BirGün yazarları Narlıdere Kültür Günleri’nde: ‘Bizi barışa götürecek hikâyeleri arayacağız’

BİRGÜN EGE

Narlıdere Kültür Günleri’nin üçüncü ve son günü saat 13.00’da Malatyalılar Derneği’nde Zeynep Altıok, Ahmet Büke ve Eren Aysan’ın söyleşisiyle başladı. Kitapların imzalanmasının ardından Kültür Günleri'nin son söyleşisinde BirGün gazetesi yazarları İbrahim Varlı ve Prof. Dr. L. Doğan Tılıç, "Medyanın halleri, savaşı ve gazeteciliği" başlıklı panelde konuştu.

Gazeteci-yazar İbrahim Varlı, "Dünyada yaşanılan hiçbir şey tesadüfi ve yeni değil. Bir kırılma vardı. Ukrayna'da olmasa Asya-Pasifik'te olacaktı. Büyük bir yıkım geliyor. Emperyalist sistem çatırdıyor ve yıkılmak üzere. Sistem ölüyor, bugün yaşanılan şeyler onun yansıması. Dünyanın çivisi çıkmış denmesini tam olarak yaşıyoruz. Küresel çatırdamayı her alanda görüyoruz. Bu durum ekonomik ve toplumsal olarak Türkiye'yi her alanda etkileyecek. Dünya'da daha büyük bir kapışmanın ön cephesi sürdürülüyor. Ancak ne olursa olsun insanlık bunların hiçbirine mahkûm değil" dedi.

Varlı, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Biz BirGün olarak tüm bu yaşananlara daha objektif bakmaya çalışıyoruz. Batı medyasına inanırsak büyük bir Rusya zulmü söz konusu. NATO ve ABD'nin bir ülkeyi nasıl kışkırttığını görülmüyor. Bu ne olursa olsun işgali haklı kılmaz ama böyle bir durum da var. Biz o yüzden nesnel gerçeklik içerisinde habercilik yapmaya çalışıyoruz. Dünyanın dört bir yanında sorunlar var ve durumları bizden pek farklı değil. Rusya'nın meşruiyetini kaybetmesi kolay bir şekilde aşılması mümkün değil. Rusya ayrıca varlık nedeni tartışılan NATO'yu tekrar yan yana getirdi. ABD NATO'yu genişletti, diğer ülkelere para ödettirdi, silah endüstrisi para kazandı. Savaşın kazananı ABD oldu; Batılı ülkeleri arkasına dizdi, silah sattı, varlığı sorgulanan NATO’yu ayağa kaldırdı, Rusya’nın başına çorap ördü. Kaybeden halklar oldu."

İbrahim Varlı (BirGün)

'RUSYA MEŞRUİYETİNİ KAYBETTİ'

Prof. Dr. L. Doğan Tılıç ise, "Bugün yaşananı Rusya ve Ukrayna savaşı olarak görmek çok yanlış. Bir tarafta ABD, Avrupa'yı arkasına dizerek Çin'e karşı mücadele yürütüyor. Bütün bu süreçten sonuç Rusya'nın zayıflaması isteniyor. Savaş birazda o gazla devam ediyor. Batı medyası bu durumu bize totaliterlik çatışması üzerine anlatıyor. Olanı biteni demokrasi ve totalitarizm çatışması olarak görmek de yanlış. Batı medyası Rusya'nın sürekli darbe yediğini söylüyor. Bu da doğru değil. Rusya hedefine ilerliyor ama Rusya meşruiyetini kaybetti. Bu durum Rusya açısından önemli bir kayıp. Diğer medyada Rusya'nın yaptığı pek çok ihlali görmeyip ezilen Rusları kurtarma mücadelesi olarak anlatıyor. Her iki tarafta medya bir hikâye anlatıyor ve bu iki hikâye de yalanlarla dolu" diye konuştu.

L. Doğan Tılıç (BirGün)

Prof. Dr. Tılıç, şunları kaydetti: "1980'lerden asıl işi gazetecilik dışında her şey olan şirketler medyanın sahibi oldu. Bugün bir gazeteden bir şey okuyorsak bu medya kaynaklarının anlattıkları hikâyeyi dinliyoruz. Buralardan gelen bilgilere nasıl güveneceğiz? Gazeteciliğin bir olan hali var. Barış gazeteciliği bir olayda çok fazla taraf olduğunu kabul eder. Biz ve onlar demez. Bütün tarafların kötü yanları olduğunu kabul edip, sadece olaya bakmaz. Derdi ilk taşı kimin attığı değil, herkesin attığı bir taş olduğudur. Savaş gazeteciliği ise büyük ölçüde propagandadır. Her habere eleştirel gözle bakacağız ve bizi barışa götürecek hikâyeleri arayacağız. Biz hiç barış hikâyesi göremedik çünkü bunları yazacak bir medya yok."

Fotoğraf: BirGün