Birleşme krizinin arkasında ne var?

Derviş CEMAL

Birleşme fikri nerden çıktı? Lukaşenko neden birleşmeden vazgeçti? Beyaz Rusya ile Rusya arasında 1997’de “birleşme anlaşması” imzalandı. Söz konusu anlaşma, iki ülke arasında yakın siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği öngörüyor ancak tam bir birleşmeyi kapsamıyor. Anlaşmanın altında Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile Beyaz Rusya lideri Aleksandr Lukaşenko’nun imzası vardı. “Birleşme Anlaşması”nın altına imza atan Lukaşenko, aradan geçen 23 yılda birleşme fikrinden vazgeçti.

Lukaşenko’nun hedefi, Yeltsin’den sonra “birleşik Rusya’nın” koltuğuna oturmaktı. Ancak Putin’in ülkenin dümenine geçmesi ve kesintisiz olarak yirmi yıldır yönetmesi Lukaşenko’nun hayalini suya düşürdü. Ülkedeki konumunu “sarsılmaz” hale getiren ve Rusya’yı yeniden eski güçlü konumuna yükselterek küresel bir aktör haline dönüştüren Putin’in artan etkisi karşısında Lukaşenko farklı bir yol arayışına girdi. Kısa bir süre öncesine kadar “birleşmeyi” savunan Belarus lideri “Beyaz Rusya’nın Rusya’ya teslim olmayacağını” dile getirmeye başladı.
birlesme-krizinin-arkasinda-ne-var-685684-1.
Lukaşenko yeni yıla girerken Rusya’yı, iki ülkeyi birleşmeye zorlamaması, aksi takdirde bu adımın savaşı tetikleyebileceği konusunda uyardı. Rus radyosu Ekho Moskvy’ye konuşan Lukaşenko, Moskova’nın bu girişiminin Batı tarafından tehdit olarak algılanacağını ve Rusya’ya karşı duracağını dile getirdi. “Rusya eğer egemenliğimizi ihlal etmeye kalkarsa, savaşın içine çekiliriz. Batı ve NATO da buna hoşgörülü bakmayacaktır” diyerek ABD ve Batı’ya sinyal verdi. bir ay sonra ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Washington’un bgüne kadar “düşman ülke” olarak kodladığı Minsk’e giderek Lukaşenko ile görüştü.

Putin ise iki ‘müttefik’ arasındaki ilişkilerin ve entegrasyonun daha da derinleştirilmesi için bastırıyor. Kremlin, yakın geçmişte Minsk üzerindeki baskıyı artırdı, enerji fiyatlarını yükseltti ve sağladığı sübvansiyonları da azalttı.

Kırım’ı ilhak ederek Ukrayna’dan koparan Putin kararlığını her seferinde dile getiriyor. İki ülke arasında imzalanan tarihi anlaşmayı hatırlatan Putin Beyaz Rusya yönetimi karşısında geri adım atmaya niyetli değil. Ekonomik, siyasi ve askeri olarak güçlendikçe eski toprakları geri alma konusunda iştahı daha da kabarıyor. Lukaşenko da Rusya karşısında geri adım atmamak için gözünü karartmış görünüyor. ABD ve AB de pusuda bekliyor.