Spor kültürü gelişmiş ülkelerde bisiklet yaşam tarzı olarak benimsenirken Türkiye gibi ülkelerde bedensel aktiviteler boş zaman etkinlikleri gibi görülüyor. Oysaki bisiklet sürmek keyiftir, yaşam tarzıdır.

Bisiklet keyiftir yaşam tarzıdır

Ahmet YEŞİL - ahmetyesil08@gmail.com

Spor kültürü çok gelişmemiş bizimki gibi ülkelerde bedensel aktiviteler sadece çocuk ya da gençlerin yaptığı boş zaman etkinlikleri gibi görülür. Orta yaş ve üzeri insanlar için spor yapmamak adeta yazılı olmayan kural haline gelmiştir. Oysaki spor, her yaş için faydalı olsa da özellikle kas kaybı ve kemik erimesini yavaşlattığı için ileriki yaşlarda da ihmal edilmemeli. Sportif başarıları bir yana koyarsak spor kültürü gelişmiş ülkelerde hareketli yaşamın açık havadaki yansımalarını kolaylıkla görmek mümkün. Fransa Bisiklet Turu, İtalya Bisiklet Turu gibi önemli yarış organizasyonlarının tüm dünyada bisiklet severleri ekran başına kilitlemesi bir yana o ülkelerde bisiklet yollarında bir saat içerisinde yüzlerce bisiklet sürücüsüyle karşılaşmanız sürpriz olmayacak. En çok hangi yaş grubundan bisikletçilerle karşılaşılacağı sorulsa, kesin bir yanıt vermek bile imkânsız olacak. ‘Yediden yetmişe’ sözü bile bu kitleyi anlatmak için az kalır çünkü bu yollarda seksenli, doksanlı yaşlarda bisikletçileri görmek gayet normaldir. O yüzden bu ülkelere gidildiğinde sadece bisiklet yollarına imrenilmez.

Sabahın erken saatlerinde bisikletleriyle keyifle yol alan kaskını takmış, taytını giymiş yaşça büyük çiftler, banklarda sohbet eden bisikletçiler, çimenlerin üzerine oturup piknik yapanlar, birbirinin bisikletlerini inceleyen daha uzman görünümlü performansçılar; hepsi en ücra köylerden, en kalabalık şehirlere kadar her bir yanda varlıklarını gösterirler. Diğer yandan pedal çevirirken zorlanmaktan hoşlanmayan elektrikli bisiklet kullanıcıları da açık havada yerlerini almışlardır! Yarışmak için değil; hareket için. Çünkü hareket bir yaşam tarzıdır, keyiftir, sosyalleşmektir, yaşam enerjisini artırmaktır. Spor güzelliktir. Sadece kilo vermek ya da kazanmak değildir.

NE ZAMAN HERKESİ SPOR YAPARKEN GÖRECEĞİZ?

Peki, ne zaman ülkemizde her yaş grubundan çokça insanı sokaklarda spor yaparken göreceğiz? Elbette bugünden yarına bir değişim mümkün değil. İnsanların sporu gönül rahatlığıyla yapabilmesi için boş zamana, iyi planlanmış çevreye, güvenliğe, huzura ihtiyacı var. Hiçbir kültür tek başına bir kuraklık içinden yeşermez. Bu yüzden bisikletçiler olarak hiçbir zaman sadece iki teker üzerindeyken yaşadığımız keyifle yetinmez; biraz insan, biraz çevre, biraz siyaset, biraz kültür üzerine de düşünürüz. Çünkü nereden bakarsanız bakın her şey bazen ince bazen de kalın örgülerle birbirine kenetlenmiştir. Hangi ekonomik durumda olursak olalım boş vaktimizi spor yaparak değerlendirmemek gibi yaygın bir tutumumuz var. Maalesef spor bizler için çoğunlukla pasif izleyici konumunda olduğumuz futboldan ibaret. Diğer yandan her sportif başarısızlıkta isyan eden bir toplumda sporla uğraşan insanların toplumdaki yüzdelik dilimini de sorgulamak gerektiğine inanırım. Önce hareketli bir toplum olmamız gerekiyor. Spor toplumu olmamız gerekiyor. Hem hükümet ve yerel yönetimlerin planlamalarını bu doğrultuda yapmaları hem de insanların kendilerini daha hareketli kılmaları gerekiyor. O zaman daha çok sporcumuz uluslararası arenada boy gösterir, daha çok insanımız daha sağlıklı bir toplumun parçası olma yolunda harekete geçer. Yoksa birkaç sporcumuzun başarısını tüm toplumumuza mal etmek gibi bir yanılgıya düşeriz.

SPOR HAYATIN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI

İleri yaşlarda spor yapmak, doğru bir planlamayı hatta bir uzman yardımını gerektirse de insana verdiği huzur ve sağlık bir yana büyük başarıları da beraberinde getirebiliyor. Geçtiğimiz ay ABD’nin en doğusundan batısına 6 bin 500 kilometreyi aşan bir rotada yapılan ultra mesafe bisiklet yarışı Trans-Am Bike Race’i günde ortalama 20 saat sürüşle 17 gün sonunda birinci olarak tamamlayan 54 yaşındaki bisikletçi Kraig Pauli ve halen aktif maraton hayatına devam eden 94 yaşındaki büyüğümüz Safder Kartoğlu gibi isimler gelecek yazıların konusu olacak. Ancak böylesi örneklerin en önemli göstergesi sporun, ister hoş zaman geçirme etkinliği ister performans amaçlı olsun her yaşta yapılabilecek, yaşamın vazgeçilmez bir parçası olabileceğidir.