Uzun lafın kısası BM ya da onun “Barış Gücü” erkekler için başka, kadınlar için başka anlamlar taşıyor

Birleşmiş erkekler

GÜLFER AKKAYA - @gulferakkaya

Haber şöyle başlıyor: “BM Dahili İzleme Ofisi rapor taslağında, barış gücü askerlerinin Haiti’de ilaç ve yiyecek karşılığı kadınlarla cinsel ilişkide bulunduğu kaydedildi.”
Yer Haiti. Araştırmanın konusu ve sonuçları militarizim, erkeklik ve kadınlarla ilgili.

Olay şöyle: “Haiti’de görev yapan Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerlerinin bazılarının, aralarında 18 yaş altındaki kızların da bulunduğu kadınlara cinsel istismarda bulunduğu belirtildi.

Associated Press ajansının ele geçirdiği Birleşmiş Milletler (BM) Dahili İzleme Ofisi tarafından hazırlanan rapor taslağında, birçok sorunlu ülkede görev yapan 125 bin üyesi bulunan BM Barış Gücü’nün cinsel istismar ve sömürü problemiyle uğraştığına işaret edildi.”
Yine habere göre bu ay içinde yayınlanması beklenen raporda cinsel istismara uğradığını iddia eden 231 Haitili kadının üçte birini 18 yaş altı genç kızlar oluşturmaktaymış.

Rapora göre kırsal bölgede yaşayan kadınlar yiyecek, bebek bakım malzemeleri, ilaç ve ev eşyası gibi materyaller, şehirde yaşayan kadınlar ayakkabı, cep telefonu, parfüm ve para için cinsel ilişkiye giriyormuş.
BM Barış Gücü üyeleri tarafından en fazla cinsel istismar iddialarının yer aldığı ülkeler arasında Kongo, Liberya, Güney Sudan, Haiti bulunuyormuş.

Yine habere göre BM Barış Gücü operasyonlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Herve Ladsous ve Alan Destek Şefi Atul Khare, bu ve benzeri ülkelerde hizmet veren barış gücü üyelerinin sayısının son on yılda arttığını fakat cinsel istismar ve sömürü iddialarının azaldığını söylemiş.

Söylemiş söylemesine ama yine aynı habere göre geçtiğimiz günlerde BM bünyesinde görev yapan Fransız askerlerinin, Orta Afrika’da çocuklara tecavüz ettikleri ortaya çıkmış.
BM diye emperyalizmin çıkarları için çeşitli ülkeleri askeri açıdan “yasal, oyununa uygun” şekilde işgal eden güç, birleşmiş milletlerden çok birleşmiş erkekler ismini hak ediyor.
Erkek egemenliğinin de çok önemli ve güçlü bir parçasını oluşturan militarizm erkekleri güçlendirmesi açısından sadece kadın erkek arasındaki mevcut iktidarın keskin ve daha sertleştirilmesinde değil, genel olarak bütün toplumsal alanlarda benzer bir güçlendirilmeyi ifade etmekte.

Bu güç; maddi, manevi, kanuni, silahlı, cinsiyetçi ve baskı ve korku ile yaratılmış bir toplumsal “rıza”dan kaynaklanmakta.
BM vb uluslar arası militarist güçlerin kadınlar açısından çözümlemesi bu dersek yanlış yapmış olmayız.
İşte BM raporunun taslağına göre “sorunlu ülkelerde” –artık bu sorunları kim yaratıyorsa?- “Barış Gücü”’nün binlerce erkek üyesi var.
“Barış Gücü” falan deyince pek havalı oluyor da… Bu gücün işgali altındaki bölgelerde yaşanan savaşları, katliamları, kadınlara yönelik işlenen cinsel suçları, genel olarak “Barış Gücü”nün “barışçıl” erkek ya da kadın üyeleri Birleşmiş Milletler’in gücünü arkalarına alarak işliyor. Yani kazın ayağı hiç de bize gösterilmeye çalışıldığı gibi değil.

