BirGün, verdiği sözün arkasında durur

BirGün gazetesi, bir düzine dev grubun kimya sanayiinden otomotive, bankacılıktan sağlık sektörüne, turizmden silah sanayiine kadar her alanda faaliyet gösterirken, öte yandan da uluslararası haber akışını ve kültürel üretimi de önemli ölçüde kontrol ettiği günümüz dünyasında, yurttaşın haberlerin doğruluğundan emin olamamalarının ve alternatif bilgi kanalları arayışlarının ürünüdür.

Medyaya önce holdinglerin, ardında da iktidarın hâkim olması, siyaset-ticaret ve gazetecilik faaliyetlerinin iç içe geçmesi, gazeteciliği Türkiye'nin en az güvenilen mesleklerinden biri yaptı.

Bu koşullarda binlerce emekçinin, aydının, ilericinin yan yana gelip kurduğu, yaşattığı ve büyüttüğü özel bir örnektir BirGün.

BirGün kurulduğu ilk günden bu yana sesi hiç duyulmayanların da sesi olan bir gazete oldu. Bizim için geldiğimiz noktanın turnusol kâğıdı yayın hayatına başlamadan verdiğimiz sözlerdir.

Bir kez daha hatırlayalım:

• Hiçbir siyasal ya da ekonomik merkeze bağımlı olmayan,

• Bağımsız, özgürlüklerden ve demokrasiden taviz vermeyen, emekten yana, daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanan,

• Sağ-liberal ABD merkezli ideolojik hegemonya karşısında ciddi bir ağırlık merkezi oluşturacak,

• Toplumu, uluslararası düzeyde ABD'ye boyun eğmenin, içeride de özelleştirmenin tek ve sorgulanamaz doğrular olduğuna inandırmaya çalışmayan,

• Hep barıştan yana olan, fırsatçılık ve çıkar ilişkileri yerine adalet ve eşitlik kavramlarını yücelten,

• Kadın, ekoloji ve gençlik sorunlarına duyarlı, her türlü cinsiyet ayrımcılığını reddeden, kültürel çeşitliliği zenginlik sayan,

• Türkiye'nin İstanbul'dan ibaret olmadığını bilen,

• Türkiye'de ve dünyada iyi şeyler de olduğunu gören, yaşama sevincini büyüten ve bunları sayfalarına taşıyan,

• Sendika, dernek, vakıf ve meslek kuruluşlarının çalışmalarında haber değeri bulan ve toplumun bu en dinamik kesimlerinin sesi olmaya çalışan,

• Halkın ilgilendiği ve merak ettiği konulara elitist bir tavırla dudak bükmeyen,

• Dünyayı ve bilimsel gelişmeleri yakından takip eden ve dünyanın en ücra köşelerinde yanan umut ışıklarına dikkat çeken,

• İletişimin tek yönlü bir süreç olmadığının farkında olan, okuyucudan gelen tepkilere göre kendisini sürekli yenileyebilen,

Bu metnin kaleme alınmasından bu yana 18 yıl geçti. Evet hatalarımız, eksiklerimiz çok oldu. Ama büyük bir onurla söyleyebiliriz ki başımızı öne eğdirmedik. Sözümü tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz.

***

Sonsuz teşekkürler

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003377-1.

►Oğuzhan MÜFTÜOĞLU

Gazetenin kuruluş aşamasından başlayarak bugüne kadar yaşatılmasında, geliştirilmesinde bir damla katkısı olan herkese sonsuz teşekkürler.


Gerçeğin sesi direnişin sözü

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003378-1.

► Bülent Forta

Bundan yıllar önce bir avuç idealist insan dişlerinden tırnaklarından artırdıkları paralarla kurdular BirGün’ü. Onu okurları çalışanları destekleyicileri büyük bir dayanışmayla büyüttüler bugüne getirdiler. Medyanın kuşatma altına alındığı sermayenin oyun alanı haline getirildiği günlerde kayaları delen bir umut çiçeği oldu BirGün. Nerede bir direniş varsa nerede bir haksızlık varsa BirGün oradaydı. Halkın sesi direnenlerin ezilenlerin aynası oldu. Baskılar, ekonomik zorluklar susturamadı sesini. Gerçeğin sesi olmak BirGün’ün ana görevi çünkü gerçek devrimcidir. Yeni yılın kutlu olsun


BirGün: Yazdıysa Doğrudur!

