Basın meslek örgütleri, Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar’ın ‘TÜBİTAK damadın vakfına çalışıyor’ başlıklı haberimiz hakkında açtığı davada BirGün ve muhabirimiz İsmail Arı aleyhine toplam 200 bin TL’lik manevi tazminat kararını 'utanç verici' olarak değerlendirdi. BirGün gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın, "Bu davayı temyize götüreceğiz. Haklı olduğumuzu, haberin doğru olduğunu bir kez daha savunacağız" dedi.

BirGün’ün aleyhine verilen tazminat kararına tepki: Bu utanç kaldırılsın

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar’ın ‘TÜBİTAK damadın vakfına çalışıyor’ başlıklı haber hakkında açtığı davada BirGün ve muhabirimiz İsmail Arı aleyhine toplam 200 bin TL’lik manevi tazminat kararına tepki büyük. Basın meslek örgütleri ve sendikalar kararı ‘utanç’ olarak değerlendirdi.

BirGün gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın, kararın şimdiye kadarki en büyük tazminat olduğuna dikkat çekti ve “Bir dava başına şimdiye kadar aldığımız en büyük cezalardan biri” dedi.

İstanbul 23’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 200 bin TL’lik manevi tazminat kararına tepki gösteren Aydın, şunları dile getirdi: “Haberin doğru olmasına, birçok kanıtı olmasına rağmen hiçbir indirim yapılmadan şikâyetçi tarafından istenen tazminat talebinin kabul edilmiş olması basına yapılmış olan en büyük tehdittir. Sonuçta bu davayı temyize götüreceğiz. Haklı olduğumuzu, haberin doğru olduğunu bir kez daha savunacağız.”

birgun-un-aleyhine-verilen-tazminat-kararina-tepki-bu-utanc-kaldirilsin-1017215-1.
Fotoğraf: BirGün gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın

DİSK BASIN-İŞ: GAZETECİLİĞİ BAYRAKTAR’DAN ÖĞRENECEK DEĞİLİZ

DİSK Basın-İş’ten yapılan açıklamada ise kararla birlikte yargının evrensel gazetecilik ilkelerini hiçe saydığı vurgulandı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Üyemiz İsmail Arı'nın haberi nedeniyle verilen bu ceza yargının evrensel gazetecilik ilkelerini hiçe sayarak iktidar ve etrafında kümelenen bir avuç insanın lehine karar verdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca Bayraktar da heveslenmesin, gazeteciliği kendisinden öğrenecek değiliz!”

TGS: BU UTANÇ KARARIN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) açıklamasında da mahkemenin tazminat kararı bir ‘utanç’ olarak değerlendirildi. Açıklamada, “Bu rekor tazminatın, bu utanç kararının kaldırılmasını bekliyoruz. Gazetecilik suç değildir” denildi.

TGC: DAVA, HALKIN HABER ALMA HAKKINA MÜDAHALE OLARAK GÖRÜLMELİ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, şöyle konuştu: “Gazetecilik mesleğini sadece kendi istedikleri haberlerin halka iletilmesi olarak gören siyasetçilerin eleştiriye tahammül edememesi bir demokrasi sorunudur. İktidar temsilcilerinin ve iktidara yakın şirket temsilcilerinin her türlü eleştiri karşısında yüksek para cezaları talep eden davalar açması, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engellemeye yöneliktir."

"BirGün gazetesine verilen 200 bin liralık ceza da halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkına müdahale olarak görülmektedir" diyen Güneş, şunları ifade etti: "Bu davalarla medya kuruluşları ekonomik olarak zayıflatılmaktadır. Çalışanlara maaş ödenmesi bile zora girmektedir. Basın özgürlüğü, resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini kapsamaktadır. Halkın demokratik toplumda tartışma ortamına katkı sağlayan, her konuda doğru, güvenilir bilgiye erişim hakkı vardır. Bu hakkı iktidar ve şirket temsilcileri engellemekten vazgeçmelidir. Gazeteciler kamu yararı olan her konuda halkın haber alma hakkı için eleştirel haber yapabilir. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür."

BASIN KONSEYİ: BU KARAR KABUL EDİLEMEZ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, karara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Medyanın yüzde 95’ini kontrol altına alan iktidarın, eleştirel ve bağımsız yayın yapan yayın kuruluşlarını susturmak için her yolu deniyor. Birgün gazetesinin, İsmail Arı imzasıyla yayımlanan 'TÜBİTAK damadın vakfına çalışıyor' başlıklı haber nedeniyle 200 bin lira manevi tazminat cezasına mahkûm edilmesi, seçim dönemine girilirken baskıların daha da artacağının işaretidir. Cumhurbaşkanı'nın damadı Selçuk Bayraktar ve ağabeyi Hakan Bayraktar’ın açtığı davada talep ettikleri yüksek tazminatın indirimsiz kabul edilerek gerçek haberin cezalandırılması da yargının siyasallaşmasının bir sonucudur. Bu tür cezalar, seçim dönemine girilirken eleştirel ve bağımsız medyayı çökertmeye yönelik girişimlerdir, kabul edilemez.”

NE OLMUŞTU?

Selçuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar tarafından BirGün ve muhabirimiz İsmail Arı’ya geçen yıl 22 Eylül’de İstanbul 23’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Haber hakkındaki dava dilekçesinde, BirGün’ü suçlayıcı ifadelere de yer verilmişti. Dilekçede, “Davalıların niyetinin habercilik ya da toplumu bilgilendirmek olmadığı müvekkillerin kişilik haklarına saldırı kastı güttükleri aşikârdır” denildi. İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasında BirGün ve muhabirimiz İsmail Arı hakkında Selçuk ve Haluk Bayraktar için 100’er bin TL olmak üzere toplam 200 bin TL’lik manevi tazminat kararı verildi. TUBİTAK’ın aynı haberle ilgili açtığı dava ise Ankara 18’nci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişti.