Bireysel silahlanma can aldı
İstanbul’da Bireysel Silahsızlanma Günü’nde silahlanma sonucu yakınlarını kaybedenler ‘Sessiz ayakkabıların yürüyüşü’ etkinliğine katılırken Antep’te 1 yaşındaki Kaan Taş’ı ‘yorgun mermi’ öldürdü.
Haber Merkezi
Bireysel Silahsızlanma Günü'nde bir yaşındaki bebek, bireysel silahlanma sonucu hayatını kaybetti.
Adıyaman’dan yakınlarını ziyaret için geldikleri Antep’te, ablası tarafından sitenin bahçesinde bebek arabasıyla gezdirilen bir yaşındaki Kaan Taş’ın başına yorgun mermi isabet etti. Bebeğin yaralandığını gören aile, durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Hastaneye kaldırılan bebek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, silahı ateşleyen kişinin tespiti için çalışma başlattı.
SESSİZ AYAKKABILAR
Antep’te bireysel silahlanma bir bebeğin ölümüne neden olurken İstanbul’da ise 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle Beşiktaş’taki Maçka Demokrasi Parkı'nda 'Sessiz ayakkabıların yürüyüşü' adlı etkinlik düzenlendi. Umut Vakfı'nın düzenlediği etkinlikte bir araya gelen Türkiye’nin farklı illerinde silahla hayatını kaybedenlerin aileleri, yakınlarının ayakkabılarını yan yana koyarak silahsızlanma çağrısı yaptı. Birçok aile, yakınlarının ölümüne sebep olan kişilerin ceza almadığını, bir an önce cezalandırılmaları gerektiğini belirtti. Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özben Önal, “Umut Vakfı Başkanlığı’nı annem Nazire Dedeman’ın vefatı üzerine devraldım. Tam 29 yıl boyunca annemle birlikte ben de kardeşim Umut’un bir silahla öldürülmesinin acısını yaşıyorum. Masum insanların tabiri caizse şehir eşkıyası insanların katil kurşunları ile ölmemesi için mücadele ediyoruz” dedi.
ONLARLA YAŞIYORUZ
Oğlu bahçelerinde köpekle oynarken vurularak hayatını kaybeden Mustafa Atıcı, “Kim tarafından ateşlendiği belli olmayan ve ‘yorgun mermi’ adı verilen katil bir mermi ile 15 yaşındaki oğlumuzu kaybettik. Acı anlatılmaz, aldığımız her nefeste, gittiğimiz her yerde hatıraları var onlarla yaşıyoruz. Gerekli tedbirlerin ve önlemlerin alınması gerekiyor. Sivil insanların silahlanmasındaki amaç nedir?" diye sordu.
Kızını kaybeden Nakşiye Konyar ise şunları söyledi: “Sizler Büşra’yı tanır mısınız? Tanımazsınız. Büşra’nın hayallerini bilir misiniz? Herkese eşit davranan, kimseyi incitmeyen, hayata neşeyle bakan, hayalleri olan pırıl pırıl, zeki, 17 yaşında bir çocuktu o. O mermi sadece Büşra'yı değil, bizleri yani ailemizi sevdiklerini de hayattan kopardı. Geride acılı bir baba ve anne ile iki de hayata küsmüş kardeş bıraktı. Son giydiği kıyafetlerini alıyorum, kokluyorum.”