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003379-1.

► L. Doğan TILIÇ

Şimdi, pek de uzağımızda olmayan bir savaş dünyanın her yerinde gündemin en tepesine yerleşmişken, emperyal güçler Ukrayna’da dökülen kanla beslenir, kimileri savaş uzadıkça karlarına kar ekledikleri için barış olmasın diye yangına körükle gider ve savaşın tüm tarafları haber diye yalan üstüne yalan eklerken BirGün’ümüzün değeri çok daha net görülüyor.

Irak işgaline giden yolun hangi yalanlarla döşendiğini bugün biliyoruz, ama o gün ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel’ın elindeki ufak tüpü gösterip, “Bu zehrin bir kaşığı insanı öldürmeye yeterli. Saddam’da 25 bin litre var bu zehirden.”, sözlerini sorgusuz sualsiz manşetlere taşıyarak savaşın ateşini harlayan bir medya vardı.

Ukrayna’da olanlar, emin olun, da asıl derdi barış değil de savaşın taraflarından birinin kazanması olanların yalanlarına bulanarak anlatılıyor. BirGün, çıkmadan yazılan anayasasında, “Yazdıysa doğrudur!” denilen bir gazete olarak tanımlanıyordu. Doğrunun yazılması, her haberin eleştirel aklın süzgecinden geçirilmesi, her zaman barıştan ve halktan yana olmak…

19’una giren BirGün, bu çizgiden hiç sapmadı. Onun var olmasına katkıda bulunan herkese gurur yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor.

Bu yaş günü yazılarında tekrar tekrar anımsıyorum; gazetenin ilk sayısındaki “Merhaba” başlıklı ilk yazımda, Yaşar Kemal’in kaleminden çıkan ve bir romanın en iyi giriş ve final cümlesi olan “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler”e gönderme yaparak, BirGün’ü var edenlerin o gitti sanılan iyi insanlar olduğunu yazmıştım. Bugün, “patronsuz gazete” olmanın kah güçlüklerine göğüs gerip kah keyfini yaşayarak 19 yaşımıza girdiysek, onu var eden ve en zor anlarında hep yanında olan “o iyi insanlar” sayesindedir.

Okurlarının ve yazarlarının fedakarlıkları sayesinde. Aramızda olmayan Baki Koşar, İbrahim Çeşmecioğlu, Hrant Dink, Reha Mağden, Cüneyt Cebenoyan, Alp Can, Aydın Engin, Hande Demircioğlu ve Kemal Keleşoğlu gibi yitirdiğimiz arkadaşlarımız sayesinde…

Şimdi hatırlayan var mı bilmiyorum, ama ilk yola çıktığımızda 4 hafta, 40 gün, bilemedin 4 ay yaşar diye ömürler biçilmişti BirGün’e. “Düşman” da değildi öyle ömür biçenlerin tümü, ama BirGün sözünü tuttu Nazım’ın: “Yaşamakta ayak direyeceksin. / Belki bahtiyarlık değildir artık, / Boynunun borcudur fakat, / Düşmana inat yaşamak.”

Bugünden geriye baktığımda, “bahtiyarlık” daha çok bana kalan. Artık ülkenin en iyi yazarlarına sahip, sadece yazdığım değil, öğrenerek okuduğum bir gazete BirGün.

Şimdi okuduğunuz 19’una girmiş ve “doğru”ya asla ihanet etmemiş gazeteniz “Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm / Ölsem gam yemem gayrının resmi” işte!


Güçlü fikirler ayakta kalır

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003380-1.

► Berkant GÜLTEKİN

Uzun uzun düşündüm. Herhalde BirGün, en kısa yoldan böyle anlatılabilir. Çünkü elinizde tuttuğunuz ya da web sayfasına göz attığınız yayın organı sıradan bir gazete değil. Çekirdeğinde çok güçlü bir fikri muhafaza ediyor. Yaşadığı türlü zorluklara rağmen geminin su üstünde kalmayı başarabilmesinin yegâne nedeni de bu. Eğer bu iş basit bir kâr-zarar hesabına ya da medya ekonomisi teorilerine hapsolsaydı, bugün yeni yaş kutlaması yapmak yerine iyi niyetli bir girişimi yâd ediyor olurduk. Teorileri önemsemediğimizden değil ama gerçek böyle. Gramsci “Aklın kötümserliği, iradenin iyimserliği” derken tam olarak bunu anlatmıyor muydu zaten?

