütün orkestralar bunu yapabilir. Örneğin Borusan Filarmoni Orkestrası 30’un üzerinde konser veriyor. Bunu bir radyo canlı yayınlıyor. Devlet orkestralarından benim istediğim 1000 kişilik salona 300 kişi almaları ve her hafta düzenli bir program yapmaları. Tabii tehlikeli bir şey. Çünkü bulaş çok azdı. Ama bütün bunlara karşın toplum morali, toplum sağlığı açısından ben orkestraların ne kadar önemli olduğunu yineliyorum. Bu açıdan pandemi koşulları gözetilerek bütün devlet orkestralarının bu çalışmaları yapması inancını taşıyorum.

birbirimizi-iyilestirmek-icin-bir-aradayiz-811957-1.

***


KONSER PROGRAMI

♦ 7 Aralık saat 18.00: Şef Rengim Gökmen ve İdil Biret’in katılımıyla
♦ 4 Ocak: Şef Oğuzhan Balcı ve Gökhan Aybulus’un katılımıyla
♦ 8 Şubat: Şef Gürer Aykal ve Bülent Yazıcı’nın katılımıyla
♦ 8 Mart: Şef İbrahim Yazıcı ve Gülsin Onay’ın katılımıyla
♦ 29 Mart: Şef Hakan Şensoy ve Cihat Aşkın katılımıyla