Bisikletle işe giden kişiler, günlük sporunu yapmış olmanın yanı sıra ulaşım için çok daha düşük masraflı ve çevreci bir seçim yapmış oluyor.

Bisiklet günlükleri-2: İşe bisikletle gitmek?

Ahmet Yeşil - ahmetyesil08@gmail.com

Toplutaşımadaki sorunlardan trafikteki sıkışıklığa, araç pahalılığından yakıt ve vergi masraflarına kadar çokça şikâyetimiz olan ulaşım sisteminde bisikletin faydalı bir seçenek olarak halen yüksek sesle dillendirilmiyor olması ilginç. Nüfusun çoğunluğunun yaşadığı büyükşehirlerde trafik sorunu insanların günlük yaşamını birçok şekilde olumsuz etkiliyor. Uyanır uyanmaz işe yetişme telaşını yaşayan insan, güne kaygıyla başlamış oluyor. Henüz uykumuz açılmadan kendimizi sıkışık trafiğin içinde bularak hayat enerjimizi asfaltın üzerine bırakmış oluyoruz. Elbette ülkemizde ortalama bir insanın hayattaki sıkıntılarının ve çözümünün trafikten geçmediğinin farkındayım ama en azından trafikte yaşanılan maddi ve manevi zorlukların çözümüne bisikletin bir nebze katkıda bulunacağını söylemek isterim.

Bugün birçok ülke, hükümetlerin de desteğiyle bisiklete yaptığı alt yapı yatırımının kazancını görmekte. Bisikletle işe giden kişiler günlük sporunu yapmış olmanın yanı sıra ulaşım için çok daha düşük masraflı ve çevreci bir seçim yapmış oluyorlar. Örnek olarak Danimarka ve Hollanda'nın bisikletli ulaşım kültürünü göz önüne alabiliriz. Danimarka'da işine bisikletle giden kişilerin nüfusa oranı yüzde elli beş. Hollanda için bu oran yüzde elliden biraz daha az. İnsanların yarısının fosil yakıtlı araçlar yerine bisikleti tercih etmesi muhteşem! Sadece bu iki ülkede değil, bugün Güney Kore, Japonya, İtalya, Fransa, Arjantin, Kolombiya gibi ülkelerde bisikletli ulaşım önemli bir seçenek ve her geçen gün şehirlerin alt yapıları buna göre yeniden tasarlanıyor. Bu ülkelerin ulaşımda nasıl bu hale geldikleri başka bir yazının konusu olacak ama şimdiden küçük bir kopya vereyim; genelde yönetimler değil halk ilk adımı atmıştır, başka bir deyişle ilk pedalı halk çevirmiştir!

Peki, en büyük gelir kaleminin vergiler olduğu ülkemizde, hükümet ve yerel yönetimlerin adeta vergi süngeri gibi çalışan motorlu taşıtların kullanımından ayrı bir ulaşım modelini hayata geçirmeleri beklenebilir mi? Şimdilik zor görünüyor. Bu durumda bisiklete başlamak için her yere bisiklet yolu yapılmasını beklemek Godot'yu beklemekten daha zor olacaktır. Hükümetten yerel yönetimlere kadar sesimizi duyurmaya çalışmak bir yana bizim de pedal çevirmeye ve trafikte var olmaya başlamamız gerekiyor.

BİSİKLETİM OLSA DA BAŞLANGIÇ İÇİN KAYGILARIM VAR

İstatistiklere göre 2019 yılında 1 milyon 168 bin trafik kazasında ölüm ve yaralanmanın toplamı 174 bin 896 kişi. Bu sayı son on yıl için on iki milyon kaza ve toplam bir buçuk milyonun üzerinde ölüm ve yaralanma. Her gün büyük tehlikelerin yaşandığı ulaşımda, motorlu taşıtların güvenli olup bisikletin tehlikeli olduğunu söylemenin istatistiksel olarak çok doğru olmadığı görülüyor. Kazaların çoğunun insan kaynaklı olduğu düşünülürse bisikletli ulaşımda da riskleri azaltmak elimizde.

Açık renkli, görünürlüğü yüksek bir kıyafet, gündüz sürüşü de dahil olmak üzere çalışır vaziyette ön ve arka aydınlatma, kask, eldiven ile bakımları doğru yapılmış, özellikle kaliteli lastik ve fren sistemiyle donatılmış bir bisiklet yılın her dönemi ve her türlü hava koşulunda ulaşım ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli olacaktır.