BirGün’ün etrafında oluşan enerji de doğrudan fikrinin sağlamlığıyla ilgili. Bugün aramızda olsun ya da olmasın, BirGün’e emek vermiş insanların tamamı, gazetenin kapısından girer girmez başka bir atmosferin içinde nefes almaya başlar. Bu ortam tepeden tırnağa sizi farklı bir insan yapar. Bakış açınız, konuşmanız, insanlarla kurduğunuz ilişkinin biçimi ve daha birçok şey, bu atmosferin bünyenize kattığı oksijenle dönüşür. Hani Kazım Koyuncu diyor ya, “Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın. Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar, orada birisi farklı yürüyordur”; işte tam olarak farklı yürüyenlerin gazetesidir BirGün.

Farklı yürüyenler sadece BirGün’ün çalışanları da değildir üstelik. Bu bir kültürdür ve bulaşıcıdır. BirGün’ü okuyan, destekleyen ya da bir şekilde gazeteye kulak veren herkes bundan payını alır. O yüzden biri hakkında tek kelimeyle olumlu bir şey söylemek istersek sadece “BirGüncü” der geçeriz biz. Biliriz ki BirGüncüler iyi insanlardır ve iyi insanları tanımlamak için kelime enflasyonu yaratmaya gerek yoktur.

Peki nedir BirGün’ü farklı yapan bu güçlü fikir? Aslında bu yazıyı okuyan pek çok kişi biliyordur; mesele sadece 18 yıldan ibaret değil. Bu ülkenin mücadele tarihi orada duruyor. Bizim köklerimiz de ta oralara kadar uzanıyor. Ben Mahirler, Denizler, Terzi Fikriler diyeyim, siz anlayın.

BirGün çalışanları olarak geçmişimize gururla bakıyoruz. Ancak bununla yetinemeyeceğimizi de biliyoruz. İlham kaynağı olmak istiyoruz örneğin. İstiyoruz ki gelecekte kendi öz gücüne güvenerek bir gazete çıkarmak isteyen insanlar, “BirGün gibi” desinler; bizim hikâyemizi görüp yüreklensinler. Karşılarında durup “Bu iş sizi aşar” diye ezberden konuşanlara inat, “Onlar yaptı, biz de yapabiliriz” diye düşünsünler. Eğer istikbale böyle bir iz bırakabilirsek, mavi gökyüzünün altında mutlu insanlar olarak yürüyeceğiz.

Biz BirGün çalışanları olarak çok özel ve güzel bir işin parçası olduğumuzun farkındayız. Bir anlığına tevazuyu kenara koyalım. Bağımsız bir gazetenin yıllardır ayakta kalabilmesi, ayakta kalmasının da ötesinde gıptayla bakılan bir haber mecrası haline gelebilmesi hem Türkiye hem de dünya medya tarihinin en nadide başarılarından biri. Ve bu başarı hepimizin.

BirGün’ü yaratan akla, sahip çıkan dostlara saygıyla…

İyi ki doğduk! Yaşasın BirGün!


Emek... Özgürlük... Demokrasi...

► Emin KORAMAZ- TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003381-1.

Yayın hayatına başladığı günden bu yana emekten yana, ilerici-devrimci çizgisinden sapmadan yürüyen BirGün Gazetesi’nin yeni yaşını kutluyorum. Yüzleşmek zorunda kaldığı onca baskı ve zorluğa rağmen, bugün içinde bulunduğumuz zorbalık düzeninde, halkın haber alma hakkı için mücadele eden BirGün’ün varlığı hepimize güven ve umut aşılamaktadır. BirGün’ü yaşatmak ve büyütmek, ortak sorumluluğu ve görevidir.

► Arzu ÇERKEZOĞLU - DİSK Genel Başkanı

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003382-1.

