İzmir’de gazetemiz tarafından “Kriz-Yoksulluk ve Demokrasi” konulu söyleşi düzenlendi. Gaziemir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak, BirGün yazarları Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, CHP eski İzmir Milletvekilli Zeynep Altıok Akatlı ve SODEV Başkanı Ertan Aksoy katıldı.  Geniş bir kalıtımın sağlandığı söyleşiye İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediyesi Başkan Yardımcısı Necati […]

BirGün’den Kriz-Yoksulluk ve Demokrasi söyleşisi: Düzlüğe çıkmanın tek yolu iktidar değişikliği

İzmir’de gazetemiz tarafından “Kriz-Yoksulluk ve Demokrasi” konulu söyleşi düzenlendi. Gaziemir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak, BirGün yazarları Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, CHP eski İzmir Milletvekilli Zeynep Altıok Akatlı ve SODEV Başkanı Ertan Aksoy katıldı.  Geniş bir kalıtımın sağlandığı söyleşiye İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediyesi Başkan Yardımcısı Necati Kırmaz ve Gaziemir Belediyesi Meclis üyeleri, ÖDP İzmir İl Başkanı İsmail Hakkı Ortaköy, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan ile TARİŞ’te sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan işçiler de katıldı. Panelde sivil toplum kuruluşu temsilcileri de hazır bulundu. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ise yoğun programı nedeniyle katılamazken, başarı mesajı okundu.

“UMUT, İNANÇ VE KARARLILIK OLMADAN DEVRİM OLMAZ”

Açılış konuşmasını yapan CHP eski Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, “her şey çok güzel olsun” diye bir arada ve dayanışma içerisinde olduklarını ifade ederek, “Haksız usulsüz bir seçimin yenilenmesine günler kala burada bir aradayız. Açlık baskı ve yoksulluk dayatıldığı zaman en uyuşmuş kişiler bile tepki gösterir. Böyle bir düzen içerisinde her şey satıldı. Tarihinin en büyük haksızlıkları ve en büyük usulsüzlükleri yaratıldı. İşsizlik hat safhaya yükseldi. Böyle bir geri bakışla, bu siyasal İslam rejimiyle sadece kendi mahallesini koruyormuş gibi gösteren ama onları bile uyuşturan bir iktidarın sonuna geldiğimize inanıyorum. “Her şey çok güzel olacak” diyen yerel yönetimlere bu seçimlerle bir fırsat alanı doğdu. Nefes alanlarımız olan bu yerel yönetimleri nasıl yaygınlaştıracağımızı da tartışmamız gerekiyor. Umut, inanç ve kararlılık olmadan devrim olmaz. Üretimi olmayan ve sadece tüketmeye teşvik edilen sürekli borçlandırılan bir kitleye konuşuyoruz bu süreç içerisinde. Kısır döngünün içerisine hapis olduk. Türkiye’de tam 97 ülkenin nüfusundan daha fazla işsiz insan var.” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE HER ŞEY GERİYE GİDİYOR”

SODEV Başkanı Ertan Aksoy ise sosyal demokratların Türkiye’de her kaybettiği seçim sonucunda derin analizler yaptığını vurgulayarak,  “Genelde seçimi neden kaybettik sorusuna ‘dinci parti inancı öne çıkarıyor’ diye basit bir cevap veriyoruz. Ama ben bizim anlattığımız, düşündüğümüz kadar etkili olmadığını düşünüyorum. Bu partiler elbette bunları kullanıyor ancak bizden daha fazla ekonomiyi tartışıyorlar. Nitekim AKP diğer siyasal İslam partilerine göre ekonomiyi daha fazla ön plana çıkardığı için kazanmıştır. AKP’nin anlattığı masallarda en temel yeri her zaman ekonomi kaplıyor.  AKP döneminde Türkiye’de yaklaşık yüzde 5 bir büyüme var. Ancak bütün dünya büyürken zaten sizde büyürsünüz. Dünya’da enflasyonsuz bir ortam giderek artarken Türkiye’de enflasyon her yıl giderek artmıştır. 2017 yılında Dünya’da enflasyon yüzde 2 iken Türkiye’de yüzde 11’di. Şu anda ise enflasyon oranı yüzde 20 civarında. AB ülkelerinde işsizlik oranları yüzde 3 civarında iken Türkiye’de bu rakam yüzde 13’lere kadar çıkmakta. Türkiye’de her şey geriye gidiyor. Yargı bağımsızlığı kötüye gittikçe ekonominin iyiye gitme olasılığı zaten yok. Türkiye’nin en büyük sorunu nedir sorusunun ilk 3 yanıtı ise ekonomi, işsizlik ve eğitim oldu. Siyaset sonuç alma sanatıdır. Biz bu sonucu 31 Martta aldık, 23 Haziranda tekrar alacağız. Her şey çok güzel olacak” şeklinde konuştu.