Ve dünyadaki tüm militarist güçler gibi BM’nin militarist “Barış Gücü” de söz konusu kadınlar ve çocuklar olunca adeta tecavüz makinesine dönüşüyor.
“Sorunlu bölgeler” diye kodlanarak işgalci BM’nin raporlarında tanımlanan bölgelerin sorunlu olmasının sebebi de yine BM.
Böyle yaparak çıkarının olduğu bölgeleri militarist açıdan kontrol altına alabiliyor.
O militarist güç binlerce erkekten oluşmakta. Elindeki silahın, arkasındaki erkek devletin, cebindeki paranın ve genel olarak erkekliğin verdiği güçle binlerce erkeğin neler yapabileceğini kestirebiliyor musunuz?
Her şey! Aklınızın alıp alamayacağı, cinsiyetçi ya da değil! Her şey!
BM’nin militarist “Barış Gücü”nün her şeyi yapabildiği yerde, karşısında onlardan daha zayıf, parasız, silahsız olan halkın durumunu hayal edebiliyor musunuz?
Peki elinde silahı, cebinde parası, arkasında BM’nin devasa gücünü alan on binlerce erkek askerin bulunduğu yerde kadınlara neler yapabileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Yardım edeyim. BM’nin on binlerce erkek askerinin yanı sıra, kadınları bu askerlere satarak “çalışmadan, kolay yoldan para kazanarak” geçinmeyi düşünen milyonlarca koca, baba vs erkek akrabaların oluşu…

Eşini kaybetmiş çocuklu ya da çocuksuz kadınlar, bekar, yoksul kadınlar, askerlerle evlenip hayatını kurtarmak isteyen kadınlar… Savaş koşulları altında dünyanın başka yerinde yaşan hemcinsleri kadar şanslı olamayıp ama tutkuyla o koşullarda yaşamak isteyen kadınlar…
BM’nin rapor taslağında yer aldığı gibi askerlerle ilaç (yani sağlık), yiyecek, parfüm, bebek bakım malzemeleri, ev eşyası, ayakkabı, cep telefonu ve para karşılığı ilişkiye giriyorlar.

Mesele bunlarla sınırlı değil. Çünkü hikaye erkek para verdi, kadın yattı şeklinde bitmiyor. Durum çok daha karışık ve işin içinde çocuklar, tecavüzler, istismarlar, sömürü, kadınların öldürülmesi, şiddet bol miktarda mevcut.

Zaten rapor taslağı da açık açık bunları söylüyor her ne kadar Alan Destek Şefi Atul Khare bu suçların azaldığını iddia etse de.
Uzun lafın kısası BM ya da onun “Barış Gücü” erkekler için başka, kadınlar için başka anlamlar taşıyor. “Barış Gücü”nün kahraman, vatanperver erkekleri kadınlar açısından taciz, tecavüz, her türlü şiddetin uygulayıcılarını temsil ediyor. Üstelik “Barış Gücü”nün erkekleri ile kadınların ülkelerindeki/evlerinin içindeki erkeklerin erkeklikte buluşup kadınlara karşı saldırılarını arttıkları da başka bir gerçek. İster kadınları “Barış Gücü”nün askerlerinden sakınmak için “korumaya” yeltenen, ister kadınları askerlere pazarlayan erkekler olarak iki farklı tutum takınsınlar, bu tutumların buluştuğu yer aynı; erkeklik. Ve erkeklik kadınların baş düşmanı.

Kadınlar olarak “Barış Gücü” maskeli cinsel saldırgan savaş güçlerinin işgallerine karşı durmak zorundayız.
Bunun için BM’yi pezevenklikten vazgeçmeye zorlayacak politikalar üretelim. BM’nin tacizci, tecavüzcü, istismarcı “Barış Gücü”ne karşı dünyanın neresinde olursak olalım mücadele etmekten asla vazgeçmeyelim.