Bu ülkenin kaynaklarını tek sesli medya yaratmak için kullananlar, tüm diğer sesleri baskı ile zor ile sansür ile susturmaya çalışanlar, hakikati istedikleri gibi eğip bükebileceğini sanıyor. Ancak hem hakikat propaganda ile değişmiyor hem de hakikatin habercileri, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, emekli bile olamayan EYT’lilerin, genciyle yaşlısıyla kadınıyla erkeğiyle bu halkın hakikatini anlatanlar engellenemiyor. Nice yıllara

► Kemal KILIÇDAROĞLU - CHP Genel Başkanı

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003383-1.

Görülmemiş bir baskının yaşandığı bugünlerde, özgür medyaya olan ihtiyaç, her gün daha da iyi anlaşılmaktadır. Tarih, kalemini satmayan, güce boyun eğmeyen gazetecileri, demokrasi mücadelesinin başat aktörleri olarak yazacaktır. BirGün de kurulduğu günden bu yana, Anayasamızda yer aldığı şekliye “Halkın haber alma hürriyetini” savunan, gerçekleri yazan ve emekçinin hakkına sahip çıkan bir gazete olarak, tarihteki yerini alacaktır

► Önder İŞLEYEN - SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003384-1.

BirGün’ün yeni yaşı kutlu olsun. BirGün, bugüne kadar biriktirdikleriyle kalbi solda atan herkese umut ettiriyor, cesaret aşılıyor, gurur veriyor. Söylemeye gerek dahi yok dost düşman herkesin kabulü artık esaslı bir gazete ama bir gazetenin de ötesinde mücadelenin ve hayatın doğal bir parçası. Ezilenlerin, emekçilerin ve toplumsal muhalefetin ortak kürsüsü olduğu kadar gün geliyor ürettikleriyle öncüsü de oluyor. Sokakla kalbi bir atıyor.

► Kemal OKUYAN - TKP Genel Sekreteri

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003385-1.

Bir gün mutlaka bu düzeni yıkacağız. Bir gün mutlaka ülkemizi aydınlığa taşıyacağız. Bir gün mutlaka eşitliği sağlayacağız. Bir gün mutlaka bağımsız, laik ve egemen Türkiye’yi kuracağız. Bir gün mutlaka emekçi halk iktidara yerleşecek. Bir gün mutlaka... Ve o günün gelmesinde BirGün’ün tartışılmayacak bir yeri olacak. 18 yaşına giren BirGün’ün tüm emekçilerine ve okurlarına devrimci selamlarımızla.

► Meral DANIŞ BEŞTAŞ - HDP Grup Başkanvekili

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003386-1.

BirGün Gazetesi’nin 18’inci yılını kutluyorum. Basın özgürlüğünün yok edildiği, iktidarın basın üzerinde hegemonyasını yoğunlaştırdığı, basına sadece iktidarın söylediklerini tescil etme rolü verildiği bir ortamda, özgür basın faaliyeti çok önemli ve değerlidir. Basın özgürlüğü olmadan demokrasinin hiçbir zaman vücut bulamayacağı inancı ile BirGün Gazetesi’ne uzun bir ömür ve başarı diliyorum. Yolu açık olsun.

► Aysel TEKEREK - TKH Genel Başkanı

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003387-1.

BirGün Gazetesi iyi ki var dediğimizde sadece Gezi, Tekel, ODTÜ direnişi, Soma Katliamı, 1 Mayıslar, 8 Mart’lar gelmez aklımıza. “Asgari ücretten fazla zam aldılar” manşeti ile eşitsizliği, “Açlığı saklayacak sayı icat edilmedi" manşeti ile yoksulluğu, “Kazandık vermeyiz” manşeti ile kadınların mücadelesini, yılın ilk gününde “Şimdi hayallerimizi gerçekleştirme zamanı “ manşeti ile umudu vurguladı. BirGün hep yanımızda olacak.

► Ercüment AKDENİZ - EMEP Genel Başkanı

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003388-1.

Özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık yolunda yayın hayatına devam eden BirGün Gazetesi 18. Yılını geride bırakıyor. Medya dahil tüm gücü elinde toplayan tek adam yönetimine karşı özgür basının temsilcilerinden BirGün Gazetesi halkın haber alma hakkı için bütün zorluklara rağmen yoluna devam edecektir. BirGün Gazetesinin yaş gününü kutluyor, dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz.

