Hatay’ın bir ilçesinde görev yapan müftü, dört ayrı kadınla yaşadığı ilişkinin ardından Diyanet tarafından meslekten ihraç edildi. “Özel hayata saygısızlık” iddiasıyla ihraç kararının iptali için başvurduğu yerel mahkemeden ve Danıştay’dan umduğu sonucu alamayan müftüye Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) de “ret” yanıtı geldi. AYM kararına göre, Hatay ilindeki bir ilçede görev yapan müftü, 2005 yılında şiddetli geçimsizlik […]

Biri evde, biri hacda, biri Kuran kursunda: Müftünün karmaşık aşk ilişkisi

Hatay’ın bir ilçesinde görev yapan müftü, dört ayrı kadınla yaşadığı ilişkinin ardından Diyanet tarafından meslekten ihraç edildi. “Özel hayata saygısızlık” iddiasıyla ihraç kararının iptali için başvurduğu yerel mahkemeden ve Danıştay’dan umduğu sonucu alamayan müftüye Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) de “ret” yanıtı geldi.

AYM kararına göre, Hatay ilindeki bir ilçede görev yapan müftü, 2005 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla boşanma davası açtı. Bundan altı ay sonra da iki çocuğunun kendisinden olmadığını belirterek “soy bağının reddi” için mahkemeye gitti. 2010 yılında boşanan ve ismi iki ayrı kadınla daha anılan müftü, 2013 yılında bir başka kadınla yeniden evlendi.

ŞİKAYET İHRAÇ GETİRDİ

Bu arada aynı kurumdaki bir personel şikayet dilekçesi verince müftü hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’nca soruşturma açıldı. Soruşturma sonunda düzenlenen 11 Mart 2013 tarihli raporda yer alan tespitler AYM kararında şöyle anlatıldı:

“Müftünün tedavi görmesine rağmen çocuğunun olmaması üzerine eşini bir başka tanıştırarak cinsel ilişkiye girmelerini sağladığı ve bu şekilde iki çocuk sahibi olduğu, ancak çocuklarının kendinden olmadığını başından beri bildiği belirtilmiştir. Ayrıca 2002 yılında hac başkanlığı yaptığı sırada kafilede olan bir kadın ile gönül ilişkisi yaşamaya başladığı, bu bayan ile nişanlandığını çevresine açıklamasına rağmen 2013 yılında başka bir bayanla evlendiği ifade edilmiştir.”

YÜZ KIZARTICI DAVRANIŞ

Soruşturmanın ardından “söz konusu fiillerin bir din görevlisine yakışmayacak, memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte yüz kızartıcı davranışlar olduğu” gerekçesiyle müftünün görevine son verildi.

Karara “Özel hayata müdahale” iddiasıyla itiraz eden müftüye ilk ret yanıtı yerel mahkemeden geldi. İdare Mahkemesi, kararın “hukuki” olduğu sonucuna vardı. Ret kararında, A.K’nin görevi itibarıyla topluma örnek olması gerekirken bu sorumluluğunu yerine getiremediği ifade edildi. Bu karar, Danıştay tarafından da onandı.

ÖZEL HAYAT GEREKÇESİ

2015 yılında AYM’nin kapısını çalan müftü A.K, “özel hayat kapsamında kalan eylemler gerekçe gösterilerek görevden alınmasının özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği”ne ilişkin başvuruda bulundu. A.K, başvurusuna gerekçe olarak, “Türk toplumunda ve dinde nişanlıların ahlak kuralları çerçevesinde görüşmelerini engelleyen bir kural olmamasını” gösterdi. Kur’an Kursu öğreticisi ile aşk yaşadığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını öne süren A.K, eski eşinin kendisine iftira attığını belirtti.

Müftü A.K’nin başvurusunu görüşen yüksek mahkeme, oy birliği ile aldığı kararla, başvurucunun özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine hükmederek göreve dönüş yolunu kapattı.