“23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİMİ, TÜRKİYE’NİN SEÇİMİNE EVRİLDİ”

Türkiye’nin 23 Haziran seçimine kilitlenmiş olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da, “Bu seçim çoktan Türkiye’nin seçimi olmaya evrildi. Türkiye’de umudunu yitirmeyenlerin bir seçimi olmuş durumda. Ekonomi insanlara yöneliktir ve insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Eğer ihtiyaçlarını karşılamıyorsa, insanlar evine ekmek götüremiyorsa, et alamıyorsa, balık alamıyorsa ekonomi başarısız demektir. Başka hiç bir söylem bunun önüne geçemez. Bu kriz daha önce Türkiye’nin yaşadığı krizlerden çok farklı Türkiye’nin maalesef bu bataklıktan kolay çıkması mümkün değildir. Düzlüğe çıkmanın tek yolu iktidar değişikliği, düşünce değişikliğiyle mümkündür. 2001 krizi kamu kaynaklarının satılması ve İMF’den gelen destekle bir şekilde denge sağlanmıştı. 2009 krizinde ise tüm dünyanın yaşadığı sorunun Türkiye’ye yansımasıydı ancak Türkiye’ye sermaye girişlerinin olmasıyla en az zararla atlatıldı. Ancak bugün bu olanaklar yok çünkü dünyada böyle bir ortam yok. Kapitalizm eski büyüme oranlarına eski dinamizmine bir türlü kavuşamadı. Türkiye bir model olarak burjuva demokrasisinin olduğu ancak muhafazakâr bir hükümetin olduğu ve bu anlamda kitlelerden destek alan ancak küresel kapitalizmin çıkarlarına uygun bir ülke olarak pazarlanıyordu.” dedi.

“TÜRKİYE’DE EŞİTLİK, ADALET, DEMOKRASİNİN YÜKSELDİĞİ BİR SÜREÇ YAŞANABİLİR”

Kozanoğlu sözlerine söyle son verdi:

“Ancak Türkiye’nin bugünlerde model olarak böyle bir desteği kalmış durumda değil. AKP’nin her yerde standartların altına düşmesi Türkiye’yi tercih edilen bir ülke olma konumundan çıkardı. Türkiye 2002den 2018e kadar büyük ölçüde yabancı tasarruflarla ve giderek kişilerin borçlanmasıyla bir talep sağlamış ve ekonomi bu şekilde büyümüştür. Ancak bugün bu deniz kurumuştur. Ekonominin büyümediği dönemde sınırlı kaynakları borç ödemeye ayırdığınız zaman istihdam kaynakları yaratamamış oluyorsunuz. İnsanlar kabataslak olarak yaşam standardının yüzde 30’nu kaybetmiş durumda. 2017 yılında Kredi Güven Fonundan alınıp özel sektöre dağıtılan 250 milyar TL eğer tekne alanlara değiş ihtiyaç sahiplerine dağıtılsaydı piyasayı hareketlendirmeyi başarırlardı. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da verdiği mesaj her şeyin yurttaşlık temelinde olduğunu gösteriyor. Türkiye’de 23 Haziranı start kabul ederek emek ve demokrasi ekseninde ortak bir ruh haliyle davranan kesimlerin mücadelesini sürdürmesi lazım. Bu elbise Türkiye’ye dar geliyor. Bunun sinyali 31 Martta geldi. Türkiye’de eşitlik, adalet, demokrasinin yükseldiği bir süreç yaşanabilir. Sadece seçimle değil yerellerdeki meclislerle bunlar gerçekleşebilir.”

PLAKET TÖRENİ

Panelistlerin konuşmalarının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından panelistlere plaket verildi. CHP eski Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı’ya Gaziemir Belediyesi Başkan Yardımcısı Necati Kırmaz, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’na İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve  SODEV Başkanı Ertan Aksoy’a da CHP Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan tarafından plaketlerin verilmesi ile panel sona erdi.