Genelde kaygılar somut gerçeklikten daha fazla bizleri sıkıntıya sokar. Tecrübesiz sürücüler için bisikletle işe gitmek, bisikletle işe gitme öncesi yaşanan korkuyu yaşamaktan daha zor değildir. Korkularımız, o hiç unutamayacağınız ilk sürüşü yapmakla birlikte kaybolacaktır. Tabi karşılaşacağınız tek duygusal durum korkunun azalması değil spor yapmanın verdiği mutluluk, ulaşım masrafının cebinizde kalması ve o gün işe gitmek için doğayı kirletmediğiniz gerçeği. Diğer yandan terlemekten korkmayın. Terleme zaman içerisinde azalacak ama her ihtimale karşı bisiklete eklenecek bagaj ile iş yerinde giyilecek kıyafeti, temizlik malzemelerini taşımak faydalı olacaktır. Zaten iş yerinde duş alma imkânı olanların işi bu anlamda kolay olacaktır.


BİRKAÇ ÖNERİ

Evinizle iş yeriniz arasındaki mesafe çok uzak olabilir. Bu belirli bir form kazanıldıktan sonra sorun olmamaya başlayacaktır. Ancak şimdilik bu yazı günlük on kilometre civarında sürüş yapacaklar için yazıldı. Bisikleti spor olarak yapmayan kişiler için bisiklet sürati ilk zamanlar için 15 km/saat civarında düşünülebilir. Yani işe yetişmeniz için kırk dakika süreniz olacak. Eğer iş yerinizin uzaklığı 5 km ise sadece 20 dakikada bisikletle ulaşımı sağlayacaksınız ki düzenli sürüşlerle çok daha kısa sürede işinizin başında olursunuz. Başka bir deyişle sabah uyumak ya da daha huzurlu kahvaltı etmek için daha fazla vaktiniz olur. Ayrıca bisikletle ulaşımda, motorlu taşıtla seyahat yaparken yaşayacağınız kötü sürprizler sebebiyle geç kalma riskiniz daha az olur. Söz gelimi felç olmuş trafik, bisikletinizi durduramaz. Kendimden örnek vermem gerekirse, yaşadığım Ankara'da işe geç kalışlarımın tamamını işe arabayla gittiğim zamanlarda yaşadım.

Tabi bisiklet için de nadiren riskler söz konusu olabiliyor, patlayan lastikler bunun en başında geliyor. Doğru lastik tercihleri yıllarca patlakla karşılaşmamanızı sağlasa da yine de patlak tamir etmeyi öğrenip yanınızda pompa ve patlak tamir kiti taşımanızda yarar var.

Trafiğin bir kurallar bütünü olduğunu akıldan çıkarmamak bir diğer önemli konu. Nasıl ki motorlu taşıtların kullanımı belirli kuralları gerektirse de trafikte bisiklet kullanmak da birçok kuralı akılda tutmayı ve her an bunu uygulamayı gerekli kılar. Sağ şeritten gitmek, işaret ve işaretçilere uymak, otobanlara girmemek, gündüz de olsa ışıkları açık tutmak, kask kullanmak trafikte bisiklet kullanmada dünya standardı haline gelmiştir.

AMA İŞ YERİM ÇOK UZAKTA

Bisiklet türlerini ele aldığımız önceki yazıda bahsettiğimiz bisikletlerden katlanır bisiklet sporcu olmayan bisikletçiler için ulaşımda önemli bir yardımcıdır. Özellikle çok uzun mesafelerde. Günlük birkaç vasıta değiştirilerek gidilen durumlarda kolaylıkla katlanıp çanta gibi taşınır hale gelen bu bisikletler uzun mesafe için otobüs, dolmuş gibi toplu kara taşımasından ya da vapur gibi deniz ulaşımını da içine alacak güzergâhlar için harika araçlardır.

Bu yazı bisikletli ulaşıma başlamak için yardımcı bir rehber olması amacıyla yazılmış olsa da bisikletli ulaşımın insana vereceği mutluluğa da bir nebze değinmiştir. Yine de hiçbir yazı, bisikleti deneyimlerken yaşanacak keyfe dair tam olarak bir şey anlatamaz. Bisiklet sürenler bunu çok iyi bilir.