► Ebru GÜNAY- HDP Sözcüsü

birgun-verdigi-sozun-arkasinda-durur-1003449-1.

18’inci kuruluş yıldönümünde BirGün ailesini kutluyorum. BirGün Gazetesi, iyi ki var. 18 yıldır emekçilerin, Türkiye’nin ötekisinin, işçinin, ezilen halklarının sesini yükselten BirGün Gazetesi, Türkiye basın tarihi açısından önemli bir yere sahip. Özellikle basının bu kadar tek tipleştirildiği, yandaş basının haber alma hakkını ihlal ettiği, iktidara göre haber yaptığı bir süreçte, muhalif basının önemi çok fazla. Bu konuda BirGün Gazetesi’nin mücadelesi, özgür basın geleneği açısından özel bir yere sahiptir.

***

Mutfaktan...

► İlker YAŞAR

BirGün 14 Nisan 2004’te karanlıkları yırtmak, konuşulmayanları, sis perdesi ardına bilerek saklanılanları açığa çıkarmak, Türkiye toplumsal muhalefetinin ve örgütlü sivil toplumun sesi olmak amacıyla yola çıktı. O günden bu yana 18 koca yıl geçti... Tüm zorluklara, baskılara karşın daha nice 18 yıllara ulaşacak, hem de ilk günkü aynı heyecanla... Bugüne kadar bilfiil gazetede çalışan, dışardan desteklerini esirgemeyen, BirGün’ü BirGün yapan okuyucularıyla ve "İyi ki BirGün var" diyenlerle birlikte aldığı bu uzun zorlu yolda umudu yarınlara taşıyan BirGün’de olmak benim açımdan büyük mutluluk... "Yazdıysa Doğrudur" diyebileceğimiz bir gazete istiyorduk... Üstümüzden eksiltilmeyen tüm baskılara karşın hep birlikte başardık... Daha güzel bir Türkiye ve daha büyük başarıları birlikte paylaşmak umuduyla..

► Buse İlkin YERLİ

BirGün’ün kapısını staj yapmak için çaldığımda henüz 16 yaşında bir lise öğrencisiydim. İçeri girdiğimde gördüğüm insanları yıllardır tanıyor gibiydim, inanılmaz bir sıcaklıkla karşıladılar beni. 24 yaşındayım, girdiğim o kapıdan hiç çıkmadım. Yeri geldi kutlamalar yaptık bu çatının altında, yeri geldi sabahlara kadar seçim sonucu bekledik. Ama her gün yılmadan, bıkmadan gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya devam ettik. Daha mesleğe dair hiçbir şey bilmezken beni alıp büyüten BirGün emekçilerinin hepsine minnetim büyük. Bizi zor zamanlarımızda asla yalnız bırakmayan okurlarımıza destekleri için milyonlarca kez teşekkürler. Ve bu devran elbet BirGün dönecek! Çocukluğum, gençliğim ve BirGün

► Av. Tolgay GÜVERCİN

Açılan yüzleri bulan davalara rağmen halkın haber alma hakkını savunan, gerçekleri yazmaktan geri durmayan, doğrunun ve haklının sesi BirGün’ü savunmak bizler için bir onur. İyi ki doğdun halkın gazetesi.

► Yaren ÇOLAK

Okuma yazmayı BirGün manşetlerini hecelerken öğrendim. Şimdi ise başka çocukların hecelediği BirGün’de benim de emeğim var. BirGün’le büyüdüm, BirGün’le büyüdük… Yaklaşık iki yıldır BirGün’ün en gençlerinden biri olarak mutfağındayım. Kapısından içeri girdiğim ilk gün nasıl heyecanlıysam her sabah o heyecanla açıyorum kapıyı. Öğrenci olarak BirGün’ün eşiğinden içeri ilk adımımı attığımda hiçbir şey bilmiyordum. İsimlerini gazeten okuduğum ama hiç tanışmadığım o insanlar, o güzel dostlar beni sımsıcak karşıladı. Gazeteciliğe dair bir bilgisi olmayan henüz 23 yaşındaki bana sabırla haber yazmayı, okumayı, haberin peşinden koşmayı öğrettiler, öğretmeye de devam ediyorlar. Dostluğun, dayanışmanın en güzelini yaşıyor ve yaşatıyoruz. Gazetemiz BirGün eve ilk girdiğinde aldığımız o özgürlük kokusu, öyle sindi ki mücadelemize bugünlere kadar geldik. Tüm baskılara rağmen kadınların, gençlerin, emekçilerin yanında dayanışmayla geçen, onların sesi olan 18 yıl. Ve bunun bir parçası olmanın verdiği mutluluk… O yüzden iyi ki BirGün ve mutlaka BirGün…

