BirGün yazarları, 'BirGün Okur Buluşması' kapsamında Augsburg'ta Türkiye'nin seçim sürecini ve gündemini değerlendirdi. Yayın Koordinatörümüz Yaşar Aydın, "Türkiye aday tartışmasına dalmamalı. Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın dediğini hatırlamalıyız; Cennetin kapısını açmayacağız, cehennemin kapısını kapatacağız" dedi. Yazarımız Timur Soykan ise tarikat örgütlenmelerini anlatarak, "Bu yapıların yaratmak istediği karanlığı parçalayacak gücümüz var" ifadelerini kullandı.

BirGün yazarları Augsburg'ta okurlarla buluştu: Cehennemin kapısını kapatacağız

BirGün AUGSBURG

Gazetemizin Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ve yazarımız Timur Soykan, Bavyera Eyalet Milletvekili Cemal Bozoğlu'nun da katıldığı panelde okurlarla buluştu.

Alevi Kültür Derneği ve Cemevi'nin gerçekleştirdiği etkinlikte Türkiye gündemi ve seçim süreci masaya yatırıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Yaşar Aydın, AKP'nin ideolojik hegemonyasını Gezi ile birlikte yitirdiğini, o zamandan bu yana otoriter, baskıcı bir iktidarla karşı karşıya olduklarını vurguladı.

Aydın, şöyle dedi: "AKP artık sadece baskı aygıtlarıyla iktidarını yürütebilir. Çıkar odakları, AKP ile ittifak halindeki yapılar AKP'nin bu seçimi kazanması için tüm gücünü kullanacak. Türkiye'de siyasal alanda mücadele eden, kadın, çevre mücadelesine emek ve insan hakları mücadelesine her alanda çıkaran güçlü bir damar var. Ülkeyi AKP karanlığından kurtaracak olan muhalefetin yarattığı bu dalgadır."

Aydın, kimin cumhurbaşkanı olacağından çok kimin olmayacağı üzerine yoğunlaşmamız gerektiğini belirterek, şunlaru söyledi: “Türkiye aday tartışmasına dalmamalı. Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın dediğini hatırlamalıyız; Cennetin kapısını açmayacağız, cehennemin kapısını kapatacağız."

"TARİKAT KARANLIĞINI YIKMALIYIZ"

BirGün yazarı Timur Soykan ise Türkiye'de cezasızlık zırhıyla kuşanmış, denetimsizlikle ödüllendirilen tarikat örgütlenmelerinin nasıl güçlendiğini vurguladığı konuşmasında, dini yapılanmaların hurafeler üzerinden nasıl örgütlendiğini örnekleriyle anlattı.

Timur Soykan, “Sapıklık, cehalet, çocuk istismarı, taciz bu tarikatlarda ibadetin parçasıymış gibi görülüyor. Aynı zamanda büyük bir cinayet olduğu aşikar olan Aladağ faciası gibi olaylarda da tarikatlar cezasızlık zırhıyla korunuyorlar. Bunun demokratik, laik bir ülkede yaşanması mümkün değil. Bu ülkenin demokratları, devrimcileri ve aydın insanları olarak bu yapıların yaratmak istediği karanlığı parçalayacak gücümüz var, buna inanmalı ve kararlı bir şekilde mücadele etmeliyiz” dedi.

"ADALET HER ALANA ULAŞMALI"

Almanya'da kiliselerde yaşanan istismarların üzerine gidilmeye başladığını belirten Bavyera Eyalet Milletvekili Cemal Bozoğlu ise uzun süre bu sorunun görmezden gelinmesinin ciddi bir eksiklik olduğuna değindi.

Katolik kilisesinin sürekli üye kaybettiğine işaret eden Bozoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Katolik kilisesinde olanlar uzun süre kilisenin iç meselesiymiş gibi algılanarak görmezden gelindi. Bugün yaşanan ifşalarla olayın üzerine gidiliyor ama bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Böyle rezaletlerin bir daha yaşanmaması için kapalı yapılar şeffaflaşmalı, adalet her alana ulaşmalı.” Türkiye'nin gündemine kulak tıkamamak gerektiğini de belirten Bozoğlu sıkça yapılan Türkiye siyasetine yurtdışından baskı oluşturma stratejisini şu sözlerle eleştirdi: "Dıştan baskı oluşturmak Türkiye'de demokrasiyi geliştiremez. Türkiye'deki mücadeleye nasıl destek olabileceğimizin yollarını bulmalıyız. Seçimler için de özel bir çalışma yapmayı gündemimize almalıyız."