BirGün Pazar, ‘İktidarın gerçek yüzü: Baskı politikaları’ dosyasıyla yarın bayilerde

BirGün Pazar ekinin 777’nci sayısı “İktidarın gerçek yüzü: Baskı politikaları” dosyasıyla bu Pazar günü (yarın) bayilerinizde. Dosyada iktidarın sanata, basına ve siyasete yönelik uyguladığı baskı, dayatma ve kısıtlamalar işleniyor.

BirGün Pazar’ın bu sayısında Meriç Kırmızı “Kişi, kapalı topluluklar ve kentsel ortaklıklar” başlığıyla mekânı, kenti ve topluluklar üzerindeki etkisini anlattı.

Onur Alp Yılmaz “Herkes için mi CHP?” yazısıyla CHP’nin stratejisine ve politikasına eleştirel bir bakış sundu.

Ulaş Bager Aldemir “Bu topraklar binlerce yıl boyunca yaralı insanlar yarattı” başlığı altında Ankaralı Ressam Ayla Aksoyoğlu’yla söyleşti.

Olgay Söyler’in “Pir Sultan Neden Öldürüldü?” üst başlığıyla başlattığı ve Pir Sultan’a dair bilinen doğru ve yanlışları işlediği iki bölümlük yazının ilki “Pir Sultan hakkında ne biliyoruz?” yazısı da bu hafta BirGün Pazar’da.

Öte yandan Güray Öz “Doğa/hayat bizsiz de var olabilir...” başlığı altında Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı olan Prof. Dr. Türker Kılıç’ın Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan “Bağlantısallık – Yaşamdaşlık” kitabını anlattı.

Berkant Gültekin, iktidarın ısrarlı bir şekilde RTÜK ve diğer organları kullanarak medya ve basına yönelik baskısını “Siz ona hâlâ RTÜK mü diyorsunuz?” başlığıyla yazdı.

Önder Kulak “Başka topraklar, tek “Auschwitz” başlığıyla iktidarın uyguladığı siyasi baskıları ve Auschwitz’in sadece bir yere özgü bir mekân değil, baskı uygulamalarının tamamına sirayet etmiş bir yapı olduğunu anlattı.

Sercan Meriç “Faşizmin panzehri sanat” başlığıyla iktidarın sanata yönelik baskılarını ve sanatçıların iktidara meydan okuyuşunu yazdı.

Haydar Ergülen “Yardımcı Ders Kitapları-101” yazı dizisini “Babaların sessizliği kuzuları vuruyor!” başlığıyla sürdürdü.

Ferruh Tunç “Genç şair, bize şiirler yaz!” başlığıyla genç şairlere seslendi.

Erdal Ateş “Gâvurların Or’da” öyküsünün ikinci kısmını yazdı.

Hande Çiğdemoğlu “Ya kuru dal ya renkli çiçek” adlı bir deneme yazdı.

Ozan Eren “Farklı disiplinleri müzikle birleştiren bir soprano: Seren Akyoldaş” başlığıyla Seren Akyoldaş’ı anlattı.

Emine Uçar İlbuğa “Her şey kontrol altında, her şey yolunda: Don’t Look Up” yazısıyla topluma yerleşmiş olan bilim karşıtlığını ve Don’t Look Up filmini anlattı.

Gül Yaşartürk “Timothée Chalamet ve Hollywood’un dönüşen erkeklik imgesi” başlığıyla oyuncu Timothée Chalamet’i yazdı.

İbrahim Karaoğlu “Kitapların gizli yüreği; illüstrasyon” yazısında Gürbüz Doğan Ekşioğlu ve sanatından bahsetti.