► Berkay DÜNDAR

Gazetemle aramda 5 yaş var ve mesleğin ilk adımlarını burada atıyorum. BirGün bana mesleki eğitimin dışında, şu zor günlerde, yaşıtlarımın gelecek kaygısı yaşadığı bir dönemde tüm zorluklara rağmen pes etmeden mücadele etmemiz gerektiğini öğretti. BirGün bana gazeteciliğin doğası gereği muhalif olduğunu ama bunun gerçeğe bağlı kalarak yapılmasını öğretti. Egemenlere karşı ezilenin yanında durma gerekliliğini, cüzdanın kabarıklığı değil, parayla satın alınamayacak vicdani değerlerin zenginliğinin önemli olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Kısacası BirGün bana, herkesin gazeteci olabileceğini ama iyi gazeteciliğin, ancak iyi insan olma çabasıyla mümkün olabileceğini öğretti.

***

Dostlardan...

► Derya Aydoğan - Gazeteci

Okuyucusuyla da çalışanıyla da yollar nerede kesişirse kesişsin, gülümsetir ve yalnız olmadığımızı hatırlatır bize BirGün. 18 yıldır hak aramanın ve mücadele etmenin en güzel örneklerinden biri oldu. İyi ki var, iyi ki bir parçası olmuşum.

► Meral DANYILDIZ - Gazeteci

BirGün, benim hayatımdaki en büyük şansım oldu. Daha lisedeyken başladığım gazetem, bana adeta okuldu. Öğretti, büyüttü, yetiştirdi; azmi, gerçek gazeteciliği, hakikati öğretti. Her zaman gururla bahsettiğim, en güzel parçam oldu. BirGün iyi ki doğdu.

► Rıdvan AKAR - Gazeteci

19 yıl önce Taksim'de toplanmıştık. 'Bin ortağın' emeği ve parasıyla kurulacak bir hayalin peşinden koşacaktık. 'Birgün tek başına' medya baronlarına meydan okuyacaktı. İlk yazımı Kadıköy'de bir bakkaldan telaş ve heyecanla aldığım gazeteyle tatmıştım. 4.5 yıl gazetemde köşe yazdım. Ne karışan ne de engelleyen oldu. Özgürlük, demokrasi ve eşitliğin kokusu BirGün'ün mürekkebiyle buluştu. Ustanın şiiri gibi...'Birgün mutlaka..'

► Can COŞKUN - Gazeteci

Üniversite ve hemen sonrasındaki dönem mesleğimiz için en kritik evre. Türkiye'de, gençlerin habercilik refleksini o kritik evrede cesaretle geliştirmesine yardımcı olan sayılı kurum var. BirGün, bu konuda tartışmasız öncülerden. Haber ve yazılarla kısa bir dönem de olsa o sayfalarda yer bulabilmek bir onurdu. Mesleğinizin her anında BirGün okulundan mezun olduğunuzu hatırlarsınız. Gerçeğe tutacağımız her bir fener eşliğinde haykırmak gerekir.

► Seçil TÜRKKAN - Gazeteci

Meslek hayatımın başında bana iki sayfa editörlüğü teslim edilirken BirGün öğrenmem ve öğrendiklerini aktarmam için dev bir alan açtı hayatımda. Bu özel hayatıma da yansıdı. Böylece alan açabilmeyi, alanım daraldığında da bunu fark edebilmeyi öğrendim. Etrafımdakiler ve en çok yazı işleri bilir ki BirGün’le olan ilişkim hiç bir zaman sütliman değildi. Bizi bir arada tutan şey bunun da dahil olduğu bir ilişki oldu. İyi ki!